Pek çok kişi, aşı karşıtı duruşu ikiyüzlülük olarak görüyor. Zira bu insanlar, önleyici tıbbi bakımı reddetmelerinin ardından hastalanarak kendilerini kurtarabilecek doktorlara ve tıbbi teknolojiye güveniyor.
Buna karşılık Singapur, artık aşı karşıtlarına karşı oldukça sert bir yaklaşım benimsiyor. Artık COVID-19 aşısını reddedenlerin, tedavi için ödeme yapmaları istenecek. Pazartesi günü yayınlanan bir açıklamaya göre, Singapur hastaneleri aşıyı gönüllü olarak reddeden COVID-19 hastalarına artık ücretsiz sağlık hizmeti sunmayacak. Tahmin edilebileceği gibi bu karar, aşılanmamış hastaların sağlık sistemine yüklediği aşırı baskıya atıfta bulunuyor.
Kulağa sert gelse de, Singapur'un özelleştirilmiş bir sağlık sistemi var ve harcamalar daha sonra hükümet tarafından hastalığa bağlı olarak değişen derecelerde karşılanıyor. COVID-19 salgınıyla birlikte Singapur yetkilileri, ücretsiz ve tamamen geri ödemeli tedaviye izin vererek kurala bir istisna yapmıştı. Yani bu karar, bu istisnayı aşılanmamış kişilerden alıyor. Başka bir deyişle faturayı aşılanmamış hastanın kendisinin ödemesi gerekecek.
Karar, uzmanları ikiye böldü, bazıları bunun herkese eşitliği reddetme meselesi olduğunu öne sürerken, diğerleri bunun sadece standart bir çalışma şekline geri döndüğünü ve aşılanmamış hastaların hastane alanı üzerindeki aşırı etkisine atıfta bulunduğunu belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın düzenlediği basın toplantısında, "Yatarak yoğun bakıma ihtiyaç duyanların büyük bir çoğunluğunu aşısız kişiler oluşturuyor ve orantısız bir şekilde sağlık kaynaklarımız üzerindeki baskıya katkıda bulunuyor" denildi.
Bu duyurunun yalnızca aşıyı reddetmeyi seçen aşıya uygun kişileri etkilediğini, bu nedenle 12 yaşın altındaki çocukların ve tıbbi olarak muaf olan kişilerin sigorta kapsamında tutulacağını belirtmekte de fayda olabilir.
Aslında bu durum, hastanelerin ve hükümetlerin son aylarda aşı karşıtı kişilere karşı ilk kez kısıtlamalar getirmesi değil. Hastaneye yatışlar artmaya devam ederken ve nakil organlar yetersiz kalırken, Colorado'daki bir sağlık sistemi, aşıdan vazgeçmeyi seçenleri organ nakli sırasında daha alt sıralara yerleştirmeye yöneldi. Gerekçe ise, nakil gerektiren her 5 kişiden sadece biri olan hayati organların kendilerini ve aldıkları bakımı en iyi koruyanlara gitmesi gerektiği düşüncesi. Bazıları, kalp hastalığı olan aşırı kilolu insanlar veya akciğer kanseri olan sigara içenler için de aynı şeyin yapılıp yapılmadığını sorgulamaya çağırdı, ancak doktorlar pandemi sırasında kimin tedavi görüp kimin almayacağına karar vermek zorunda kaldığı için, "doğru" karar bu zor seçimlerden biri olabilir.
Colorado'nun yanı sıra Arkansas'taki bir hastanenin de ilginç bir yaklaşımı var. Sadece aşıyı değil, tüm tıp biliminden vazgeçme hakkına da inanıyorlar ve bu nedenle artık COVID-19 aşısını dini nedenlerle reddederseniz, fetal hücre dizileri içeren tüm ilaçlardan da vazgeçeceğinizi belirten bir formları bulunuyor. Tylenol ve Sudafed gibi daha sık kullanılan ilaçlar da bu grubun içerisinde yer alıyor.
