Aran: Faiz, enflasyon beklentilerine paralel inmelidir

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne katılarak, burada bir konuşma gerçekleştirdi.

Aran: Faiz, enflasyon beklentilerine paralel inmelidir

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne katılarak, burada bir konuşma gerçekleştirdi. Aran, konuşmasında, ülkemizde sermaye piyasalarına dair bazı bilgiler paylaşan Aran, makroekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

“Ülkenin bir açmazı olan faiz-kur-enflasyon üçlüsüne” dikkat çeken Aran, “Bu üçlünün hangisine el atsak bir diğeri kontrol dışına çıkıyor. Özellikle enflasyonun kontrol altına alınması, tek haneli seviyelere indirilmesi mümkün olduğunda yapısal sorunlarımızı çözebiliriz” dedi.  

“İstikrarlı bir duruşla enflasyon beklentilerini aşağı çekmeli öngörülebilirliği tesis etmeliyiz”

Enflasyonist ortamda belirsizliğin, risklerin ve gelir adaletsizliğinin arttığını, öngörülebilirliğin bozulduğunu, sabit ücretlilerin gelir dağılımından aldığı payın ve yatırımcı iştahının azaldığını söyleyen Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

Hakan Aran, cari açık vermeyen uzun dönemli sürdürülebilir büyüme modeli için tasarrufların artırılması, bu tasarrufların borsa üzerinden sanayicilere ve üreticilere aktarılması, sermaye mülkiyetinin tabana yayılması, üretilenin hem içeride hem dışarıda satılması ve üretim verimliliğinin artırılmasının önemine dikkat çekti.

“Cari açık vermeden yüzde 5’lik büyüme, Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken önemli bir motivasyon olacak”

Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Sürdürülebilir büyüme için sermaye piyasalarının da büyümesi ve derinleşmesi gerekir”

Ülkemizde sermaye piyasalarının gelişimine de vurgu yapan Aran, uzun yıllardır 1 milyon eşiğini geçemeyen yatırımcı sayısının Ekim 2021 itibarıyla 2,5 milyon seviyesine yaklaştığını söyledi.

Pandemi döneminde piyasalardaki belirsizlik ve oynaklığa karşın yükselen endeks seviyeleriyle yurtiçinde gerçekleşen şirket halka arz sayılarında ciddi artışlar yaşandığını belirten Aran, Borsa İstanbul’un istenilen derinliğe ulaşması için halka arzların sayısının ve şirketlerin halka açıklık oranının artması gerektiğini ifade etti.

Bu yılki halka arzlara bakıldığında yılın toplamında büyüklüğü 19.5 milyar TL olan 46 halka arz gerçekleştirildiğine değinen Aran, ulaşılan halka arz sayısının bugüne kadar yıllık bazda ulaşılan en yüksek seviye olduğunu söyledi. Aran, “Bu gelişme, şirketlerin özkaynaklarını güçlendirmeleri adına oldukça kıymetli. Ancak küresel ölçekte değerlendirildiğinde, bu alanda kat edilecek, gidilecek çok daha fazla mesafe olduğunu görüyoruz. Sermaye piyasalarımız henüz arzu edilen derinliğe ve büyüklüğe sahip değil. Nitekim ülkemizin 500 sanayi kuruluşunun sadece 67’si borsada işlem görüyor. Sürdürülebilir büyüme için ekonomiye kaynak sağlayan sermaye piyasalarının da büyümesi ve derinleşmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Borsadaki fiyat oynaklığının öngörülebilir olmasıyla birlikte yatırımcı sayısı artacaktır” 

Hakan Aran, ülkemizde yatırımcıların tasarruflarının yaklaşık yüzde 78’inin ortalama vadesi 40 günü aşmayan mevduatta oluştuğunu, hisse senetlerinin payının ise yüzde 10’un altında olduğunu söyledi. Borsadaki fiyat oynaklığının yüksek ve kalıcı olmasının, özellikle riskten kaçınan yatırımcıların hisse senetlerinden uzak durmasına neden olduğuna dikkat çeken Aran, 2,5 milyona yaklaşan yatırımcı sayısının bunun artık kırıldığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Aran, fiyat oynaklığının öngörülebilir seviyeye inmesiyle birlikte yatırımcı sayısının ve niteliğinin daha da artabileceğini vurguladı.

Aran, konuşmasında yapay zekânın hayatımızın içine girdiği, algoritmaların sermaye piyasalarında alım-satım yaptığı, robofonların birikimleri yönlendirdiği, akıllı finansal sözleşmelerin imzalandığı ve dijital paraların alınıp satıldığı bir ortamda teknolojinin hızına yetişme zorunluluğu bulunduğunun da altını çizdi. Hakan Aran, iş gücünün teknolojiyle uyumunun sağlanması, iş gücü ile iş ihtiyacı arasındaki eğitim seviyesi açığının kapatılması, finansal ve teknoloji okuryazarlığının arttırılmasının sermaye piyasaları için de son derece yararlı olacağını söyledi.  

Kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının da önemine işaret eden Aran, “Kadınların iş gücüne katılımını, girişimciliği ve girişimleri desteklemek de öngörülebilirliği tesis etmek kadar kıymetli.  Bunları başardığımızda sermaye piyasalarımızın sanayicilerimiz ve yatırımcılarımız için büyük fırsatlar barındırdığını söyleyebilirim” dedi.

 

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER