-Bu şarkıyla nasıl buluştunuz?
Aslında çok enteresan bir hikâyesi var. Şarkının bestecisiyle de söz yazarıyla da yüz yüze gelmedim. Bir şarkı arayışı içinde olduğumuzu çevremize duyurduk ve bu şarkı da bize telefon yoluyla iletildi. Aynı süreçte elimize ulaşan başka şarkılar da oldu. Ama ‘Saltanat’ı ilk dinlediğimizde hepimiz bu şarkıya karar verdik.
-Daha tanınmış bestecilerden bir şarkı almak daha az risk taşımaz mıydı sizce?
Kesinlikle öyle ama ben mesela “Sezen Aksu’nun yeni hit şarkısını Fatma İşcan seslendirdi” gibi bir cümle duymak istemedim. Sadece “Bu şarkıyı Fatma seslendirdi” densin istedim. Riskli olup olmadığını hiç düşünmedim. Benim sesimi ve yorumumu duyanların etkilenmesini ve kendilerinin bana şarkılarını sunmalarını istedim. Kısaca, kendi kendime yetebilirim. Ricacı olmak yerine talep görmek istedim.
-Müzik hayatınız nasıl başladı?
Müzik yaşantım evde başladı. Müzisyen bir babayla büyüdüm. Çocukluğum hep müzikle iç içe geçti. Müziği mesleğim olarak düşünmeye ise lise yıllarımda başladım. Sonrasında da konservatuvar eğitimi aldım.
-Konservatuvar döneminizden önce de sahne deneyimleriniz oldu mu?
Elbette. Öncelikle okuduğum okullardaki etkinliklerde sahne aldım. Babam profesyonel müzisyen olduğu için onun sahnelerinde de sıkça yer aldım. Festivaller, halk konserleri derken kendimi bu işin içinde buldum.
SEKTÖRDE KARMAŞA VAR
-Peki, bu sürece kadar herhangi bir eğitim almış mıydınız?
Konservatuvara kadar hayır. Zaten yetenek sınavına da “Burada sınav varmış, geçerken bir uğrayayım” havasında girmiştim. Aslında sınava hazırlık kursları varmış ama benim ondan bile haberim yoktu.
-Okulu okuduktan sonra bu işin eğlence dünyasındaki vitrininde olma kararını ne şekilde verdiniz?
Okulla ilgili ciddi akademik kariyer planlamalarım vardı. Ama icracılığı ve vitrinde olmayı daha çok istedim. Bu işin içinde olma fikri aslında benim için çok yeni. Daha düşünme aşamasındayken bir anda bu noktada buldum kendimi.
-Beğendiğiniz isimler var mı?
Duruşunu ve konumunu beğendiğim Ebru Gündeş ve Yıldız Tilbe var. Tilbe’de kendimden çok şey bulurum. Ben de onun gibi biraz deliyimdir. Zaten deli olmayanın bu işi yapamayacağına inanıyorum. Müzisyenlik, sanatçılık biraz delilik gerektirir.
-Müzik sektörü nasıl bir dünya?
Sektörde büyük bir karmaşa var. Müziği bilen ya da bilmeyen herkes bir şekilde müzik yaptığını iddia ediyor. Ben bu işin eğitimini yaklaşık beş sene aldığım halde hâlâ çok iyi bildiğimi söyleyemem. Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2017, 22:17
