'Dünyamız değişiyor: geleneksel us yapısını da değiştirme vakti'

Dünyada acilen yaşanan koronavirüs salgınından dolayı yaşanan kriz döneminde; mesajlaşma ve arama, bilgi, sosyal ağ ve hatta eğlence uygulamalarının çalışmasının sürekliliğinde, telekom ağları ve bilgi merkezi endüstrisinin oynadığı kritik rol bir kere daha anlaşıldı.

'Dünyamız değişiyor: geleneksel us yapısını da değiştirme vakti'

Dünyada acilen yaşanan koronavirüs salgınından dolayı yaşanan kriz döneminde; mesajlaşma ve arama, bilgi, sosyal ağ ve hatta eğlence uygulamalarının çalışmasının sürekliliğinde, telekom ağları ve bilgi merkezi endüstrisinin oynadığı kritik rol bir kere daha anlaşıldı. Yaşanan zorluklara karşın, küresel data merkezi pazarının 2020 yılı ve ardından dikkate layık bir çoğalma göstermesi bekleniyor.

Microsoft, Amazon Web Services, Google ve Apple gibi büyük firmaların öngördüğü bu büyümeyle beraber, sermaye daha ufak böylece çok bilgi merkezi firmasına akmaya devam edecek ve yeni cins data merkezlerinin pazarına yeni firmalar katılacağı belirtiliyor. Bu durumun manâlı soruları da beraberinde getirdiğini belirten Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan, bu büyümenin çevre üzerindeki etkilerini açıkladı.

"Daha verimli, daha sade ve daha yerinde maliyetli bilgi merkezlerine yönelik istek büyüyor"

2022 yılına değin, benzer cihazların sayısının takriben 28,5 milyar olacağı tahmin edildiğini bildiren Özcan, "Bu cihazlar ve onlarla ilişkili uygulamalar dünya genelinde data merkezlerinin yayılmasını tetikledi. Synergy Research Group göre yapılan araştırmaya tarafından, tasarlama ve inşaat aşamasında bulunan 132 adet ek hiper ölçekli bilgi merkeziyle birlikte, veri merkezi sayısı 430'dan 562'ye çıkacak. Daha verimli, daha sade ve daha uygun maliyetli data merkezlerine karşın istek büyüyor. 2019 yılı eylül ayından bu yanlamasına, dünyadaki elektriğin yüzde 2'si veri merkezlerinde kullanılıyor ve veri merkezleri tüm Birleşmiş Krallık'ta tüketilenden daha artı kuvvet tüketiyor. Yüzde 2'lik bu oran, 2030'a dek yüzde 8'e yükselecek. Küresel ölçekte, toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 2'si veri merkezlerinden ortaya çıkıyor. Bu veri merkezlerinin dünya genelindeki elektrik talebi üzerindeki etkisi, enerji konusunda yapılan daha detaylı araştırmalarla ön plana çıkıyor. Microsoft, teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirlik konusundaki geniş kapsamlı hedeflerini yakın zamanda açıkladı. Şirket, 2030 yılına kadar karbon negatif olma taahhüdünün yanı sıra, şirketin kurulduğu sene olan 1975'ten beri yaydığı bütün karbonu 2050 yılına kadar değil etmeyi hedefliyor." dedi.

"şu anda karbon bazlı veya nükleer pek çok enerjinin bölüm fiyatından daha az"

Apple, Amazon, Google ve Vodafone gibi şirketlerin hepsinin kendilerine ait yeşil enerji ve sürdürülebilirlik hedefleri olduğunu vurgulayan Özcan, "Peki, bu alıcı detaylı hedefler atamak için gereken kaynaklara olasılıkla sahip olamayan binlerce bilgi merkezinin durumu nedir? Kendi bilgi merkezimizi yeşilleştirmeye dair geleneksel zihin yapısından sıyrılıp, bütün şebekeyi yeşilleştirmeye dair daha dönüşümsel bir görüş açısını benimseyerek, bilgi merkezi endüstrisini uzun vadede daha sürdürülebilir ışık halkası getirebiliriz. Bu us birincil ilk kez gerçek dışı ve hatta fazla iyimser gibi görünebilir ama bu fikrin yakın gelecekte hayata geçirilme ihtimali pek çok veri merkezi tasarımcısının ve operatörünün düşündüğünden daha yüksek. Şebeke ölçeğindeki yenilenebilir enerjinin imal maliyeti ani şekilde düştü ve acilen karbon bazlı veya nükleer öyle fazla enerjinin bölüm fiyatından daha az. Ulusal şebeke yenilenebilir enerjiye geçerken, bu enerji kaynağının akıcı doğası şebeke sistemindeki zorlukları da beraberinde getiriyor. Şebeke istikrarsızlığı, ayrıca enerji dağılma şirketleri ayrıca de onların müşterileri için olumsuz bir koşul ve bilgi merkezi operatörleri için de ilk elden bir sorun teşkil ediyor. Olası bu istikrarsızlığa bir çözüm getirmek için muavin kaynaklar ve altyapılar kullanılabilir. Bu olası bir maliyet engelidir." ifadelerini kullandı.

Dönüşümsel akıl yapısı

Veri merkezi operasyonlarına yan geniş çaplı enerji rezervleri ve altyapıları mevcut olduğunun altını çizen Özcan, "EnergyAware UPS ünitelerinin kullanımıyla, bu back-up üniteler şebekeyi beslemek için kullanılabilir. Ulusal enerji pazarları, bu hizmetlerin (frekans kontrolü, çabuk frekans yanıtı, talebe kadar yanıt) miktar edilmesine ve satın alınmasına olasılık tanımak için açılıyor. Bu hizmetler, birincil yükler ve IT yükleri üstünde sıfır etkiyle data merkezleri kadar sağlanıyor. Data merkezi endüstrisi bu hizmetleri sunabilirse, bir şebekenin benimseyebileceği yenilenebilir enerji üzerindeki kota kaldırılabilir. Bu da bir veri merkezinin yenilenebilir enerjiyi benimsemesini hızlandırabilir, şebekeyi milli seviyede yeşillendirebilir ve kendi öncelikli elektrik kaynağı üzerindeki riski hafifletebilir. Dönüşümsel hafıza yapısı ifadesiyle kastedilen budur. Data merkezlerinin sayısı, enerji dağılma şirketleri tarafından sunulan şebeke hizmetleri için artırılabilir. Böylece bir kazan-kazan durumu ortaya çıkar: Şebekeyi yeşillendirmenin yanı sıra, veri merkezi operatörleri, mevcut altyapılar maliyetlerini dengede tutmak için yeni bir kazanç akışından faydalanabilir. EnergyAware UPS ünitesi, UPS ünitesinin ve bağlantılı yerine geçen kimse gücün kullanılmasına ihtimal tanıyan teknoloyi ön plana çıkararak, şebeke rezervi işlevi görmektedir. Bu ünite, data merkezi ve şebeke arasında iki yönü olan sızıntı sağlayan, politika tanımlı bütünleşik teknolojiden istifade ediyor. Değişmekte olan dünyada, olumlu sonuçlara varmak için geleneksel akıl yapısını da değiştirmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER