Deniz Gezmiş'ten Alparslan Türkeş'e Pek Çok Simge İsmin Yolunun Düştüğü Sansaryan Han Otel Oluyor

Bir dönem Deniz Gezmiş’ten Alparslan Türkeş’e, Aziz Nesin’den Nihal Atsız’a kadar pek çok siyasinin sorgulandığı ve işkence gördüğü Eminönü’ndeki eski Emniyet Müdürlüğü binası Sansaryan Han 5 yıldızlı otel oluyor.

Deniz Gezmiş'ten Alparslan Türkeş'e Pek Çok Simge İsmin Yolunun Düştüğü Sansaryan Han Otel Oluyor

Bir dönem Deniz Gezmiş’ten Alparslan Türkeş’e, Aziz Nesin’den Nihal Atsız’a kadar pek çok siyasinin sorgulandığı ve işkence gördüğü Eminönü’ndeki eski Emniyet Müdürlüğü binası Sansaryan Han 5 yıldızlı otel oluyor. Restorasyon ihalesini kazanan şirket, hanı 35 yıllığına otel olarak işletecek. Buradaki hücrelerde tutulup işkence görenler ise Sansaryan Han'ın otele dönüştürülecek olmasına tepkili: "Oraya balayına giden çiftler veya başka kişiler o çığlıkları nasıl hissetmez?"

s-2cfacd314e8b63416459080c89c03758dba6a6
“Tabutluk" olarak da bilinen ve Aziz Nesin, Mihri Belli, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Deniz Gezmiş gibi hem sol hem de sağ kesimin simge isimlerinin tutuklanıp sorguya çekildiği Sansaryan Han'ın daha önce otel olarak işletilmesi için ihaleye çıkılmış, ancak açılan davalar nedeniyle ihale iptal edilmişti. Hukuki sürecin Vakıflar Genel Müdürlüğü lehine sonuçlanmasının ardından, 31 Aralık 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanan ilanla yeniden ihaleye çıkılmıştı.Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre ihaleyi kazanan şirket 27 milyon lira bedel biçilen restorasyonu yapacak ve Sansaryan Han'ı 5 yıldızlı otel olarak 35 yıl işletecek.

125 yıllık geçmişe sahip

s-32fc8976aa042b0e375fb4c7649cc0593664e2
Nâzım Hikmet, Vedat Türkali, Ece Ayhan, Ahmed Arif, Ruhi Su gibi isimlerin de tutulduğu Sansaryan Han, Mıgırdıç Sansaryan tarafından 1895’te fakir Ermeni çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Mimar Hovsep Aznavur’a yaptırılmıştı. 1915-1920 yılları arasında devlet tarafından el konulan Sansaryan Han 1930'ların ikinci yarısından itibaren de İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından kullanılmıştı.

Ruhi Su'nun dizelerinden Sansaryan

s-acb55f619c68db41fd75ec062b2b02d931cf0f
Türk halk müziğinin büyük ozanı Ruhi Su, dizelerinde Sansaryan Han'ı şöyle ifade eder:“En zoru da ‘Tabutluktur!’ Tabutluk mu? Bir insanın çömelerek sığabileceği kadar küçük bir sandık sanki. Ne kolun uzanır ne kafan kalkar. Bir vakit sonra dayanılmaz ağrılar ve uyuşmalar”

Attilâ İlhan'ın şiirlerinde Sansaryan

s-f8f03f315412d315a7b73b4df6985b39a73235
Attilâ İlhan ise “Tutuklunun Günlüğü” şiirinde Sansaryan Han'ı şöyle anlatır:“Daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında / didiklemez mi özgürlüğünü Sansaryan Han’ında / küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında / kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da / bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı.”

Deniz Gezmiş'in 1969 yılında Sansaryan Han'da çekilen fotoğrafı.

