Fatih Altaylı yazdı: 'Açıklaması salaklık olabilir'

Fatih Altaylı yazdı: "Açıklaması salaklık olabilir"

Fatih Altaylı yazdı: 'Açıklaması salaklık olabilir'
Habertürk'ten Fatih Altaylı'nın yazısı...

İstanbul’u önceki akşamüzeri vuran “afet”e sokakta yakalandım.

Otomobilde.

Kimi fındık, kimi ceviz, kimi yumruk büyüklüğündeki dolu taneleri otomobile epey hasar verdi.

Boya kaporta sizlere ömür, bir aynam kırıldı, camlar dayandı.

İstanbul’un alçak semtlerinden Dolapdere’de yakalandığım için otomobilin neredeyse yarı beline kadar gelen su içinde, kapılardan içeri sızan suyla yol almaya çalıştık.

Tabii ki alamadık.

Dolapdere alçak, çukurda, tepedeki Taksim’in, Beyoğlu’nun, Kurtuluş’un, Feriköy’ün yağmurunun toplanıp buraya inmesini ve dizi geçen suya teslim olmasını bir nebze olsun açıklamak mümkün.

Ancak denize 1 metre mesafedeki Yenikapı’nın, sahil yolunun, Eminönü sahilinin, Üsküdar’ın sular altında kalmasına bir açıklama getirmek bana göre imkânsız.

Bu ancak ve ancak salaklıkla, iş bilmezlikle açıklanabilir. Bundan sonraki belediye başkanımızı mimardan değil, DSİ’den seçelim diyeceğim ama o da içime sinmiyor.

Mimar başkan şehri mimari açıdan bu hale getirdiyse, DSİ’den gelecek başkanla hep birlikte boğuluruz diye korkarım.

Boğulma tehlikesi

Artık belli oldu ki yağmur, dolu, fırtına ve muhtemelen yakında görmeye başlayacağımız hortumlar İstanbul’un yeni iklimi oldu.

Kentin altyapısını bu yeni iklime göre yeniden şekillendirmek şart.

Tabii bu süre alacaktır.

O güne kadar İstanbullulara otomobillerinde zincir, takoz, çekme halatı ve ilkyardım çantası dışında koltuk sayısı kadar da can yeleği bulundurma zorunluluğu getirmek farz oldu.

Çünkü artık otomobillerdeki en büyük tehlike, boğulma tehlikesi.

FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK
Güncelleme Tarihi: 29 Temmuz 2017, 10:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER