Borç Yiğidin Kamçısı mı? Dünyada Borçluluk Zirvede, Faizler Yükselişte: Büyük Sıfırlama Yakın mı?

Genel

Küresel borçlar tüm zamanların en yüksek seviyesinde Küresel borçlar, dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin'in borçlarının artışındaki etkiyle yükselişini hızlandırarak 2022 yılının ilk çeyreğinde (ilk üç ay) 305,3 trilyon dolara yükseldi. Bu rakam tüm zama.

Küresel borçlar tüm zamanların en yüksek seviyesinde

Küresel borçlar, dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin'in borçlarının artışındaki etkiyle yükselişini hızlandırarak 2022 yılının ilk çeyreğinde (ilk üç ay) 305,3 trilyon dolara yükseldi. Bu rakam tüm zamanların en yüksek seviyesi oldu. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından yayımlanan raporda küresel borç tutarı yılın ilk çeyreğinde 3,3 trilyon dolar arttı. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise bu tutar, 293,4 trilyon dolar olmuştu.

IIF raporu ile ilgili şu paylaşımı da yaptı

Çin ve ABD dünyayı borç batağına mı soktu?

Küresel borçlardaki artışı, Çin ve ABD'nin borçlarındaki artış destekledi. 2021 yılının son iki çeyreğinde olduğu gibi Euro Bölgesi toplam borç tutarı geriledi.Dünya çapında enflasyonda artışın etkisinin görüldüğü küresel borç tutarlarının, ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılasına (GSYH) oranı ise düştü. Küresel borcun toplam GSYH'ye oranı yüzde 348 oranında gerçekleşti.

Finansal olmayan şirketlere ait borçlar 90,6 trilyon dolar ile zirvede yer alırken, bu dünya ticareti için de önemli bir gösterge oluyor.

Dağılımda, kamuya ait borçlar ikinci sırada gelirken, 88,3 trilyon dolar oldu. Banka gibi finansal şirketlere ait borçlar ise üçüncü sırada ve 69,4 trilyon dolar oldu. Bireylerin borçluluğunu gösteren hanehalkı borçları son sırada yer alırken, 57 trilyon dolar oldu. Toplam GSYH ile oranlandığında ise gerileme görüldü. Kamuya ait borçlar yüzde 106,7'den yüzde 103,2'ye,Finansal olmayan şirketlere ait borçlar yüzde 102,5'ten 98,8'e,Finansal şirketlere ait borçlar yüzde 87,3'ten yüzde 82,5'e, Hanehalkı borçları da yüzde 66,9'dan 63,9'a indi.

Dünyanın en borçlu ülkeleri gelişmiş ekonomiler olurken, toplam borcun 206,7 trilyon doları bu ülkelere ait bulunuyor.

Türkiye'nin içinde olduğu gelişmekte olan ülkelerin borç toplamı ise 98,6 trilyon dolar seviyesinde oldu.Türkiye'nin borçlarının GSYH'ye oranında ise, dikkat çeken kısım hanehalkı borçluluğu oldu. Vatandaşın borcu GSYH karşısında gerileyen tek oran olurken, 3,4 puan azalışla yüzde 14,2’ye indi. Türkiye'de de lider olan reel sektör şirketlerinin (finansal olmayan şirketler) borçları 2,2 puan artışla yüzde 74,4'e, kamuya ait borçlar 3,4 puan artışla yüzde 44’e çıkarken, banka gibi finansal şirketlere ait borçlar ise 3,6 puan artarak yüzde 33,7’ye yükseldi.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın küresel ekonomideki hasarının devam ettiği belirtilen raporda, küresel büyümede bu yıl önemli ölçüde yavaşlama beklendiği, bu durumun da borç dinamikleri üzerinde aşağı yönlü etki yaptığına dikkat çekildi.

Çin'de süren karantinalar ile dünyada merkez bankalarının sıkı para politikasına geçişi ile küresel fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın da beklenen yavaşlama ile borç oranlarında düşüşü sınırlaması hatta ve hatta yükseliş yönünde etki oluşturmasının da beklendiği iletildi. Sıkı para politikalarının yüksek borç maliyetleri etkisinin de kırılganlıkları artıracağının altı çizildi.

"Dünya, tarihi zirvelerdeki bir borç stoğu ile ve bundan sonra yükselen faiz ortamında bu yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzere"

Ekonomist Arda Tunca, Politikyol'daki yazısında Türkiye'nin küresel koşullara nasıl bir ekonomi ile girdiğini irdelerken, küresel borç kısmını ise şöyle özetledi:
Dünya, tarihi zirvelerdeki bir borç stoğu ile ve bundan sonra yükselen faiz ortamında bu yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzere. Bunun anlamı, borç geri ödemelerinde sürdürülebilirliğin özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ana gündem maddesi olacağı. Sri Lanka, bu sürecin ilk örneği oldu. __Küresel düzeyde azalan likidite, yükselen faiz ve yüksek borçluluk söz konusu iken, koşullara uygun, sürdürülebilir, güven veren nitelikteki ekonomi politikalarını öne çıkarmayı başarabilen ülkeler hem borçlarını servis edebilecekler hem de günün koşullarına uygun avantajlı borçlanma maliyetleriyle karşı karşıya kalabilecekler.

The Economist'te yayımlanan, "Küresel büyüme yavaşlarken yeni bir resesyon yolda mı?" başlıklı değerlendirmede ise şu giriş yapılıyor

Küresel ekonomi, 1900 yılında bu yana hemen hemen on yılda bir resesyona (durgunluk) giriyor. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra yaşanan en büyük gerileme 2020’de görülmüştü. İki yıl sonra yeni bir durgunluk kapıda mı?Dünyada birçok ülke vatandaşları, durgunluk çoktan başladı gibi hissederken, yine de şimdilik hissedilen ve yapılanla farklı şeyler gibi. Enflasyon satın alma gücünü düşürürken, tüketiciler bir süre daha harcamaya devam edebiliyor. İşletmelerin görünümü hala dayanıklı olurken, bazı ülkeler zayıf sinyaller veriyor. Gelişmiş ülkeler ise kalesini korumaya devam ediyor.

Sosyal medyada küresel borç ile ilgili yapılan yorumlar ise ilgi çekici cinsten oldu


twitter.com
twitter.com
twitter.com
pbs.twimg.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
pbs.twimg.com
twitter.com
twitter.com
pbs.twimg.com
twitter.com
pbs.twimg.com
twitter.com
twitter.com
pbs.twimg.com
twitter.com

Bu flood'a karşılık gelen iki yorum da dikkat çekti

Okan Bayülgen de Muhabbet Kralı'nda Prof.Dr.Erhan Aslanoğlu, Gürhan Berker, Doç.Dr.Evren Bolgün ve Saadet Büyük ile "Borçlanarak zengin olmak mümkün mü?" konusunu konuşurken, büyük sıfırlamadan da bahsediyorlar.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.