Çocuk tacizine savaş açtılar!

Çocuk tacizine savaş açtılar!

Çocuk tacizine savaş açtılar!
Yeni Asır'dan Tansu Edip Gökbudak'ın haberine göre İzmir, cinsel suçlara "dur" demek için başlattığı projelerle Türkiye'ye rol model olacak. Masum çocuklar, kendini koruyacak gücü olmayan kadınlar, bedenlerine yapılan "cinsel saldırılarla" mağdur edilenlerin yanında İzmir'de kurulan 2 önemli ekip yer alacak. İlk önemli adım İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden geldi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullarda yaşanan cinsel istismara karşı, sadece bu vakalarla ilgilenecek ve istismarcıların peşini bırakmayacak 12 kişilik avukat ekibi kurdu. Avukatlar sadece çocuk istismarı olayları üzerine eğilecek. Ekip, çocukların yanında davalara müdahil olacak. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, "Çocukların aleyhine en ufak davranışın karşısındayız. Bu nedenle istismarcılar hakkında sadece idari soruşturma değil, hukuki süreci de başlatıyoruz" dedi.

'SİHİRLİ DEĞNEK YOK AMA'

Yahşi, İzmir'de 850 bin çocuğun okullarda öğrenim gördüğünü söyleyerek, "Elimizde sihirli değnek yok, hemen her şey güzel olsun. Ancak 850 bin çocuğun eğitimi, öğretimi ve aynı zamanda güvenliğinden sorumluyuz. Çocuklarımızın her biri aynı zamanda evladımız. Aileleri onları bize emanet ediyor. Bu nedenle onların aleyhinde en ufak bir davranışı gösterenin karşısındayız. Bu kapsamda tamamen çocuk istismarı ve taciz gibi olaylarla ilgili 12 kişilik avukat ekibimiz var. Bu ekip cinsel istismar ve çocuk istismarı gibi konularda alanında hakim kişiler. Eğer bir okulda böyle iğrenç bir olay varsa hemen konunun üzerine gidiyorlar" diye konuştu.

'SESSİZ KALAN SUÇA ORTAKTIR'

Yahşi, cinsel istismar vakalarına karşı duyarlı olunması, çocukların gelişiminin izlenmesi için rehber öğretmenlere 15 günde bir eğitim verdiklerini söylerken, "Onların istismar ya da buna benzer vakalara sessiz kalmamalarını, nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğretiyoruz. Rehber öğretmenler cinsel istismar gölgesinde korkmayacak. Kim olursa olsun affetmeyecekler. En ufak bir şüphede raporunu tutacaklar. Rehber öğretmenler 'Bana bir şey olur mu?' diye korkmasın. İstismar vakasını bildirmemelerinin suç olduğunu bilsinler. Çünkü sessiz kalırlarsa suça ortak olurlar" diye konuştu. Öte yandan Yahşi tacize uğrayan kız öğrencilerden 3'ünün maddi durumunun kötü olduğunu öğrenince harekete geçti. Yahşi, 3 kız öğrenciye üniversiteye gidene kadar tam eğitim bursu vereceklerini söyledi.

'Sapıklar kurtulamayacak'

Ömer Yahşi, "Biz çocuklarımıza iğrenç olaylar gerçekleştiren sapıklar hakkında sadece idari soruşturma açıp bırakmıyoruz. Hukuki olarak da sıkı takiplerini yapıyoruz. O sapıkların gereken cezayı alması için biz de dava açıyoruz. Çocuk istismarcılarının peşlerini hiçbir şekilde bırakmadık. Bu çok önemli. Şu an için Türkiye'de böyle bir uygulamayı sadece İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapıyor. Avukatlarımız, rehber öğretmenlerden ya da başkalarından gelen ihbarları iyi bir incelemeden geçirip harekete geçiyor. Ortada bir istismar varsa kimsenin gözünün yaşına bakmayız" dedi.

MAĞDURLARIN AVUKAT MELEKLERİ

İzmir Barosu'na bağlı Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi'nde gönüllü çalışan Seyide Uludağ, Tuğçe Denizer, Müzeyyen Döver, İlke Erol ve Bedriye Kurtuluş Türk başta olmak üzere yaklaşık 40 avukat çocuk ve kadınlar için özel hizmet veriyor. Mağdur çocuk ve kadınların avukatlığını yapan her iki birim, başvurudan dava sonuna kadar mağdurların yanında yer alıyor.

FİZİKSEL ŞİDDET BİTMİYOR

Gönüllü avukatlardan oluşan iki merkezde de çalışan avukatlar kendi ailelerinden biri mağdur olmuş gibi davaları üstleniyor. Gönüllü avukat ordusu, çocuklar ve kadınların hakları için adliye koridorlarında mücadele veriyor. Kadın Hakları Merkezi 2016 yılında 566 kadına yardımcı olurken, 2017 yılının ilk 6 ayına kadar ise 204 kadına destek verildi. Kadın Hakları Merkezi'ne başvuran kadınların yüzde 75'i fiziksel şiddet nedeniyle yardım talep etti. Kadına fiziksel şiddet uygulayanların yüzde 83,66'sı eşleri ya da sevgilileri, yüzde 6,9'u kadının ailesi ya da akrabası, yüzde 6,7'si eşinin ailesi ya da akrabası ve yüzde 2,8'i ise çocukları oldu. Kadın Hakları Merkezi'ne başvuran mağdur kadınların eğitim durumuna göre dağılımı ise şu şekilde: Yüzde 34,4 okuryazar, yüzde 21,4 lise mezunu, yüzde 20 ortaokul mezunu, yüzde 9,7 üniversite mezunu, yüzde 10,3 okuryazar değil, yüzde 4,2 ise okuryazar. Kolluk birimlerinin şiddet mağduruna yaklaşımı ise yüzde 41,2 ihtiyaca yönelik davranma, yüzde 34,7 suçlu gibi davranma, yüzde 10,3 ilgisiz kalma, yüzde 2,8 bastırmaya çalışma, yüzde 0,1 taciz etme ve yüzde 11 diğer nedenler olarak ortaya çıktı.

HEPSİ GÖNÜLLÜ

İzmir Barosu Genel Sekreteri ve Çocuk Hakları Merkezi avukatlarından İlke Erol, "İzmir Adliyesi içerisinde Çocuk Hakları Merkezimizi yakın zamanda açtık. Bunu yapmamızın nedeni daha ulaşılabilir olmaktı. Adliyede hem ailenin hem de çocuklara bire bir daha iyi hizmet vermekti. Daha öncesinde çocuk hakları konusunda eğitim alan arkadaşlarımız var. O donanımlı arkadaşlarımızın listesine bir davet yaptık. Onlardan 40 avukatın geri dönüşüyle tamamen gönüllülük esasıyla İzmir Adliyesi içerisindeki merkezimize bir nöbet sistemi oluşturduk. Bu 40 avukatımızın yaptığı gönüllü iş çok büyük bir iş. Türkiye'nin her bölgesindeki toplumsal olaylara, çocukla ilgili 40 avukatımız müdahillikte bulunuyor ve davaları takip ediyor. Müdahil olarak kabul edilmediğimiz davalarda mağdur ailenin vekilliğini üstleniyoruz" dedi.
Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2017, 20:16
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER