9 ülkede ortak yürütülen uluslararası uyuşturucu operasyonunda 1992’den beri ‘Türk Escobar’ olarak bilinen Nejat Daş (53) ile eşi ve baldızının da aralarında bulunduğu 67 birey gözaltına alındı. Yakalanan isimler arasında bir güvenlik müdürü ile 2 polis memuru da var.
Türkiye üzerinden yapılan uluslararası uyuşturucu kaçakçılığının deşifre edilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde bir yıl önce çalışma başlatıldı. Çok kuytu tutulan işlem, Narkotik Daire Başkanlığı koordinesinde Ankara Emniyet Narkotik Şube Müdürlüğü’ndeki çekirdek bir kadro ile yürütüldü. Haricen data sızmaması için fazla titiz davranılırken, birkaç güvenlik müdürü ve bakımlı kadrolu narkotik polislerinin açık havada kimseye data verilmedi.
"Bu operasyonun ismi Bataklık"
İçişleri Bakanı Süleyman Asilzade, operasyonun, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Narkotik Daire Başkanlığı, Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile uzun süredir planlandığını belirterek, “Yaklaşık bir yıldır peşine düşüp takip edilen, Cumhuriyet ve yakın tarihimizin kayda değer operasyonlarından birisini arkadaşlarımız gerçekleştirdi. Bu operasyonun ismi Bataklık. Bu operasyonun özelliği, uyuşturucu ve uyuşturucuya tabi kabahat gelirleriyle uğraş etmek. Hollanda, Belçika, İspanya, İtalya, Şili, Ekvador ve Brezilya bunlarla benzer gerçekleştirildi. Yaklaşık 94 hedefi vardı şu esas dek 67 hedef gözaltına alındı” dedi.
Operasyonun ilk ayağı Kapıkule'de başladı
Operasyonun birincil ayağı geçtiğimiz ay Almanya’dan gelip Kapıkule’den Türkiye’ye giriş yapan bir TIR’ın takibiyle başladı. İstanbul Büyükçekmece’de durdurulan TIR’da saklanmış halde 270 bin İngiliz sterlini (2.3 milyon lira) ele geçirildi. Kapıkule’de ifade edilmeyip, Türkiye’ye firari sokulduğu belirlenen sterlinlere el konulurken, İstanbul Sultangazi Güvenlik Müdürü N.Y. ve bir dönemin meşhur uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş gözaltına alındı. Oysa diğer bağlantıların deşifre edilmesi için güvenlik Müdürü N.Y. ve Daş, adli teftiş şartı ile özgürlük bırakılıp fiziki takibe devam edildi.
67 gözaltı
Takibin ardındaki Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu için düğmeye basıldı. 11 ilde eş zamanlı 200’e yakın adrese etken yapıldı. ‘Türk Escobar’ olarak bilinen Daş ile birlikte eşi, baldızı, uyuşturucu kaçakçılığıyla tanıdık Çetin Güven’in de arasında bulunduğu 67 birey gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Sultangazi eski İlçe Güvenlik Müdürü N.Y. ile 2 polis memuru da bulunuyor. Baskınlarda 950 bin Euro, 300 bin Danimarka kronu, 1 milyon 250 bin dolar nakit paraya el konuldu. Duşa kabinlerin daha aşağı tarafına yapılan özel bölmelerde para saklanması dikkat çekti. Yeniden uyuşturucudan elde edilen paralarla alınan gayrimenküllerle beraber 70 milyon lira değer nakit para ve gayrimenküllere el konulduğu belirlendi. MASAK’ın incelemesinin arkasında bu rakamın 500 milyon lirayı bulabileceği kaydedildi. Nejat Daş, Hollanda ve Brezilya kadar ‘kırmızı duyuru’ ile milletlerarası aranıyordu.
Nejat Daş’ın ismi öncelikle 1992’de gündeme geldi.
Türk Escobar olarak aşina Nejat Daş’ın ismi ilk önce 1992’de gündeme geldi. ‘Kısmetim-1’, Pakistan’ın Karaçi Limanı’ndan yüklediği 3 ton 100 kilogram eroinle Akdeniz’in uluslararası sularında seyir halindeyken Türk güvenlik kuvvetlerince işlem düzenlenince mürettebatı kadar 15 Aralık 1992’de batırıldı. Olayla ilgili İstanbul 2 No’lu DGM’de yargılanan Nejat Daş, 5 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Daş’ın cezası Yargıtay tarafından onandı.
DGM'de yargılanmıştı
Daş, 7 Ocak 1993’te ise Akdeniz’in uluslararası sularında 11 ton 39 kilo 550 gram esrar ve 2 ton 568 kilo 10 gram baz morfin yüklü halde ele geçirilen ‘Lucky-S’ gemisiyle ilgili İstanbul 1 No’lu DGM’de tutsak yargılandı.
Jandarmadan kaçtı
Sinop Hapishane’nden mahkeme için getirildiği İstanbul’da 8 Kasım 1994’te firar etti. 11 Kasım 1994’te hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartılan ve Kırmızı Duyuru’le uluslararası düzeyde aranan Daş, İstanbul 1 No’lu DGM’de gıyabında yapılan suçlama sonucu 16 Mart 1995’te 30 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Bu cinayet Yargıtay’ın bozma kararı üstüne 24 yıla indirildi. Kendisine gözaltı eden jandarmaların elinden Beyazıt’ta kaçan Daş, Samsun’dan ‘Mehmet Kartal’ adına düzenlenmiş sahte bir pasaportla Ro-Ro gemisine binerek Ukrayna’nın Novorossisk Limanı’na, oradan da Moskova üzerinden uçakla Romanya’nın Bükreş kentine geçti. 7 Temmuz 1997’de İspanya’nın başkenti Madrid’de 14 kg eroinle yakalanan Daş’ın Türkiye’ye iadesi reddedildi, 2003’te hür bırakıldı.
İspanya iade etti
Daş, aynı yılın aralık ayında ele geçirilen 70 kg uyuşturucuya ilişkin yine İspanya’da tutuklandı. Daş, 14 Şubat 2007’de İspanya’dan Türkiye’ye iade edildi. Türkiye’de Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne konulan Daş, 5 sene tutuklu kaldığı bu cezaevinden 5 Nisan 2012’de 1 milyon 250 bin TL kefalet karşılığında tahliye edildi.
'Kısmetim-1' aşkı
Pakistan’ın Karaçi Limanı’ndan yüklediği 3 ton 100 kilogram eroinle Akdeniz’in uluslararası sularında mürettebatı tarafından 15 Aralık 1992 tarihinde batırılan ‘Kısmetim-1’ gemisi bir aşkı da ortaya çıkartmıştı. ‘Kısmetim-1’in sahibi Derya Ayanoğlu, Nejat Daş’ın sevgilisiydi. Uyuşturucu kaçakçılığından doğan uyuşmazlık sebebiyle öldürülen babaları tamamen, ufak yaştan beri tanışan Ayanoğlu ile Daş’ı, demir parmaklıklar da ayıramamıştı. Cezaevinde imam nikâhı kıyan çiftin, müdürün odasındaki buluşmaları olay olmuştu. Ancak büyük aşk, Nejat Daş’ın firar etmesiyle sona ermişti. Derya Ayanoğlu, 2 yıl 2 ay hapis yattıktan sonra bir başkasıyla hayatını birleştirmişti.Armatör bir babanın kızı olan Derya Ayanoğlu yakalandığında daha 19 yaşındaydı.