Facebook'un reklam krizi büyüyor

Reklam boykotu, Facebook için hızlı bir şekilde problem olmaya başlıyor.

Facebook'un reklam krizi büyüyor

Reklam boykotu, Facebook için hızlı bir şekilde problem olmaya başlıyor. İnsan hakları grupları kadar organize edilen boykotun 300'den artı katılımcısı var ve katılımcıların artış hızı yavaşlıyor gibi gözükmüyor. Grup, milletlerarası bir genişleme çağrısında bulundu ve Starbucks, Clorox ve Pfizer gibi markalar bu çağrıya katılarak reklamlarını geçici olarak Facebook'tan çektiler.

Her ne değin reklamını çeken her firma devlete ait #StopHateForProfit (#KârİçinNefretiDurdurun) boykotuna imza atmamış olsa da, kampanya, Coca-Cola ve Target gibi devleri, reklam bütçelerini "her tarafta gözden geçirmeye" itmiş gibi gözüküyor. Olasılıkla daha pozitif firmanın da bu boykota katılacağı söylenebilir. Financial Times kadar bildirildiği üzere Dünya Reklamcılar Federasyonu tarafından yapılan ankete kadar, Dünya'nın en büyük reklamcılarının üçte biri boykota katılıyor veya katılmalarının "mümkün" olduğunu söylüyor.

Ancak şu andaki soru, bu boykotun ne değin büyüyeceği yok, neyi başaracağı. Az Önce bu kısmın çok net olduğu söylenemez. Her ne kadar boykot ile Facebook'un pazar değerinden 56 milyar dolar silinmiş olsa da, bu çaba ile Facebook'un ne değin para kaybedeceği belirli değil. Daha önemlisi, bu kampanyanın sonucunda firmanın içerisinde neyin değişeceği de net değil.

Boykotun aşağıda, Facebook'un bir türlü başa çıkamadığı "(ve bazılarına göre üatesinden gelmek için tatmin edici mücadele göstermediği) öfke konuşmaları, yanlış bilgilendirme ve taciz taşıyan içerikler yatıyor. Ayrıca, firmanın uçlarla mücadelede daha iyi bir konumda olması için sistematik değişimler talep ediliyor. Mesela Facebook'un "kalıcı insan hakları altyapısının" bir parçası olarak "insan hakları deneyimi olan bir C-seviyesi yöneticinin" işe alınması isteniyor. Keza öfke konuşması ve hatalı bilgilendirme çevresinde üçüncü parti denetmeler ve hizmet ihlalleri nedeniyle kaldırılan bir reklamın yakınında reklamı gözüken reklamcılar için geri ödeme yapılması da önerilerin arasında yer alıyor.

Bunların yanı sıra, ırkçı, milis, Yahudi karşıtı, Yahudi katliamını reddeden, aşı karşıtı ve iklim değişimini reddeden grupları Facebook'un silmesi de isteniyor. 

Boykotun başlangıcında bir Facebook VP'sinin, reklamcılara, firmanın "kazanç baskısına tabi sözleşme değişiklikleri yapmadığını" söylediği belirtilmişti. Ama o andan beri Facebook bir takım göze çarpan değişimler yapmış durumda.

Zuckerberg, geçtiğimiz günlerde yaptığı duyuruda Facebook'un kurallarını bozan fakat haber niteliği olan "bir takım" yayınlara etiketler ekleyeceğini söyledi. Keza firmanın öfke konuşması ile ilgili sözleşme maddelerini reklamlar için de genişleteceğini ve oy veren baskısına karşısında mücadelesini arttıracağı da belirtildi. Pazartesi günü de Facebook, marka emniyet sözleşmelerinin denetimi için üçüncü parti bir organizasyon ile çalışacağını söyledi.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde bu talimat, bunların "minik adımlar" olduğunu söyleyen kavgalı kitleyi memnun etmeye yeterli gözükmüyor.

Büyük markaların reklamlarını geri çekmeleri Facebook'ta değişim isteyenler için güzel bir haber gibi görünse de, bu firmalar Facebook'un kocaman reklam gelirinin (2019 yılında takriben 70 milyar dolar) ufak bir kısmını oluşturuyor ve toplam reklam gelirinin büyük bir kısmı minik işletmelerden geliyor. Hatta bazı yorumlar, büyük firmaların zaten Koronavirüs salgını sebebiyle reklam bütçelerini azalttıkları bu dönemde boykotu iyi PR için kullandığını da iddia ediyor.

Kazanç açısından bakıldığında, reklam boykotunun Facebook'un reklam gelirini önemli bir ölçüde etkilemeyeceği söylenebilir. En azından daha önce planlanan bir aylık sürecin ilerisine taşınmaz veya birkaç bin katılımcı daha kazanmazsa... Ancak bu, tüm çabanın boşuna olduğu anlamına da gelmiyor. Boykot ile beraber Facebook, uç taraflar ve hiddet konuşmalarına aleyhinde yaklaşımı konusunda yenilenmiş bir zorlama altına girmiş durumda. Bu zorlama, Facebook'un reklamcılarının ötesine de genişleyebilir. Mesela ABD'de üç Senato Demokratı, Mark Zuckerberg'e gönderdikleri bir mektup ile hiddet konuşmasını engellemek ve direk içerikler hakkında kararları için daha fazla yapılması isteğinde bulundular.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER