Siber hijyen kişisel hijyen kadar önemli

21.

Siber hijyen kişisel hijyen kadar önemli

21. yüzyılda dünyanın en değerli servetinin bilgi olduğunu açıklayan Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, “Dolayısıyla veri/verinin güvenliğini temin etmek da benzer biçimde kayda değer ve gerekli. Sağlığımız için kişisel hijyen ne kadar önemliyse bilgi güvenliğimiz için siber hijyen de öyle kayda değer. Özellikle de işi, eğitimi evden yürüttüğümüz, internet kullanımımızın kat be kat arttığı bu dönemde” diyerek vatandaşları bu yönde önlemler almaya eğlence etti.

Bilgi emniyet için neler yapılması gerekiyor?

Siber hijyen için yapılması gerekenleri anlatan Doç. Dr. Koltuksuz, şunları söyledi:
“Çocuklarımız ayrıca ders çalışmak keza de sosyalleşmek namına, bizler de iş ve aynı sebeplerle cep telefonu, tablet ve bilgisayarları yoğun biçimde kullanıyoruz. Bu iletişim-bilişim teknolojisi cihazlarının siber hijyeni fazla manâlı. Antiviral yazılımlar kullanarak cihazları koruma altına almamız gerekiyor. Çocuklarımıza bilmedikleri, alışılmış olmadıkları ve ders notu, kitap, film, müzik gibi bilişim nesnelerini bedava olarak vereceğini vaat eden çevrim içi kişilerden, web sitelerinden, çevrim içi reklamlardan uzak durmalarını hatırlatmamız gerekli. Instagram, Facebook, WhatsApp gibi sosyal medya uygulamalardan gelebilecek tehditlere karşı da bilgilendirmeliyiz. Aynı biçimde, alışveriş sitelerinden gelebilecek saldırılar, kimlik hırsızlığı ve data hırsızlığı saldırılarına karşısında da bilinçli olmamız gerekiyor. Çevrim içi alışverişlerde sitelerin güvenilirliğine uyarı etmemiz gerektiği gibi ödemeleri de sanal kartlarla yapmaya çalışalım. İnternet bağlantımızı; güvenlik duvarı aracılığı ile korumalı, internet çıkışını sağlayan modem şifrelerimizi de sağlamlaştırmalıyız. Bilgisayar korsanlarının faydalanabileceği güvenlik açıklarına karşı korunmak için yazılımlarınızı aktüel tutmalıyız. Yapılması gereken daha birçok husus bulunuyor, ama bu maddeler birincil aşamada yapılması gerekenlerden bazıları."

"Teknoloji ve yazılımları bizim üretmemiz şart"

Korona virüs nedeniyle çoğunlukla kullanılmaya başlayan çevrim içi uygulamaların, tüm dünyayı ön çalışmasız yakaladığını bildiren Doç. Dr. Koltuksuz, “Ama bu süreç kısa sürede geçecek gibi durmuyor. Hatta 3-5 ay içinde geçse bile yenileri her zaman gündeme geleceğinden, Türkiye olarak bu alanda bir an önce yerli-ulusal üretime geçmemiz gerekli. Sürecin güvenli yürüyebilmesi için her şeyden önce çevrim içi toplantılar, oturumlar ve dersler için kullanılacak yazılımı; yerli ve ulusal olarak bizim üretmemiz gerekiyor. Sonrasında, halen kullanımda olan iletişim altyapısını yaratıcı ağ ekipman sistemlerini, yapabildiğimiz kadar yerli-milli üretmeliyiz. Hepsinin de üstünde, kendi ürettiğimiz iletişim uydumuz üstünden bunları gerçekleştirmemiz lüzumlu. Gerek ekipman gerekse yazılım alanında kullanmakta olduğumuz ve bilimi, teknolojisi, üretimi başkalarına ait olan irtibat bilişim teknolojilerini kullandığımız sürece, katiyen istediğimiz değin güvende olamayız. Bu anlamda yerli ve ulusal imal, stratejik öneme sahip” diye konuştu.

"EBA siber tehditlerden en uzak etraf"

Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde uzakta eğitimde kullanılan Milli Eğitim Bakanlığına ast EBA sistemi ile ilgili de değerlendirmede yer alan Ahmet Koltuksuz, “Şu lahza için en tehlikesiz, siber tehditlerden en uzakta ortam hiç kuşkusuz EBA. Çevrim içi ve etkileşimli olduğunda, siber tehditlerle de yüz yüze gelmesi mecburi olacaktır. Ama EBA yazılımı, yerli ve milli olarak geliştirildiğinden, siber tehditlere karşı gereken önlemleri alma, tehlikesiz biçimde ortaya tümdengelim olanak ve kabiliyetimiz de var” dedi.

"Siber emniyet eğitimi olmalı"

Özellikle çocukların, bu dönemde daha artı uyarı edilip siber tehditlere karşı korunması gereken kesim olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Koltuksuz, şöyle devam etti: “Kullandıkları yazılım, sahip oldukları cep telefonu, tablet, dizüstü, masaüstü bilgisayarlar, bu donanımlar ile eriştikleri sunucular, kullanılan irtibat altyapısı gibi heybetli geniş irtibat bilişim teknolojilerinden bahsediyoruz. Bambaşka sorunlar ve güvenlik tehditleri laf konusu olabilir. Ailelerin yanı sıra yanı sıra eğitimcilere, siyasetçilere, hukukçulara, bu alanda çalışan herkese birçok yükümlülük düşüyor. Her şeyden önce siber tehditlere karşı bir bilinçlenme gerekiyor, ardından da kademe aşama hepimizin yapması gereken çoğu iş var. Mesela; 4. sınıftan itibaren çocuklarımızı siber güvenlik konusunda eğitmeye başlamalıyız. öte yandan stratejik önemdeki yerli ve ulusal yazılım/donanım üretiminin yapılabilmesi için dünya standartlarında eğitim almış mühendisleri yetiştirmemiz gerekli. Özetle ülkemizdeki herkesin bu işe gönül vermesi gerekmektedir."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER