Geçtiğimiz günlerde Konya'da bir eve saldırı düzenlenmiş ve aynı aileden 7 kişi hayatını kaybetmişti. Medyanın da yakından takip ettiği konu ile ilgili olarak ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın Türk-Kürt meselesiyle ilgili olmadığını söylerken, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "İlk bulgulara göre bu konunun etnik bir temele dayanmadığı konusunda tespitler var" demişti.
O olayın arka yüzünü ise, öldürülen Yaşar Dedeoğulları’nın kuzenlerinden Halis Boran, öldürülen Yaşar Dedeoğulları’nın kendisiyle bu konuda sürekli istişare halinde olduğunu belirterek, maruz kaldıkları ırkçı saldırıları da kendilerine anlattığını dile getirdi.
Irkçı saldırıların ilk olarak 15 yıl önce başladığını belirten Boran, “Bundan 15 yıl önce Veli adında birine işçi çalıştığı zaman, mola veriyorlar. Mola halinde radyoyu açıyorlar. Radyoda 5 tane askerin öldürüldüğü duyuruluyor. O arada Veli, Yaşar Dedeoğulları’na dönüp Kürtlere hakaret ediyor, küfür ediyor. Yaşar Dedeoğulları da diyor ki ‘Ben de Kürt’üm, neden küfür ediyorsun?’. Bir daha küfür ettiği zaman Yaşar Dedeoğulları buna müdahale ediyor, orada kavga çıkıyor. Millet araya giriyor, bunları ayırıyor. Husumet, o günden bugüne devam ediyor” dedi.
Sonrasında Mayıs ayında Dedeoğulları ailesine yapılan ilk büyük saldırıyı anlatan Boran “Arife gecesi saat 10.00’da 60 kişilik bir grup Yaşar Dedeoğulları’nın evine saldırıda bulunuyor. Yaşar Dedeoğulları ve çocukları darp ediliyor. Metin Dedeoğulları, katledilen çocuk 1 hafta Meram Tıp Fakültesi’nde yattı. Bunların kolları, bacakları kırıldı. Genç kız ‘Ağabeyimi öldürmesinler’ diye elini kaldırıyor, bunun parmaklarını kırıyorlar. O kız de şimdi katledildi” diye anlattı. Kaynak: Artıgerçek
Katliamda, kaymakamlığın, emniyetin ve valiliğin ihmalleri olduğunu dile getiren Bora, şunları söyledi:
Katliamda, kaymakamlığın, emniyetin ve valiliğin ihmalleri olduğunu dile getiren Bora, şunları söyledi: Katliamda, kaymakamlığın, emniyetin ve valiliğin ihmalleri olduğunu dile getiren Bora, şunları söyledi:
