İmamoğlu'ndan 'Kanal İstanbul' Tepkisi: 'Resmen Bir Cinayet Projesidir'

İstanbul'un ev sahipliği yaptığı Deprem Çalıştayı'nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu proje İstanbul'a bir ihanet projesi bile değildir.

İmamoğlu'ndan 'Kanal İstanbul' Tepkisi: 'Resmen Bir Cinayet Projesidir'

İstanbul'un ev sahipliği yaptığı Deprem Çalıştayı'nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu proje İstanbul'a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak" ifadesini kullandı.

İmamoğu'nun konuşmasının tamamı

İmamoğu'nun konuşmasının tamamı İmamoğu'nun konuşmasının tamamı Dünyadan ve Türkiye'den akademisyenlerin, sivil toplum örgütlerinin ve yetkililerin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Deprem Çalıştayı başladı.​Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre, iki gün sürecek olan çalıştayın açılışında konuşan İmamoğlu, Kanal İstanbul Projesi’ne değindi.

"Ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon hapsedilmiş olacak"

s-cfbbf4fccf88d5bd03a7f467668dd937351f12
Kanal İstanbul’un sadece bir deniz yolu ulaşımı projesi olmadığını vurgulayan İmamoğlu, projenin kentin hem karadaki hem de denizdeki ekolojik denge sistemini değiştirebilecek riskler içerdiğine dikkat çekti. İmamoğlu, konuşmasında bu riskleri şöyle sıraladı:"Göller, havzalar, tarım alanları, yaşam alanları, yer altı suyu sistemi ve şehrin tüm ulaşım sistemi projeden kritik şekilde etkileniyor. Tarım arazilerinin yok olması bir yana, İstanbul Boğazı ile yeni açılacak kanal arasına oluşacak olan adaya 8 milyonluk bir nüfusun hapsedilmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu ucube projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon hapsedilmiş olacak. Deprem anında bu denli yüksek bir nüfusu başka bir coğrafyaya nakledecek hiçbir devlet yoktur dünyada. Bu nasıl bir projedir Allah aşkına? Bu neyin aklıdır? Bakın konuşulan projedeki kanal yaklaşık 45 kilometre uzunluğunda, 20,75 metre derinliğinde ve en dar yerinde 275 metre genişliğinde bir kanal. Sazlıdere ve Terkos Havzaları içinden geçen bir kanal. Yani proje Sazlıbosna ve Terkos Havza Alanlarını yok ediyor. Yer altı suları ve Terkos Gölü’nün tuzlanması riski taşıyor. İstanbul’un içme suyu ihtiyacı için müthiş bir tehdit oluşturduğu net olarak anlaşılıyor. Tek başına bu bile, bu projenin yapılmaması için yeterli bir gerekçedir. İstanbul halkı deniz suyu mu içecek?"

"23 milyon metrekare orman alanı, 136 milyon metrekare tarım alanı yok olacak"

s-c45fb2884d6e91d9db0192db03dc87cd8f4fe5
İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti:"Öte yandan proje bölgeye 1.1 milyon yeni nüfus getirecek. Yani 6 adet Beşiktaş veya 5 adet Bakırköy ilçesi nüfusu büyüklüğünde yeni nüfus eklenecek. Bu proje yüzünden 3.4 milyon yeni yolculuk oluşacak. İstanbul trafiği en az yüzde 10 artacak. 23 milyon metrekare orman alanı, 136 milyon metrekare tarım alanı yok olacak. Sazlıdere Barajı kalmayacak. Devlet Su İşleri (DSİ) bu yüzden projeye olumsuz raporu verdi. Rapora göre su ihtiyacını karşılayan havzaların yüzde 29’u yok olacak. Kanal inşaatı ile birlikte devasa hafriyat oluşacak. TMMOB raporuna göre 2.1 milyar metrekğp hafriyat çıkacak. İstanbul trafiğine günlük 10 bin hafriyat kamyonu katılacak. Hafriyatın nereye döküleceği belirsiz! Çıkan hafriyat, örneğin; Güngören-Esenler-Bağcılar ilçelerinin üzerine dökülse bu ilçeler yaklaşık 30 metre yükselecek.”

"Bilim insanları Kanal İstanbul Projesi’ndeki, aşırı yüklemelerin yeni depremleri davet edeceğini söylüyor"

s-70485098e5d0d8c7ae36e4823a06aa1711e380
Projenin 1., 2., ve 3. derece deprem bölgelerinde kaldığını belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:"11 kilometre mesafeden Kuzey Anadolu Fayı, 30 kilometre mesafeden Çınarcık Fayı geçiyor. Bilim insanları Kanal İstanbul Projesi’nin, yeryüzü ve yeraltı gerilme dengelerini bozacağını, aşırı yüklemelerin yeni depremleri davet edeceğini söylüyor. Boğazın tarihi dokusunun korunması proje için gerekçe olarak gösteriliyor. Oysa ki projeyle birlikte, 17 milyon metrekare SİT alanını etkilemektedir. Küçükçekmece Gölü kıyısında yer alan Bathenoa Antik Kenti ve ilk yerleşmelerden biri olan Yarımburgaz Mağaraları proje alanında. Boğaz trafiği ile ilgili olarak ta dikkatinizi çekmek isterim. ÇED başvuru dosyasında Boğaz trafiğinde iddia edildiği gibi, yıllara göre bir artış değil, tam tersine özellikle son 10 yılda yüzde 22,46 oranında bir azalış gözlenmektedir."

"Bu proje İstanbul’a bir ihanet projesi bile değildir"

s-c05f2ac3ccefce95d92de237107069fa26046e
Kanal İstanbul’a harcanacak para ile ülkede birçok cazibe merkezi şehir, fabrika, okul ve iş imkanları yaratılabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, “Açlık sınırındaki milyonlarca yurttaşımızın kendi yaşadıkları kent ve köylerinde istihdam edilebileceği bir diğer konudur. Özetle bu proje İstanbul’a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak. Bu şahane şehir yaşanamaz bir kent olacak. Sizlerin ortaya koyacağınız ortak akıl ile 16 milyon için şehrimizi daha güvenli, daha yaşanır ve daha cazip hale getireceğiz. Sağ olun, var olun” dedi.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER