Böbrek hastalıklarında diyet tedavisi

Böbrek hastalıklarında diyet tedavisi

Böbrek hastalıklarında diyet tedavisi
Akşam'dan Seren Aksüs'ün yazısı...

Böbrekler Ne İşe Yarar?


Böbreklerin görevi; yemeklerin sindirimi sonrası oluşan atık maddelerin vücuttan atılmasıdır. Böbrekler bu süzme yani filtrasyon işlevlerine yetişmemesineyse “Böbrek Yetmezliği” diyoruz. Bu durum kronik (sürekli) veya kısa süreli (akut) olabilir. Ailesel sebeplerle kalıtsal veya sonradan gelişebilir.

Kronik Böbrek Hastalığı Kriterleri

- Kadınlarda kanda kreatinin  1,2 mg/dl üzeriyse…
- Erkeklerde kandakreatinin 1,5 mg/dl üzeriyse…
- Böbreklerde 3 aydanuzun süren kan, idrar ve görüntüleme testlerine yansıyan hasar…
- Böbrek süzme hızının3 aydan uzun sürede 60mL/dl/1.73 m2 düşük olması


KAN DEĞERLERİ DEĞİŞİR

Bu yetmezlik sonucunda kanda, üre, kreatinin ve potasyum başta olmak üzere pek çok değer yükselmeye başlar. Bu yüzden bu hastalığa sahip olanlarda diyet tedavisi hayatidir. Diyetisyeninizle birlikte düzenleyeceğiniz, kan değerlerinize uygun bir beslenme tedavisi, hastalık seyrini iyileştirebilir. Diyetisyen, doktorun önerileri doğrultusunda, hastanın diyetinde alması gereken sodyum, fosfor, potasyum değerlerine göre bir tıbbi beslenme programı hazırlar. Eğer sıvı kısıtlaması yapılacaksa, onu da hesaba katar.

Yüksek oranda potasyum içeren gıdalar

- Kurubaklagiller
- Hazır kahveler, kakao.
- Salçalar.
- Kuruyemişler.
- Yeşil yapraklılar, ıspanak, semizotu, patates, enginar, bezelye gibi bazı sebzeler.
- Kayısı, incir, pestil, muz, hurma ve üzüm gibi bazı meyveler


DİYET HAYATİ ÖNEM TAŞIR

Kanda protein miktarı artan bu hasta grubunda protein kısıtlaması yapılması genelde zorunludur. Bu sebeple bu hastalarda diyet tedavisi çok önemlidir. Bu hastalığa sahip bireyler için aşırı protein alımı ve protein diyetleri ölümcül olabilir. Ayrıca kolesterol yüksekliği böbrek harabiyetini arttırdığı için, kolesterol arttırıcı gıdalardan; sakatat, şarküteri, aşırı et ve peynirden uzak durmaları gerekir. Proteini yoğun içeren gıdaların gün içi kısıtlı alınması çok önemlidir. Doktorun, hasta için ön gördüğü ve müsade ettiği miktarda proteine göre diyetin düzenlenmesi gerekir. Bu hastanın tek başına yapabileceği bir düzenleme değildir. Hasta beslenme eğitimini ve kısıtlamalarına uygun diyetini, diyetisyenden almalıdır. Böbrek hastalığı tedavisine ne kadar erken başlanırsa, böbrek yetmezliğinin ilerlemesi o kadar gecikir. İdeal kiloda olan bireylerin böbrek hastalıklarına yakalanma riski azalırken, fazla kiloda yani obez olan bireylerde böbrek hastalıklarına yakalanma riski yükselir.

Yüksek Oranda Protein İçeren Gıdalar

- Dana, koyun, tavuk, hindi ve balık…
- Salam, sucuk, sosis ve pastırma gibi şarküteri ürünleri…
- Peynir çeşitleri…
- Süt ve yoğurt ürünleri…
- Yumurta.


