Tüketici de Üretici de Kendini Koruyor: Enflasyonda Satıcıların Etkisi! Fiyatlar Nasıl Artıyor?

Öncelikle bu nasıl kriz herkes bolluk içinde diyenler için bu burada dursun Talep ile yükselen fiyatların bir de satıcı tarafı var Ekonomist değil iktisatçı olarak kendini tanımlayan Dr.

Tüketici de Üretici de Kendini Koruyor: Enflasyonda Satıcıların Etkisi! Fiyatlar Nasıl Artıyor?

Öncelikle bu nasıl kriz herkes bolluk içinde diyenler için bu burada dursun

Trafik Bitmiyor, Mekanlar Dolu, Para Bol! Mahfi Eğilmez Yazdı: Türkiye Krizde mi? Piyasa Neden Canlı?

Talep ile yükselen fiyatların bir de satıcı tarafı var

Ekonomist değil iktisatçı olarak kendini tanımlayan Dr. Mahfi Eğilmez, gerçek hayat ile ekonomi analizlerinde köprüyü her daim anlaşılır ve aydınlatıcı bir şekilde kuruyor. Bu kez fiyatları ve içinde olduğumuz dönemi, arz yani ürünü sunan, hizmeti veren tarafından ele alıyor. Ekonomi yönetiminin önce market denetimleri, sonrasında tedarikçiler, ardından tüm sektör temsilcileri ile görüşmeler ya da yaptırımlar ile giriştiği enflasyon mücadelesinde, satıcıların davranışlarının fiyatlar üzerindeki etkisini ve enflasyondaki sorumluluklarını inceliyor. Eğilmez'in de dediği gibi, 'Gelelim Satıcıların Niçin Fiyatları Artırdığına'...

1. Risk artışına dayalı kur kaynaklı maliyet artışı etkisi: "Türkiye’de artan risklere paralel olarak kurlar ve dolayısıyla enflasyon yükseliyor"

Eğilmez, konuya döviz tarafından başlıyor. Kurlardaki yükselişin hammaddeler üzerinde öncelikle doğalgaz gibi enerji girdileri, tüm ürün türlerinde 'ithal girdiler' (yani üretimde kullanılan ve yurt dışından getirilebilen malzemeler ya da ithal bağımlılık da diyebiliriz biz ona) olan Türkiye’de üretim maliyetlerinin artması etkili oluyor. Kurlardaki yükselişin yanı sıra akaryakıt, yedek parça gibi fiyatlar ile 'döviz üzerinden geçiş garantili' diye bildiğimiz köprü, yol, tünel gibi ücretler, tüm lojistik ve tedarik zinciri esnasında etkili maliyet kalemleri oluyor. Eğilmez bunu da ister istemez fiyatların ve dolaylı olarak da enflasyonun yükselmesine yol açtığına dikkat çekiyor. Buna da risk artışına dayalı kur kaynaklı maliyet artışı etkisi diyor ve sorumlusu olarak da yanlış ekonomi politikası uygulanmasını gösteriyor.

2. Kendini korumak için fırsatçılığa kaçış: Stoklama etkisi

Enflasyondaki yükseliş sürekli olduğunda alım gücü düşen ve bunu korumaya çalışan tüketiciler gibi satıcılar da artan talebe yetişmek ve maliyetlerini fiyat değişimlerine karşı korumak için stok yönetimi uygulamaya başlar ve piyasada ek talep oluşturur. Bu ek talep ile fiyatlar ve yine enflasyon yükselir. Burada da sorumlu enflasyon ile mücadelede ekonomi yönetimi ve ek olarak da fırsatçılık olgusu oluyor.

3. Ekonomiye giriş ile Arz-Talep Dengesi: Arzdan hızlı artan talebin fiyat artırıcı etkisi

Belirsizlik ortamlarında fiyat artışlarından korunmak isteyen piyasa aktörleri yani tüketici, üretici ve satıcı, artan talep ile 'arzın talebi karşılayamaması' ile etkili oluyor. Bu şekilde devam ettiğinde enflasyon süreklilik kazanıyor ya da katılaşıyor da diyebiliriz. Burada da sorumluluk yine 'yanlış ekonomi politikası'nda oluyor.

4. Yine kendini koruma devreye giriyor: Zarardan kaçma çabasının piyasa bozucu etkisi

Satıcılar, ürün ya da hizmeti üreticiden, tedarikçiden alıp tüketiciye sunun aracılar olduğundan, enflasyonist ortamda üreticinin 25 liraya sattığı bir ürünü tüketiciye karını ekleyerek 30 liraya satan satıcı, yeni ürün alması gerektiğinde bunu 25 liraya alamazsa satış fiyatını yükseltiyor. Bu da kâr marjını korumak için bir aralık yaratmasında kaynaklanıyor. Böylelikle ne oluyor? tüketici fiyatı yükselmiş oluyor. Eğilmez'e göre burada da sorumluluk satıcıda ve artı olarak yanlış ekonomi politikası kaynaklı belirsizlik ortamında oluyor.

Burada değinmeden geçemeyeceğimiz bir olgu da var: Enflasyonun ahlaki etkisi

Toplumsal Şiddetten Enflasyona: Enflasyon Neden Bu Kadar Yüksek? Nasıl Düşer?

Ekonomistler enflasyonun yarattığı ortamı ahlak açısından da sorunlu görüyor

Enflasyonun Yarattığı Toplumsal Sorunlar: Ahlak Çöküşü!

5. Ahlaki boyut sürüyor: Karaborsa etkisi

Mahfi Eğilmez yazısına şöyle devam ediyor: 
Böyle dönemlerde fırsatçılık yaygınlaşmaya başlıyor ve bazı satıcılar enflasyon kalkanının arkasına saklanarak ‘ne fiyat istesek satılıyor’ düşüncesiyle fiyatları tekrar artırıyor. Bu davranışın sonucunda enflasyon daha da hızlanıyor. Bunu sorumlusu bu şekilde davranan satıcılardır.

6. Yine döndük kura; Alış satış kur farkı etkisi

Döviz kurlarında görülen oynaklıklar, bankalar ve döviz büroları gibi döviz işlemi yapan kurumlarda, alış ile satış arasındaki farkın, marjın ya da makasın açılmasına neden oluyor. Bu gibi kurumlar da bu işlemlerden kazanç sağladıkları düşünülürse, bu kazancı garanti edecek şekilde belirliyorlar. Böylelikle piyasada belirsizlik ve kurda oynaklık artıyor. Bunun sorumlusuna gelince öncelikli 'yanlış ekonomi politikaları' olurken, kısmen bankalar ve döviz büfeleri de sorumluluk taşıyor.

7. Mahfi Eğilmez, sonuç olarak durumu şu şekilde açıklıyor:

Ülke risklerindeki yükselme, enflasyon, kur vb. tek başına satıcı ya da tüketicilerin etkilediği bir durum olamaz. Bu riskleri doğuran, farklı sebeplerle oluşan risklerle mücadele etmeyen ya da yanlış mücadele eden ekonomi yönetimi ana sorumlu oluyor.Piyasadaki diğer aktörler ise özel ya da tüzel kişilikler olarak kendilerini bir şekilde koruma doğrultusunda hareket edince kurda, enflasyonda yaşanan yükseliş bir sonuç oluyor. Karaborsa ya da stokçuluk ise satıcıların sorumluluğunda olurken, bu da ahlaki bozulmayı gösteriyor. 

8. Riskler azalınca neler oluyor?

Arz ya da talep baskısıyla oluşan enflasyondan kurtulmanın yolu, ekonomide günü kurtarmaktan öte risklerin azalması ile beklentilerin düzeltilmesi için çalışmaktan geçiyor. Risklerin azalması para biriminde oynaklığı azaltıyor, değeri koruyor, enflasyonda gerilemeyi sağlıyor, olumsuzluklar ve bundan kaynaklı bozulan beklentileri ortadan kaldırıyor. Piyasa dengesini buluyor.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER