90'larda Okullu Olan Efsanevi Neslin Yaşadığı Birbirinden Heyecanlı 17 An

Seneye yine giyeriz diye, bize bir beden büyük gelen yeni ütülenmiş mavi önlüğün içerisinde kaybolduğumuz, defter kaplarken televizyondaki diziye daldığımız, okulun koridorlarında telaşla sınıfımızı aradığımız yıllara dair heyecan duyduğumuz anıları bu içerikte derledi.

90'larda Okullu Olan Efsanevi Neslin Yaşadığı Birbirinden Heyecanlı 17 An

Seneye yine giyeriz diye, bize bir beden büyük gelen yeni ütülenmiş mavi önlüğün içerisinde kaybolduğumuz, defter kaplarken televizyondaki diziye daldığımız, okulun koridorlarında telaşla sınıfımızı aradığımız yıllara dair heyecan duyduğumuz anıları bu içerikte derledik. 

1. Büyük bir heyecanla okul alışverişi yapılırdı. Büyük bir yoğunluk içerisinde mağazalarda, önlük ve üniforma denenirdi.

s-3a08e86904c0c31cd65b47f9795fa87d726acb
Şimdi artık yakalı tişört ve uygun bir pantolonla gidebiliyor çocuklar okula. Bizim ömrümüz çürüdü, elbise üzerine önlük denerken o mağazalarda. 

2. Daha sonra defter-kitap alışverişine başlanırdı. O dönemde kitaplar ücretsiz olarak dağıtılmıyordu tabii ki.

s-aa559ab737445fb0c8028c6ba77ba66bb43910
Ya yeni kitaplar alıp, bir ton para saymak zorundaydın kırtasiyeye, ya da büyüklerinden kalan kullanılmış kitapları kullanırdın. Bir kitap hiçbir zaman atılmazdı. Her zaman onu birden fazla kişi kullanırdı.

3. Defterler, genelde kiloyla satın alınırdı.

s-fecd128100fca99f0a1be68a0b05473a87d7a3
Yurdum esnafı defteri de kiloyla sattı bir dönem evet. Ve hala satılan yerler de vardır, mahalle aralarında. 

4. O anda gözümüz şekilli telli defterlere kayardı. Telli defter kullanmanın farklı bir karizması vardı.

s-c3254361089a17d69a36df14400a8895f9e44d
Telli defterin ne karizması olacak demeyin. İlkokulda herkes, her ders için farklı kaplı defterler kullanırken, sen bütün derslerin notunu, öğretmenin tembihlerine rağmen aynı deftere yazdığında asi bir öğrenci oluyordun ister istemez. Asi olmanın da ayrı bir karizması vardı. 

5. Kitap alırken, gözün sürekli renkli ve pahalı kalemlere kayardı. Kokulu silgiler, şekilli kalemtıraşlar hayalini süsleyip dururdu.

s-d647f18613ec9dd15f6f49d29b2fb8b04da11a

6. Güzel bir kalemlik olmazsa olmazlardandı.

s-aa51b280a0a04258f452a1f1c3517cf92d7624
Kalemlerin hepsi için ayrı yeri olan bu kalemliklerin yanı sıra bütün kalemleri bir arada koyup fermuarını kapattığın basit kalemlikler arasında dağlar kadar fark vardı gözünde.

7. Kırtasiyedeki en eğlenceli şey ise; şüphesiz ki defter kabı ve etiket seçmekti.

s-cec71687d7a56575b6ed0f830b63331c8d3afe
En sevdiğin çizgi filmin karakterlerinin olduğu kapları da seçebilirdin, arabalı kapları da. Farklı olmak istiyorsan şeffaf kaplar seçerdin. Defterinin ve kitaplarının kabı senin hayal dünyanı dışarıya yansıtıyordu bir nevi.

8. Ailenin bir büyüğüyle oturulur, alınan defterler ve kitaplar kaplanırdı.

s-49aa151f862433f9aebf418935036ccc5e91f3
Okulların açılmasının en eğlenceli taraflarından birisi. Gıcır gıcır defterleri, yine rengarenk kağıtlarla kaplamak.

9. Bir yandan da annemiz yeni aldığımız önlüğü ve yakalığı ütülemeye devam ederdi.

s-04706692a8751956004b60ce9ec4864f603c8e
Evi birden ütü buharı basar, bunun da etkisiyle, o ertesi gün okula gitme telaşı tüm vücudumuzu sarardı.

10. Televizyonda Bizimkiler başlar. Daha sonra tüm aile bir yandan yaptıkları işlere devam eder, bir yandan da ekrana kilitlenirdi.

s-e962d1c7bbf837a056bdabfefad2588c7f6b06
-Yaa baba, hadi daha Türkçe kitabını kaplıycaz, biraz çabuk olalım.-Dur Dunkof! Reklamlar girsin önce bi. 

11. Daha sonra yatma saati gelir, yatağın yolunu tutardık. Ama tüm yaz geç yattığımızdan gözümüze bir damla uyku girmezdi.

s-4f183e5b63795a27b5e5ed10d80830f6d565ca
Biz de okuldaki ilk günde; ne yapacağımızı, özlediğimiz arkadaşlarımızı, yeni tanışacağımız insanları düşünüp dururduk. Böylece o yatakta saatlerce bir o köşeye döner, bir öteki köşeye döner, uykuyu kovalar dururduk. 

12. Sabahın ilk ışıklarıyla da uyanır, içimizi tarifi mümkün olmayan bir heyecan kaplardı.

s-42735c987388ab61cfbe1cbe8fd93c3657dfc2
Böyle içindeki tırtıllar kelebek olmuş da, çıkmaya çalışıyorlar gibi. 

13. Sonra, akşamdan yıkanıp ütülenen önlük giyilir, annemizin ısrarlarıyla kahvaltı yapılır, onunla birlikte okulun yolu tutulurdu.

s-4a819890141944e7c7a02c92a4d7c085fba4a1

14. "İlk gün, çanta götürsem mi yoksa götürmesem mi?" ikilemi yaşanırdı.

s-9a528247c6d6805fedf504c6ef00039304ef9d
Okula yeni başlıyorsan, o çantanın içerisine rastgele birkaç defter, kitap atılır beslenme çantası da eline alınır, öyle okulun yolu tutulurdu.Yok hayır okulda 3. ya da 4. yılınsa, bir klasöre yalnızca bir defter konulur öyle okula gidilirdi. 

15. Okula vardığında ise, ilk işin sınıfını aramak olurdu. Okulun koridorları arasında koşar adım, ait olduğun sınıfın nerede olduğunu arardın.

s-6e4d2386bd5fbe601036e6d04127368b20aa73
Bu vesileyse belki de yeni birkaç kişiyle tanışırdın. Aynı sınıftan birini bulursan belki de, o senin ilk sıra arkadaşın olurdu.

16. Ve bir şekilde sınıfını bulduğunda, herkesin gözündeki o heyecana şahit olurdun. Tıpkı senin hissettiğin gibi hissettiklerini bilirdin.

s-704a63f50cae30d8258bafdd4d1ccc03ac2091
Önceden kaynaşan birkaç öğrenci dışında tabii ki. Onlar çoktan sınıfın altını üstüne getirmeye başlamışlardır bile. 

17. Bir süre sonra da öğretmen sınıfa girer, herkes ne yapacağını fazla bilmese de doğaçlamayla ayağa kalkar, öğretmeni karşılardı.

s-91c2280fbb1a3bee645efcab9cea1dd63c71f6
Ve öğretmen, o çocukların her birinin gözlerinin içindeki parıltıya şahit olurdu. Onların birer mücevher olduğunu ve ancak kendi gösterdiği yolda işlenip, şekilleneceğini bilirdi...

Bu heyecanları yaşayacağınız nice yıllarınız olsun...

s-2d4ca3eb404a7b5232576cb2fe861e4c962ac0
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER