Mucize Doktor’un Açelya’sı katıldığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalar yaptı

Dizide Açelya Hemşire karakterini canlandıran Düş Köseoğlu, diziyle ve oyunculuk hayatıyla ilgili fazla konuşulacak itiraflarda bulundu...

Mucize Doktor’un Açelya’sı katıldığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalar yaptı

Dizide Açelya Hemşire karakterini canlandıran Düş Köseoğlu, diziyle ve oyunculuk hayatıyla ilgili fazla konuşulacak itiraflarda bulundu...

TÜRSAK Vakfı YouTube kanalında sinemaseverlerle buluşan “Program Metni Sohbetleri” programının yirmi birinci konuğu Aşk-ı Memnu, Müthiş Asır, İstanbullu Gelin, Küçük Cinayetler ve Mucize Hekim dizilerinin oyuncusu Düş Köseoğlu'ydu. Köseoğlu programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı'nın devamlılık ve oyuncu ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları da cevapladı.

Programın klasik başlangıç sorusu olan “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna yanıt veren Düş Köseoğlu, küçüklükten itibaren kendisinin çevresi göre oyuncu olarak görüldüğünü söyledi. Ailesiyle gittiği tatillerde ortadan kaybolduğunda ailesinin kendisini animatörlerin yanına bulduğunu açıklayan Köseoğlu küçüklüğünde taklit yaptığını ve şarkı söylediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Küçükken oyunculuğa merakım çok fazlaydı ve ailemi etrafıma toplayıp onlara oyunlar oynardım. Küçükken oyuncu olmak istiyordum. İlerleyen yıllarda hedefim annem ve babam gibi akademik bir yolda ileri gitmek oldu, fakat neyse oysa üniversitede okuduğum bölümü yarım bırakarak oyunculuk bölümünü kazandım ve bugünlere geldim”.

AŞK-I MEMNU AÇIKLAMASI

Çok genç yaşlarda oynamaya başladığı Aşk-ı Memnu dizisi ile ilgili manâlı açıklamalarda bulunan Düş Köseoğlu, mantıksal bağ eline geldiği anda büyük bir heyecan duyduğunu belirtti. Dizinin hikayesini fazla sevdiğini ve diziye dahil olmadan önceki bölümlerini de beğeniyle izlediğini açıklayan Hayal Köseoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Oyuncu olarak elime aldığım birincil program metni olduğu için o birincil anı, üzerine yazdığım notları, altını çizdiğim cümleleri hiç unutamam. Aşk-ı Memnu çok özel bir diziydi çünkü o projede olması gereken her şey bir araya gelmişti. bir kere merak unsurunu çok iyi kullanan bir senaryosu vardı ve en önemlisi oyuncu kadrosu fazla kuvvetliydi”.

MUHTEŞEM YÜZYILIN YERİ AYRI

Yer aldığı Müthiş Yüzyıl dizisine ve karakterine dair açıklamalarda bulunan Düş Köseoğlu, şansının da yardımıyla seçmelere girmeden dizinin oyuncu kadrosuna katıldığını söyledi. Muhteşem Yüzyıl'da yer almadan önce rolüne hazırlanmak için bol bol klasik müzik, dönem müzikleri ve daha önce üretilmiş tarih temalı dizilerin soundtracklerini dinlediğini söyleyen Köseoğlu, Harikulade Asır'ın kendisi için apayrı bir yerde olduğunu vurguladı. Programda oyunculuğa dair önemli ipuçları veren Hayal Köseoğlu, genç oyuncu adaylarına da önemli tavsiyelerde bulundu. Her oyuncu adayının bir showreel'ı olması gerektiğini söyleyen Köseoğlu, oyuncu adaylarının seçmelere gitmekten çekinmemeleri gerektiğini belirtti.

“Seçmeler, her oyuncu adayı ve profesyonel oyuncu için huzursuz bir süreçtir ama bundan çekinmek ve korkmak yerine daha da üzerine gitmek gerekir” diyen Hayal Köseoğlu sektöre dair sitemini de şu cümlelerle açıklama etti:

“Dizi ve film sektörüne dair en fazla zorlandığım ve memnun kalmadığım nokta kadın oyunculara dayatılan alımlılık ve erkek oyunculara da dayatılan yakışıklılık standardı… Başrol olabilmesi için bir erkek oyuncunun illa ama yakışıklı ve karizmatik, kadın oyuncunun müthiş bir fizik ve zayıf bir vücuda sahip olması gerektiği düşüncesinden kurtulmalıyız”.

TÜRKİYE STANDARTLARINDAN FARKLI

Düş Köseoğlu dizinin senaryosu eline ilk alıp okumaya başladığında senaryonun fazla hızlı aktığını ve otizmli bir karakterin başrolde olmasından nedeniyle senaryonun Türkiye standartlarından ayrı bir yapıda olduğunu belirterek bu durumun bir açıdan da risk taşıdığını ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Senaryoyu okuduğum zaman bir şey beni kendime çekti. Mucize Hekim'dan önce önümde iki tane proje vardı ve bir tanesinin tutacağı ve uzun soluklu olacağı garantiydi ama Mucize Hekim'da içimi harekete geçiren ve beni heyecanlandıran bir şey vardı. Dizi başlayınca da ne dek dürüst bir seçim yaptığımı anladım ve sete sırası gelmişken hiçbir zaman ayaklarım geri geri gitmedi”.

Mucize Hekim dizisiyle alakalı program öncesi ve yayınlama sırasında sosyal medyadan gelen soruları cevaplandıran Hayal Köseoğlu dizideki rol arkadaşları hakkında fazla değerlendirmelerde bulundu:

“Taner fazla komik ve muhabbet etmesi çok zevkli bir insan. Onunla fazla gizli muhabbet edersin. Taner ayrıca fazla yerinde ve ince şakalar yapıp minik iğnelemelerle fazla güldürebilir insanı. Iftihar, abi gibidir ve her türlü şeyi onunla konuşabilirsin. Yakışıklılığının ve ünlü olduğunun farkında olmayan birini şu ana kadar daha tanımadım ve kendisi çok mütevazı. Sinem'le ise her türlü perhiz muhabbetini yapabilirim ve kilo vermemde de bilinçaltıma olan etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum Sinem'in”.

Oyuncu gözüyle senaryoya bakış açısını da değerlendiren Hayal Köseoğlu, “Akıcılık fazla ciddi bir matematik işidir ve tekniğini anlayışlı olmak lüzum. Mantıksal Bağ yazarlığı işlenmesi gereken bir yetenektir” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER