Evden kaçan İman ‘Baraj’a yakalandı!

– Evden kaçıp şöhret olmak için İstanbul'a geldiğin doğru mu?Aslında şöhret olmak için değil; oyunculuk hayalimi gerçeğe dönüştürmek için çıktım yola.

Evden kaçan İman ‘Baraj’a yakalandı!

Evden kaçıp şöhret olmak için İstanbul'a geldiğin doğru mu?

Aslında şöhret olmak için değil; oyunculuk hayalimi gerçeğe dönüştürmek için çıktım yola. Hayallerimin peşinden gittim yani. Fas'ta çok sakin bir hayatım vardı. Ailem asla bana kötü davranmadı. Rahmetli babam komiser; annem Fransızca öğretmeniydi. 6 kardeşiz, 3 kız, 3 erkek. En küçükleri benim.

Durağan hayattan sıkıldın…

Fas'ta çok fazla sosyal bir hayatım olduğunu söyleyemem. Çünkü kapalı bir ailede büyüdüm. Babam mesleğinden dolayı pek çok olumsuzluğa tanık oluyordu ve dışarısının kadınlar için tehlikeli olduğunu düşünüyordu. Dolayısıyla hayatım, ev ve okul arasında geçiyordu. En büyük zevkim film izlemekti.

Filmleri izlerken oyunculuk hayallerin mi başladı?

Oyuncu olmayı çocuk yaştan itibaren aklıma koymuştum. Evimizdeki kütüphanede Atatürk'ün ‘Nutuk' kitabı vardı, 8 yaşında onu okudum. Kitabın ardından büyük bir saygı ve hayranlık duydum. Özellikle onun kadınlara bakış açısı, verdiği haklar çok kıymetliydi. Hiçbir ülkede kadınların seçme ve seçilme hakkı yokken, Atatürk bu hakkı vermişti kadınlara. 13-14 yaşımda Fas'ta Türk dizileri yayınlanmaya başladı. Türkiye sevgisi içimde büyümeye başladı. ‘Aşk-ı Memnu' dizisinin tiryakisiydim ve Kıvanç Tatlıtuğ ile Beren Saat'i büyülenmiş gibi izliyordum. Türkan Şoray hayranıydım. Baraj dizisinin 44 yıl önce filmini yapmış o. Artık Türkiye'deki ilk Arap oyuncu olabilirim fikri netleşmeye başlamıştı.

Baraj dizisindeki en dikkat çeken karakterlerden biri olan Zahra'yı canlandıran İman Casablanca, daha önce Yasak Elma dizisindeki rolüyle büyük beğeni toplamışti. Casablanca 2018'de Türk Hava Yolları'nda kabin memuru olarak çalışmıştı.

BABAM GERİ GÖTÜRDÜ

Gelelim evden kaçıp İstanbul'a gelişine…

Her zaman sorgulayan asi bir insan oldum. Kadın olduğum için, başka bir ülkeye gidemeyeceğimi söylediler. Ben de onlara inat Fas'tan ayrıldım. 17 yaşındaydım. Türkiye'de bir arkadaşımın yanına geldim. Babam komiser olduğu için izimi sürmüş ve peşimden gelerek beni Fas'a geri götürdü. ‘Matematik eğitimini bitir, sonra gidebilirsin' dedi. Eğitimimi tamamladım ve matematik mühendisi oldum. Bu arada Türkçe öğrenmeye de başladım.

İstanbul'a ikinci gelişinde artık baban peşinde yoktu galiba…

İkinci gelişimde, babamı kaybetmiştim. Keşke hayallerimi gerçeğe dönüştürdüğümü görebilseydi. Kendime yatırım yaptım. Şan, diksiyon, oyunculuk eğitimi ile kendimi oyunculuğa hazırlamaya başladım. Paris'te Fashion Week'te Erkan Özarman ile tanıştım. Hayatımın dönüm noktası oldu. Emeği çoktur bende. Best Model yarışması için teşvik etti ve 2018 Best Model of the World birinciliğini kazandım. O birincilik yeni kapılar açtı.

Ne kadar zamandır Türkiye'desin?

4 yıl oldu. Türkçemi geliştirmek için çok çalıştım. Tarkan'ın şarkılarını dinliyordum ve Türkçeyi öğrenmemde çok faydası oldu. Bir gün teşekkür etmek isterim.

Gelelim Baraj dizisine…

Baraj ile başladı oyunculuk yolum. Med Yapım'la görüşmeye gittim ve karakter seçimi için yapılan çekimlere katıldım. Fatih Aksoy performansımı beğendi ve Zahra karakterini canlandırmam istendi.

Bu rol ürkütmedi mi seni?

Ne ürkütmesi, Zahra karakteri beni çok korkuttu. Zahra dizinin kötü karakteri. Evli barklı ama gözü oynaşta. Sonra bu farklılığın, oyunculuğum için büyük bir zenginlik ve kazanım olacağını düşündüm. Haklı çıktım. Zahra, oyunculuğuma çok fazla şey kattı. Onunla empati kurdum, davranışlarının nedenlerini sorguladım, yaşadığı değişime ortak oldum. Seyirci bana kızsa da Zahra ile güzel bir yolculuk yaşıyoruz.

Oyunculuktaki gerçek hedefin nedir?

Öncelikle Türkiye'de kalmak istiyorum. Burayı çok seviyorum ve kendimi evimde hissediyorum. Türkiye'ye ilk geldiğim gün de ‘Ben burada yaşayacağım' demiştim ve o hissim hiç değişmedi. Bundan sonra bir festival filminde oynamak istiyorum. Farklı dillerde farklı karakterler canlandırmak çok keyifli olur. Bir müzikal, bir tiyatro oyunu hayal ediyorum. Ana dilim Arapça ve Fransızcadır. Bu avantajımı da hayata geçireceğim.

Casablanca'nın en büyük tutkusu atlar.

Atların sadakati beni etkiliyor

Fas'taki evlerinde tavşan, kirpi, köpek, kaplumbağa, kedi olduğunu söyleyen İman Casablanca'nın yüreğinde atların yeri çok başka. “Atların sadakati ve insanlarla olan iletişimi beni çok etkiliyor. Dönem projeleri fazlaca yapıldığı için at binmeyi de öğrenmek istedim. Bakarsınız böyle bir teklif gelir. At sevgimi eğitimle birleştirdim” diyen Casablanca 1999 doğumlu. Ailesinin 6 çocuğundan biri. Arapça, Fransızca ve Türkçe biliyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER