NASA'nın ikiz Viking modülleri, 1976'da Mars'a indiğinde bir miktar toprak üzerinde incelemelerde bulunmuştu. Toprak, aracın özel ocaklarında ısıtılarak Gaz Kromatograf Kütle Spektrometresi (GCMS) üzerinde organik moleküller aranmıştı. O dönemde sonuçlar, bu tür organik bulguya rastlanmamıştı. 30'u aşkın yılın ardından Curiosity, bu önemli moleküllerin Mars'ta bulunduğunu doğruladı. Bu tür organiklere ait kanıtların hem toprakta, hem de atmosferde dolaştığına dair bilgiler, geçen ay gelmişti. Bu yeni bulgular, bir grup bilim adamının geçmişe dönüp Viking verilerini kontrol etmesini sağladı. Bu bilim adamları, yayınladıkları Journal of Geophysical Research raporunda Viking'in organik molekülleri bulamamasının nedeninin bu moleküllerin fırınlarda yanlışlıkla yakılması olduğunu söylediler.

Bunun ardından internette NASA'nın "Mars'taki hayata dair kanıtları" yanlışlıkla ortadan kaldırdığını iddia eden haberler yayınlanmaya başlandı. İlk olarak hayatın yapı taşlarıyla hayatın kendisinin çok ama çok farklı şeyler olduklarını söylemek gerekiyor. Hayatın yapı taşlarına evrende sıkça rastlamanız mümkün. Hatta kuyruklu yıldızların üzerinde bile bu yapı taşları gözlenebiliyor. Ancak bu, kuyruklu yıldızın üzerinde hayat olduğu anlamını taşımıyor, en azından gördüğümüz kadarıyla.

Bu haberlerin içerikleri, başlıklarıyla neredeyse tamamen çelişiyordu. Bazen hepimiz başlığı okuyup, içeriği atladığımız için ortaya ciddi bir problem çıktı. Bu noktada kimyada "organik" sözcüğünün canlı bir bitkiden veya hayvandan gelen bir şeyi temsil etmeyebileceğini de söylemek gerekiyor. Organik molekül, genellikle bir karbon bileşiğini anlatmakta kullanılıyor.

Hayatın olduğu her yerde organik moleküller bulunsa da, tersi geçerli değil, yani organik moleküllerin bulunduğu her yerde hayat bulunmuyor.

ExoMars 2020'nin deneyleri birkaç sene sonra gerçekleştiğinde, Mars hakkında muhtemelen daha net bilgiler edinme şansımız olacak.