– DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel banka hisseleri, 2008 Finansal Krizi’nin ardından en iyi yılını kaydetme yolunda. Banka hisseleri dünyanın en büyük ekonomileri enflasyonla mücadele ederken yüksek borçlanma maliyeti beklentilerinden faydalanıyor.
Financial Times’ın haberine göre, MSCI’ın banka hisselerini izleyen dolar bazlı küresel banka endeksi 2021’in başından bu yana %30 oranında yükseldi. Endeks sağlayıcısı firmanın tüm endeksler göstergesi ise yaklaşık %20 oranında yükseliş gösteriyor.
Banka hisseleri, aynı MSCI endeksinin, 2008 Küresel Finans Krizi’nden sonra üçte bir oranında yükselerek toparlandığı 2009 yılından bu yana bu tür bir getiri elde etmedi. Yatırım danışmanlığı firması Insight Investment'ın Fon Yöneticisi Scott Ruesterholz, özellikle ABD bankalarının son aylarda ticaret işletmelerinde sağlıklı bir hacme ulaştığını belirtti. Ruesterholz bu tabloda sözleşme bankacılığında görülen "olağanüstü" faaliyetlerin ve kötü kredileri kapatmak için ayrılan rezervlerin serbest bırakılmasının etkili olduğunu söyledi. Borsa uzmanı, banka hisseleri konusunda “İşlem görmek için harika bir ortam” ifadelerine yer verdi.
ABD bankalarına odaklanan bir KBW Endeksi bu yıl beşte ikiden fazla yükselerek şimdiye kadarki en iyi yıllık performansına sahip oldu. Bu iyileşme, aynı endeksin yüzde 14 civarında düştüğü 2020 yılıyla tam tersi bir tabloyu işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl pandemi etkisiyle merkez bankaları faiz oranlarını rekor seviyede aşağıya çekmesi ve faiz oranlarındaki farkın sıkıştırılması bankaların da müşterilerine krediler için uyguladıkları ve müşteri mevduatı için ödedikleri faiz oranları arasındaki farkın sıkılaşmasına neden olmuştu.
Citigroup Hisse Senetleri Stratejisti Beata Manthey, bankaların ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvillerinin hareketlerini izleme eğiliminde olduğunu ve tahvillerinin getirilerinin yıl sonunda yaklaşık yüzde 1,6'dan yüzde 2'ye ulaşmasını beklediklerini söyledi. Tahvil piyasasında getiriler fiyatlarla ters yönde hareket eder.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre önemli bir enflasyon göstergesi olan ABD Tüketici Fiyat Endeksi Ekim ayında bir yıl önceki aynı döneme göre yüzde 6,2'lik bir artış göstererek 1990'dan bu yana en hızlı yükselişini kaydetti. Geçen hafta yayınlanan verilere göre, İngiltere enflasyonu da aynı ayda yüzde 4,1'e ulaştı.
Buna karşılık, yatırımcılar, İngiltere Merkez Bankası’nın bu ay faizleri sabit tutma yönündeki sürpriz kararından sonra, BoE’nin Aralık ayında borçlanma maliyetlerini mevcut yüzde 0,1 seviyesinden yüzde 0,25'e yükselteceğini tahmin ediyorlar.
Fidelity'nin Fon Yöneticisi Alex Wright, piyasaların gelecek yılın sonuna kadar İngiltere'nin faizleri yüzde 0,75 ila yüzde 1 oranında yükseltebileceğini değerlendirdiğini söyledi. Wright, böyle bir senaryoda İngiliz bankası NatWest'in kârını yüzde 24 artırırken, Lloyds'un bilançosuna yüzde 12 ve Barclays'in bilançosuna da yüzde 8 ek getiri sağlayacağını söyledi.
Araştırma firması Autonomous Research Analisti Stuart Graham, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ve ABD Merkez Bankası’nın yüzde 1'lik benzeri bir faiz artışını değerlendirmesi durumunda ABD bankalarının bilançolarını yüzde 17 ve Avrupa bankalarınınsa dörtte bir oranında yukarı çekebileceğini öngördü.
Faiz oranlarındaki olası artışlar analistlerin boğa piyasası öngörülerini artırıyor. Bank of America'nın bu ay yaptığı ankete katılan yatırımcıların yarısı, 2003 yılına kadar uzanan verilere dayanarak, en yüksek beklentilerinin Avrupa bankaları üzerinde olduklarını söyledi.
Yatırım danışmanlığı şirketi Harris Associates'in ABD Hisse Senedi Baş Yatırım Sorumlusu Bill Nygren, banka hisselerinin düşük bir tabanda da olsa tırmanmaya devam edeceği konusunda iyimser. Borsa uzmanı, “Uzun ve keskin bir düşüşü geride bıraktık ve şimdi hafif bir ralliyle yükseliyoruz. Yine de banka hisselerinin olması gereken seviyenin bugün olduğu pozisyondan daha yüksek olabileceğini düşünüyoruz” dedi.
