Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı aralarında Evrensel ve BirGün çalışanlarının da bulunduğu çok sayıda gazetecinin sarı basın kartını iptal etti. Gazetecilere iptal gerekçesi hakkında bilgi verilmedi.
Basın kartları için yenileme başvurusu yapmış olan ve uzun süredir kartlarının yenilenmesini bekleyen çok sayıda gazetecinin kartlarının iptal edildiği ortaya çıktı.Muhalif yayınlarıyla bilinen Evrensel ve BirGün gazetelerinde çalışan çok sayıda gazetecinin basın kartının iptal edildiği belirtiliyor. Toplamda sayı ise tam olarak bilinmiyor.
Çok sayıda gazetecinin basın kartı iptal edildi: Basın kartı iptal edilenler arasında Evrensel Genel Yayın Yönetmeni #FatihPolat, T24 yazarlarından #MuratSabuncu, TGS Genel Başkanı #GökhanDurmuş da bulunuyorhttps://t.co/uAgOkpK2F4 pic.twitter.com/pxp0D41FI5— ExpressionInterrupted (@ExInt24) 24 Ocak 2020
TGS: İletişim Başkanlığı bir an önce konuya açıklık getirmeli
Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) yapılan açıklamada, gazetecilerin basın kartlarının iptal edilmesine sert tepki gösterildi.TGS'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:"Türkiye’de gazetecilerin taşıdığı sarı basın kartı uzun yıllardır hep tartışma konusu olmuştu. Bu tartışmalara rağmen gazeteciler bu karta 2015 yılına kadar daha kolay ulaşabiliyor iken, 2015 yılında Basın Kartı Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle kartı almak zorlaştı. Öte yandan Basın Kartı Komisyonu'nun yapısında yapılan değişiklik ile komisyonda yer alan meslek örgütlerinin temsilci sayıları düşürülerek, bütün yetkiler müdüre devredildi. 2018 yılında Basın Kartı Yönetmeliğinde bir kez daha değişikliğe gidilerek meslek örgütü temsilcileri komisyondan tamamen çıkartıldı.2019 yılında sarı basın kartı turkuaz rengine çevrildi ve tüm kartların yenilenmesi için başvuru yapılması istendi. Aradan geçen bir yıl içinde yüzlerce gazetecinin kartı yenilenmedi. İncelemede olduğu, yenileneceği ifade edildi. Bu uzun sürenin ardından eski kartlarını hala kullanabilen gazetecilerin basın kartlarının ise perşembe günü itibariyle iptal edildiğini öğrendik. Kartların neden iptal edildiğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığı gibi gazetecilerin telefonlarına da yanıt verilmedi" denildi."Yüzlerce gazetecinin basın kartı iptal edildi"Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın açıklaması şöyle devam etti:"Şu anda yüzlerce gazetecinin basın kartı iptal edildi. Kartı iptal edilen gazeteciler arasında sürekli basın kartı taşıyanlardan meslek örgütü temsilcilerine, yerel medya çalışanlarına kadar yüzlerce gazeteci var. Özellikle Ankara'da basın kartı iptal edilenler Meclis'e, bakanlıklara giremez, siyasi parti temsilcilerini takip edemez hale geldi.Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı bir an önce bu konuya açıklık getirmek zorundadır. Yıllardır bu kartı taşıyan gazetecilere kartlarının neden yenilenmediğini, iptal edilme gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadır"
Cumhurbaşkanlığının yüzlerce gazetecinin kartını iptal etmesi vesilesiyle; Türkiye'de gazetecileri temsil eden diğer örgütlerle beraber #basınkartı vermek üzere üç aydır ortak bir çalışma yürüttüğümüzü tüm meslektaşlarımıza duyururuz. pic.twitter.com/96jOw2IrIN— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) 24 Ocak 2020
"İktidar basın kartlarını tehdit aracı olarak kullanıyor"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın basın kartlarını iptal etmesine gazeteciler tepki gösteriyor.DW Türkçe'ye konuşan Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren "İktidar sarı basın kartlarını tehdit aracı olarak kullanıyor" çıkışında bulundu. Eren, kartların turkuaz renge dönüştürüldüğünü ve devletin istediği kişiye bu kartı verdiğini savundu. Eren, kart iptallerinin Türkiye'de gazetecileri yıpratamayacağını da dile getirirerek, "Basın kartı devletin verdiği bir gazetecilik ruhsatı değildir. Basın kartlarını örgütlü sendikalar, dernekler vermelidir. Kartları iptal etseler de herkes gazetecilik yapacak" şeklinde konuştu.
Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet başta olmak üzere, pek çok gazetecinin basın kartı iptal edildi. Yeniden hatırlatıyoruz: Devletin verdiği basın kartı gazeteciliğin ehliyeti değildir. Tüm basın örgütlerini bir araya gelmeye ve ortak bir basın kartı komisyonu kurmaya davet ediyoruz.— DİSK Basın-İş (@Disk_Basin_is) 24 Ocak 2020
Prof. Dr. Doğan Tılıç: "Gazeteciliğimden bir şey eksiltmez"
BirGün yazarlarından, Başkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Tılıç, basın kartının iptal edilmesi ardından yaptığı açıklamada:“Bu sabah e-devlet'te kontrol ettiğimde ‘iptal edildi’ ifadesini gördüm. 1986 yılından beri gazetecilik yapıyorum. Önemli uluslararası medya kuruluşları için çalıştım, çalışıyorum. Yıllarca Afganistan, Irak, Yugoslavya gibi çatışma bölgelerinde savaş muhabiri olarak çalıştım. Devlet başkanları/liderler ile yurt dışında/içinde röportajlar yaptım. Ulusal ve uluslararası gazetecilik ödülleri aldım. 2016 yılında Malaga Üniversitesi UNESCO Kürsüsü tarafından ‘Uluslararası Basın Özgürlüğü’ ödülü verildi. Uluslararası Basın Kartım var. Avrupa'nın ve Türkiye'nin önemli gazetecilik örgütlerinde yöneticilik yaptım, yapıyorum. İletişim profesörüyüm ve yıllardır üniversitelerde ders veriyorum. Şimdi, benim gazeteci olmadığıma karar verilmiş ve sürekli basın kartım iptal edilmişse, bu benden çok onu iptal edenlerin sorunudur. Kartımın iptal edilmiş olması benim gazeteciliğimden bir şey eksiltmez.”
CHP'den tepki: Haberciliğe ve basın özgürlüğüne darbe
CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Haberciliğe, basın özgürlüğüne büyük darbe! Sadece Evrensel değil yüzlerce gazetecinin basın kartı gerekçesiz iptal edildi. İptal kararları geri alınmalı, tüm basın kartı talepleri derhal karşılanmalı" ifadelerini kullandı.
Haberciliğe, basın özgürlüğüne büyük darbe!Sadece Evrensel değil yüzlerce gazetecinin #basınkartı gerekçesiz iptal edildi!İptal kararları geri alınmalı, tüm basın kartı talepleri derhal karşılanmalı! https://t.co/0x3mNnPAq9— Utku Çakırözer (@utkucakirozer) 24 Ocak 2020
Basın kartını devlet veriyor
Türkiye'de gazetecilere basın kartını devlet veriyor. Ancak parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığına geçişle birlikte kartların verilişiyle ilgili düzenlemeler tamamen değişti.
"Cumhurbaşkanlığı'na yakın isimlerden oluşan bir komisyon kart veriyor"
Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, "Eskiden sendika ve cemiyetler gibi gazetecileri temsil eden örgütlerin yer aldığı bir komisyon gazetecilere kart veriyordu. Şimdiyse Cumhurbaşkanlığı'na yakın isimlerden oluşan bir komisyon kart veriyor" şeklinde konuştu.Kanlı, Cumhurbaşkanlığı'ndaki komisyonda Türk medyasını temsil edecek hiçbir kurum ve ismin olmadığına dikkat çekerek, "Uydurma cemiyet ve sendika temsilcileri var orda. Bir de Anadolu basınını temsil eden bir isim koymuşlar. Ama o komisyondakilerin hiçbiri Türk medyasını temsil etmiyor. Komisyonun oluşum şekli de, yapısı da arızalı" dedi.Kanlı, Türkiye'de kimin gazeteci olduğuna cumhurbaşkanlığı karar verirken Batı Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamında sendikal örgütlerin ve medya kuruluşlarının kart vermeye yetkisi olduğunu vurguladı.
Basın kartlarının iptaline sosyal medyadan da tepki geldi
Basın kartı bağımsız gazetecilik kuruluşları tarafından verilmeli. Gazeteci kimdir, kim kart almaya hak kazanır, kim bu hakkını kaybeder, bunlar devletin işi değil. Ama bizde böyle maalesef. Evrensel'den yolu geçenlerin kartları da iptal edilmiş. https://t.co/KjE4OwjyqQ— Banu Guven (@banuguven) 24 Ocak 2020
Sarı basın kartı iptali, bir onur beratı anlamına gelmiştir artık arkadaşlar.— Melda Onur (@meldaonur) 24 Ocak 2020
Basın kartını iptal edenlerin tamamı bir araya gelse Doğan Tılıç'ın meslekte bir geçirdiği bir gün bile etmezler. @dogantilic kartla gazetecilik yapmadı, kartı iptal ederek gazeteciliğini de iptal edemezsiniz... https://t.co/c22ado9De0— Osman Köse (@OOsmanKose) 24 Ocak 2020
Şimdi A Haber programcısının basın kartı var Fatih Polat’ın yok öyle mi? Anlamadığınız şudur ki gazetecilik payesini sizden almadığımız gibi gerçekleri yazmak için de karta ihtiyacımız yok. Şevkimizi görseniz, delirirsiniz! https://t.co/91PVSqMzI5— Erk Acarer (@eacarer) 24 Ocak 2020
BASIN ÖNE EĞİLMESİN..Kimin hangi mesleki kimliği taşıyacağına devlet karar vermemeli. Gazetecilik, belli bir diploma gerektiren bir meslek olmadığı için Basın Kartı'nı verme ya da iptal yetkisi devletin ya da bir kamu organının değil, meslek kuruluşlarında olmalıdır. pic.twitter.com/iI2820koHA— Zafer Arapkirli (@ZaferArapkirli) 24 Ocak 2020
Pek çok gazetecinin basın kartlarının iptal edildiği bir günde Erdoğan, Merkel'in yanında, "Basın özgürlüğü konusundaki hassasiyetimi bilenler bilir. İletişim Başkanım da bu konularda hassastır" dedi.Aynı Erdoğan bir kaç ay önce bu "hassasiyetini" şu sözlerle ifade etmişti: pic.twitter.com/gTWRxI551i— Faik Öztrak (@faikoztrak) 24 Ocak 2020BirGün ve DW Türkçe