Pis suların aktığı penceresiz hücreler

s-1d7199974ee08b5ad13dec7669270538571d57
Birçok yazar, şair ve siyasetçinin işkence gördüğü Sansaryan Han’da 36 hücre bulunuyordu. Bu hücrelerden 6’sı küçük de olsa bir penceresi bulunduğundan, diğerlerine oranla daha havadardı. Diğer hücreler penceresizdi ve hava alacak herhangi bir deliği bile yoktu. Hücrelerden lağım ve zehirli su akıtıldığı pek çok tanık tarafından dile getirildi.

Ahmed Arif'in, Nuri İyem'in ruh sağlığını bozan han

s-6154d08cf371c8613e5afea967b38fa35ef479
Ünlü şair Ahmed Arif anılarında, kaldıkları hücreye akıtılan bu sıvı nedeniyle bir ay sonra delirerek akıl hastanesine gönderildiklerini anlatır. Ruh sağlığı bozulan sadece Ahmed Arif değildir. Ünlü ressam Nuri İyem’in de sinir krizleri geçirdiği bilgisi yine Mihri Belli grubunun dilekçesinde yer alır.

"Oraya balayına gidenler o çığlıkları nasıl hissetmez?"

s-c9b0c39a842cc7118a1049e3968ea91d9ddf75
Yaklaşık bir ay Sansaryan’da kalan ve her türlü işkenceye maruz kalan Psikolog Julide Aral, Sansaryan’ın Türkiye’nin toplumsal hafızasında bir insanlık müzesi olması gerektiğini dile getirerek her kesimden insanın orada işkence gördüğünü söyledi.Ulucanlar Cezaevi’nin müzeye dönüştürüldüğüne dikkat çeken Aral, “İstanbul’da da eski binanın bir insanlık tarihi müzesi olması gerekir. Örnekleri yurtdışında var. Oradan sadece solcular geçmemiştir. Farklı gruplar, kişiler de geçmiştir. İstanbul’da, Türkiye’de yaşayan bireyler olarak tarihi geçmişimizin ne olduğunu ve yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sultanahmet Cezaevi otel oldu. Ben düşünüyorum oraya balayına giden çiftler veya başka kişiler çığlıkları nasıl hissetmez? Mezarlıkların üzerine eğlence merkezleri, düğün salonları yapmak doğru değil” dedi.

"Utanç müzesi olursa o insanların kemikleri sızlamaz"

s-d4afec380fa88bfe30da856e2e634d54a1e5df
Sansaryan’da işkence görenlerle konuşup belgesel hazırlayan Musa Kaplan da şöyle konuştu: “Cihan Alptekin ile Tayfur Cinemre de Sansaryan’da yaklaşık 40 günü aşkın süre kalıyorlar. Otel olacağını duyunca o günler aklıma geldi. Orada işkenceler yapıldı. Ruhi Su kaldı orada. Öyle bir yer nasıl otel olabilir? Her şeyin rant olarak değerlendirilmesi ve geçmişte yaşanan olaylara bu şekilde bakılması insana acı veriyor. Ankara’da Ulucanlar utanç müzesi var. Onun gibi bir yere dönüştürülmesi daha mantıklı. Sansaryan, utanç müzesi olursa oradaki insanların kemikleri sızlamazdı.”

"Baskıyla, zorbalıkla istediklerini yapıyorlar"

s-e866c9aed44842306bf3a2185f2bb8ee63732c
Sansaryan'dan yolu geçmiş olan Turhan Feyizoğlu ise “12 Eylül 1980 darbesine karşıt bildiri dağıttığım için o dönem öğrencisi olduğum İstanbul Üniversitesi bahçesinde gözaltına alındım ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Sansaryan Han’a götürüldüm. Tekme, tokat, yumruklarla sürekli dövüldüm. Falakaya yatırıldım. 3 veya 4 gün Sansaryan Han’da işkence gördükten sonra Gayrettepe’deki Siyasi Şube’ye götürüp teslim ettiler... Sultanahmet’teki cezaevini de otel yaptılar. Bu tür yerlerin müzeye dönüştürülmesi gerekir. Güç ellerinde, baskıyla, zorbalıkla istediklerini yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER