Dijital medya danışmanı Yunus Sedat Kültürlü, “Dijital marketing en çok bizim ülkemizde kısa sürede yaygınlaştı. Sebebi ise ahali olarak üşengeç bir milletiz. Tekrar Tekrar işimizi kolaylaştıran ve ayağımıza gelen işleri sever olduk yeni nesille birlikte. Bu sebeple maddesel alışveriş dönemi yerini az daha sanal mağazacılığa bırakmış durumda. Buna kimisi tembellik, kimisi kolaylık dedi. Çoğalan bu nesil, nasıl bir sonsuzlukla aleyhinde karşıya olduğunun bir nebze de olsa bilincinde. Çünkü muhatap olduğumuz yapay zeka tam anlamıyla ne istediğimizi yaptığımız incelemeler sonucunda bizlere direkt yoldan sunuyor“ dedi.

Dijital pazar sektörünün durumu ve son yıllarda büyüyen bu pazarın Türkiye'de geldiği noktayı değerlendiren dijital medya danışmanı Yunus Sedat Aydınlatılmış, müşterileri epeyce memnun eden sanalda istedikleri ürünün yapay akıl kadar doğrudan doğruya yoldan sunulmasının 'dijital marketing' sürecinin kısa sürede ülkede sektör haline gelmesine ve fazla hızlı biçimde büyümesine sebep olduğunu bildirdi. Aydın, “Bir çiçek arıyorsak eğer, karşımıza lüzum mail kutumuzda gerekse arama motorlarımızda kesintisiz çıkartıyor. Eskiden televizyonlarda 3-5 saniye aralığında reklam saptamak için büyük rakamlar ödeniyordu. Hemen bu en ince ayrıntısına kadar değişmiş durumda. Dünyada en yaygın olarak kullanılan sosyal ağ içerikli şirketler algıyı kırarak, az kalsın kuruş bazında reklam açmamıza olanak sunmuş haldeler” dedi.

Korona virüs salgını sürecinin dijital dünyayı nasıl etkilediği konusuna da değinen Sedat Açık Fikirli, insanların bu süreçte dijital ağın ne dek önemli ve güvenilir olduğunu bir defa daha anladığını belirterek, “Dünya duracak ışık halkası geldiğinde ne petrolün ne de gıda harici fiziksel alışverişlerin bir önemi olduğunu gördük. Karantina süreçlerinde ahali evlerinde tekrar internet üzerinden aldıkları kitaplarla, sosyal mecralarda canlı yayınlarla veya dijital platformlarda izledikleri dizilerle, filmlerle epeyce zaman geçirdiler. Bu çağırmak oluyor ki dijital sektör dünya durana değin devam edecek. Mağazasını kapatan herkes online olarak satışlarına devam etti. Özellikle sektörümüzü yakından ilgilendiren bir gelişme oldu bu. Herkes evinde geçirdiği bu ‘pandemi' sürecinde ‘Dijital ağı daha dinç nasıl kullanırız da satışlarımız artar' gibi sorularla bizlere danıştılar. Bizde konunun uzmanı olduğumuzdan, zorunlu bilgileri ve düzenlemeleri yaparak tüm müşterilerimizi hoşnut etmeyi çalıştık” dedi.

Korona virüs salgını sonrası dijital dünyanın nasıl olacağı, bir değişimin yaşanıp yaşanmayacağı konusuna da değinen Kültürlü, şöyle dedi:

“Bu sorunun cevabını belirlemek için salgının sona ermesine pek lüzum yok. Şu lahza neredeyse yiyecek bile dijital servisler aracılığı ile evimize bırakılıyor. Hatta teması eksilmek adına kapıya asıp gidiyorlar. Bu kolaylıklara biraz daha seri alışacağız bu süreçte. Benzer zaman da sosyal kullanımın yüksek seviyelere ulaşacağını düşünüyorum. Zaten cep telefonlarımız ile evdeki irtibat epeyce azalmış durumda. Bunun iyi bir şey olduğunu müdafaa etmek natürel ama mümkün değil. Ama bu sonsuzluğa açılan bir parola gerçekte telefonlarımızın veya bilgisayarlarımızın şifreleri. Ne ararsanız içerisinde bulmak muhtemel olduğundan çıkmayı hiç mi hiç arzulamıyorsunuz. Yardımsever veya zararlıyı yeğlemek adamakıllı sizin elinizde. Bu süreçte, kurcaladıkça kimileri bu platformu kusursuz, kimileri de tehlikeli bulacaktır. Talep ve kullanımın ciddi seviyelere ulaşacaktır. Bir değişim yaşanacak olursa şaye, virüs gibi bu daima pozitif yönde olacaktır.”

Dijital dünyanın hesaplı alanda reklam pazarı ve internet satışlarının önümüzdeki dönemde nasıl etkileneceğine ilişkin de Aydınlatılmış, dijital sektörün sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir sektör olduğunu ve daime bir güncelleme halinde olduğunu belirterek, “Biz ‘sosyal medya uzmanları' olarak dünyada yaşanan gelişmeleri ve yenilikleri aralıksız takip ediyor, eğer bir avantaj sağlayacağına inanıyorsak kendi ülkemizde de uygulamaya geçiyoruz. Virüs sonrası her sektörde muhakkak ancak bir hareketlilik yaşanacaktır, fakat en fazlası yeniden sosyal ağda olacaktır. Yeniden ahali virüs bitse de asgari bir yıllık süreyle kalabalık ortamlara girmeyecek ve sosyal mesafeyi koruyacaktır. Bu internet alışverişinin veya online mağazacılığın önünü açacaktır. Birçok mağaza maddi dükkanlarını kapatacak ve online satışlarına devam edecekler. Çünkü masrafın ve egzersiz saatlerinin daha da az olduğunu ayrım edeceklerdir. Salgın süreci kimisini şaha kaldırırken kimini de ne yazık ancak dibe sürükleyecektir. Bu dijital alışverişin daha da etkin kullanılmasını ve büyümesini sağlayacaktır” dedi.

Dijital pazar için reklam yapmayı düşünen firmalara tavsiyelerde bulunan ve önceliğin nelerde olması gerektiğini gösteren Açık Fikirli, reklam yapmayı düşünenlerin bir lahza önce eyleme geçmesi gerektiğini belirterek, “Bu durum bize kullanılan ‘Atı alan Üsküdar'ı geçti' deyimine tam uyuyor. Dünyanın en büyük firmaları, meşrubat markaları hala gelirlerinin yüzde 70 ila 80'ini reklama ayırmaktalar. Öncelikleri muhakkak profesyonel bir yardım almalılar. Sürekli piyasayı takip ederek aktüel olan her bilgiden haberdar olmalılar. Bu sayede sosyal mecrada olup biteni aralıksız peşine düşüp takip etmeli ve kendi işletmelerini onlara nasıl servis edebilirimi düşünmelidir. Biliyorsunuz oysa ülkemizde ilk sokağa çıkma yasağı geç bir saatte açıklanmıştı. İnsanlar panik halinde alışverişlerini yerine getirmek namına akın ettiler marketlere. O süreçte fazla alışılmadık bir şey yaşandı ve bir amca evine sandviç kek aldı. Bu kek sosyal medyada en çok konuşulan şey oldu. Viral reklam dediğimiz hadise bütün burada oldu. Bu koşul firmadan habersiz gelişti. İşte sosyal bölge böyle bir derya. Neyin nasıl olduğunu anlamadan bir anda varlıklı veya yaşanan bir takım kriz süreçlerini dürüst yönetemediğiniz takdirde rezil olabilirsiniz“ dedi.