Böbrek hastalıkları ilerledikçe hastanın alabileceği protein miktarın kısıtlama artar, hastanın gitgide daha az protein alması gerekir. Diyalize giren veya idrarda protein kaçağı olanlarda bu durum değişebilir. Gördüğünüz etlerin ortalama 100 gramların (gr) 20 gramlarını yani yüzde 20’sini protein olarak düşünebilirsiniz. Yani bu etlerde 200 gr yediğinizde kabaca 40 gr civarı protein alırsınız. Günlük rastgele protein alımı oldukça tehlikelidir. Yukarıdaki liste dışında bazı sebzeler, kuru baklagiller ve tahıllar da protein içerir. Günlük protein alım miktarınızı doktor ve diyetisyenle birlikte ayarlamalısınız. Burada diğer bir önemli noktaysa fosfor alımıdır. Hayvansal protein kaynakları, bitkisel kaynaklara, emilim yüzde 10-30 göre daha az fosfor içerseler de emilimleri daha yüksektir. Emilim yüzde 40-60 olursa bu yüzden fosfor kısıtlaması yapılması gereken durumlarda, bitkisel protein kaynaklarının tercih edilmesi gerekebilir.

TUZDAN UZAK DURULMALI

Böbrekler kan sodyum oranın ayarlayan organlardır. Yetmezlik durumunda vücutta sodyum birikmeye başlar. Sodyum yüksek besinlerin diyetten çıkarılması gerekir. Tüm böbrek hastaları tuzsuz yemek zorunda olmayabilir. Alabileceğiniz miktarı mutlaka doktorunuza ve diyetisyeninize danışmalısınız. Önerilen günlük 2-3 gr tuz alımıyken, Türkiye’de ülke ortalaması 18 gr’dır. Bu alınması gereken miktarın yaklaşık 6 katıdır. Çok farklı kaynaktan, fark etmeden yüksek oranda tuz alınır. Örneğin, Türkiye’de kişi başı ekmek tüketim ortalaması 400-600 gr’dır. 100 gr ekmekte 1-2 gr tuz vardır. Bireylerin sadece ekmekten aldıkları tuz ortalama 4-12 gr, ortalama 8 gr’dır. Bu sebeple yiyeceklerin hazırlanırken tuz eklenmemesi, yemek sırasında ilave tuz konulmaması önemlidir. İlla konulacaksa sodyumu azaltılmış tuzlardan tercih edilmelidir.

Yüksek Oranda Tuz İçeren Besinler

- Sofra tuzu ve kaya tuzu.
-  Zeytin ve zeytin ezmesi.
-  Turşular ve tuzlukuruyemişler.
-  Baharatlar ve kabartma tozu.
-  Salam, sucuk, sosis ve pastırma gibi şarküteri ürünler.
-  Salamura, konserve, hazır çorbalar, hazır ayran ve hazır bulyonlar.
-  Salata sosları ve soya sosu.
-  Sodyum oranı yüksek maden suları…
-  Hazır hamur işleri, galeta, kraker ve ekmek.
-  Hazır köfteler, etler, etlerin üzerine serpilen tuzlar ve fast food yiyecekler.


Sıvı Alımına Dikkat

İlerleyen böbrek hastalarında çoğunlukla sıvı kısıtlaması da önerilmektedir. Sıvı alımını sadece su olarak düşünmeyin. Çorba, limonata, şerbet, komposto, ayran, cacık, süt, çaylar, kahveler, maden suları vb gibi içeceklerde sıvı alımına dâhildir. Eğer alım ve atım dengesi bozulmuşsa, doktorunuz günlük almanız gereken sıvıyı kısıtlayabilir. Diyetisyeniniz buna göre diyetinizin sıvı dengesini kuracaktır. Sıvı alımının ayarlanması, süzme zorluğu yaşan böbreğinize aşırı sıvı yüklememek için dikkat edilmesi gereken başlıklardan biridir. İdrara çıkışı azaldıysa, bu denge yaşamsal öneme sahiptir.

Bu durumda, hastanın günlük idrarı toplanarak, toplam idrara çıktığı kadar sıvı veya biraz fazlası kadar almasına müsade edilebilir.

SEREN AKSÜS / AKŞAM
Güncelleme Tarihi: 02 Ağustos 2017, 00:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER