Genç Şanslılar ve Hayatları...

SAHRA CANSU YILDIRIM Zeki, güzel, karizmatik ve iddialı… Yıldırım ailesinden üç kardeş öncülüğünde yön

Genç Şanslılar ve Hayatları...
SAHRA CANSU YILDIRIM

Zeki, güzel, karizmatik ve iddialı…

Yıldırım ailesinden üç kardeş öncülüğünde yönetilen, ailenin yüzde yüz sahibi olduğu ve 11  değişik sektörde sürdürdüğü faaliyetleri ile hem Türkiye’de hem de uluslararası piyasalarda önemli bir role sahip olan Yıldırım Holding’in varislerinden Mehmet Yıldırım’ın kızı Sahra Cansu Yıldırım yanımıza yavaş ve kendinden emin adımlarla yanaşıyor. Sahra özel bir üniversitede mimarlık öğrencisi. Öz güveni ve kendine has tarzıyla dikkatleri üzerine çektiği her halinden belli bir genç kız. Akranlarından farklı bir duruşu olduğunu ilk görüşte anlayabileceğiniz bu genç kızın komplekssizliği ve rahat tavırları gözümüzden kaçmıyor ve başlıyoruz koyu bir sohbete.

image2

“BOŞ VAKİT KAVRAMIM YOK”

Biraz seni tanıyabilir miyiz? 

23 yaşındayım, özel bir üniversitede mimarlık okuyorum. Eğitimim benim için çok önemli. Bir daha ki yıl Londra’da bir üniversitede uzaktan eğitim İşletme ve Pazarlama okumaya başlıyorum. Bunun da şu sıralar ayrı heyecanı var! Gidip derslere de katılacağım. Amerika’da özel bir kurumda İngilizce eğitimi aldım. İspanyolca da öğrenmeye devam ediyorum. At binmek, spor yapmak ve kitap okumak baş hobilerim arasında. Kişisel gelişim kitapları başucumun vazgeçilmezleri. Her okuyuşumda farklı şeyler bulduğum birden çok kere okuduğum kitaplarım var. Tabi ki her genç ve hatta her birey gibi ben de internette de zaman geçiriyorum. Sosyal medyada takip ettiğim kişiler var, bunun yanı sıra yabancı basını da sıklıkla takip ediyorum. Dünyadan bihaber olmak en büyük korkum! Sık sık seyahat ediyorum. Seyahatlerim genelde kültürel amaçlı oluyor. Bu zamana kadar en etkilendiğim ülke Fransa. Nedenini tam olarak çözemedim ama kendimi çok oraya ait hissettim “Boş zamanlarımda” diye bir cümleye başlayamıyorum. Çünkü boş zamanım yok.

image1

Yani şöyle; bence boş zaman diye bir zaman dilimi yok. Yaşadığımız her an kıymetli ve farklı. Bu anlamda ben de her anımı dolu yaşamayı, kendim ve geleceğim için faydalı hale getirmeyi seviyorum. İmkanlarımı elbette benim de “herkes” gibi değerlendirdiğim anlar ve durumlar mevcut ama hayat amacım dolu yaşayıp – dolu doludan farklı bir biçim bu- bilinçli ve farkında bir birey olarak hayatımı sürdürmek.

Eğitiminin senin için çok önemli olduğundan bahsettin. Eğitimin ile ilgili planların neler?

Evet, eğitimim benim olmazsa olmazım. Bu ömrünün sonuna kadar da böyle gidecek sanırım. Yaşam boyu öğrenmenin büyüsüne fazlasıyla inanıyorum. Yeni şeyler öğrenmek ve farklı alanlarda bilgi sahibi olmak gücüme güç katıyor. Sanki ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Daha farkında ve daha bilinçli oluyorum. 2 okulu aynı anda okurken dil eğitimlerimi de asla aksatmayacağım önümüzdeki yıllarda. Şu anki İngilizce ve İspanyolca bilgim gayet iyi ama nedense öğrenme konusunda  “hep daha fazlası” hissi var. Yemekte şükür ki yok bu his! ( Gülüyor.) Diksiyon eğitiminden tutun, etkin sunum tekniklerine varana kadar hepsinin eğitimini uzman kişilerden aldım. Uygulamaları  günlük hayatıma yansıtıyorum ama iş hayatına atıldığımda daha verimli olacak, eminim. Şu sıralar NLP eğitimi almayı düşünüyorum. Kitap okuyarak biraz biraz bilgi sahibi olmaya başladım. Su sporlarına da son derece düşkünüm. Bu yaz yelken sporuna başlamayı düşünüyorum. Deniz bana huzur veriyor. Ayrıca kaptanlık ehliyetimi de alacağım. Anlamışsınızdır, imkanlarını sadece lüks restoranlara, arabalara yani kısacası işin görünen kısmına kullanan biri olmak Gencobahis bana çok sıradan geliyor. Hayat bunlardan ibaret olamaz.



AİLE DEĞER YARGILARIMIZI HİÇBİR DURUMDA UNUTMAYIZ.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olmayı kısaca özetler misin? Avantajları ve dezavantajları neler?

Öyle bir soru ki.Herkese vermek istediğim cevaplar var bu konuda esasen. Babam hayatımdaki en önemli insan.Aslında bu kadar hırslı ve kendimi geliştirme konusundaki istekli oluşum babama kendimi ispat etme çabamdan. Babam kendini sürekli geliştiren ve öğrenmeye çok açık bir insan ve rol model olarak onu almamdan kaynaklı bir çabam da söz konusu.

Herkes Forbes Zenginler Listesi’nde bir aile dendiğinde lüks araba, yat, ev ve eğlenceyi aklına getirir, buna eminim. Bunlara da sahibim. Maslak’ta lüks bir sitede kendi evimde yalnız yaşıyorum. Yanımda bir yardımcım var. Günlük tüm ihtiyaçlarım karşılanıyor. Evet, ütü, yemek, çamaşır, bulaşık nedir bilmiyorum ama bu işlerin zorluğunun farkındayım. Öte yandan bekar evinde yaşayan, yurtta kalan birçok arkadaşım var. Onların da yanına gidiyorum ve gayet güzel zaman geçiriyoruz. Fanusta değilim. Kendimi asla ve asla izole etmiyorum. Yeri gelince toplu taşıma araçlarını da kullanıyorum. Alışverişlerimi zaman zaman ultra lüks yerlerden yaptığım da oluyor ama bu her an böyle değil. İllaki x marka olsun diye takıntılarım yok.

Böylesine geniş imkanlara sahip olabilmek güzel ve farklı ama sadece bunlarla mutluluk olmuyor. Kişisel tatmin noktasında bunlar yeterli kalmayabiliyor. Avantajlar sınırsız tabi ki maddi avantajlar herkesin hayallerini süsleyebilir ama dezavantajlar inanın daha fazla. Öncelikle arkadaş seçimi bu sosyo-ekonomik statüde biri için çok zor. Kimin “ gerçek” arkadaş olduğuna kafa yormanız gerekiyor. Bunun yanı sıra aileniz benimki gibi değer yargılarına önem veren bir aileyse her hareketinize dikkat etmeniz gerekiyor. İyi bir evlat olmak tüm bunları kapsıyor ve hele de varlıklı bir ailenin çocuğuysanız bu durum daha yükü ağır bir hal alıyor. Kısacası “kendini bilen” olmak durumundasınız.

Ben yaşamımı imkanlarını kullanırken başkalarını imrendiren biri olarak değil de bilgisi ve donanımıyla başkalarını imrendiren biri olarak sürdürmekten yanayım.



10 sene sonra kendini nerede nasıl hayal ediyorsun?

(Gülüyor.) Aslında ben 20 sene sonrasını bile hesapladım ama hadi 10 seneyi de söyleyeyim. Babamın iş yükünü omuzlarından almış, özel hayatını, iş hayatını ve sosyal çevresini oturtmuş bir birey olarak hayal ediyorum. Geleceğimi planlarken servetinin hesabını yaparak yola çıkmadım. Tek isteğim babamın yoğunluğunu biraz olsun alabilmek.. Çok çalışıyor, gecesi gündüzü yok desem yeridir…Tabi ki burada büyük bir sorumluluğu da almış olacağım.

Devralmış olduğum bayrağı iyi taşımalıyım. Geliştirerek ve büyüterek devam ediyor olacağım 10 yıl sonra J

 ZAMANI GELDİĞİNDE HER ŞEYİ DETAYLI DÜŞÜNÜRÜM.

Ya özel hayat?

Çok klişe olacak ama evlilik, çocuk vs hayali için henüz erken. Hayatıma beni ben olduğum için sevebilecek ve değer verebilecek biri girdiğinde bu konuyu daha detaylı düşünürüm.

Keşkelerin var mı?

Elbette! Kimin yok ki? Ufak tefek benim de var...Keşke hiç tanımasaydım dediğim insanlar yok .Tanıdığım herkesten bir şeyler öğrendim ve herkesin hayatımda bir yeri var. Bu anlamda çok hümanistim. Fazla detaycıyım bazen. Keşke bu kadar olmasam dediğim anlar oluyor.

Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz. Seni tanımak büyük bir zevkti.

Ben teşekkür ederim.

RÖPORTAJ:  

DÜZENLEYEN: MELİSA TANER
Güncelleme Tarihi: 14 Temmuz 2015, 11:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER