İlk kez 2018 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) İç Güvenlik Bakanlığı tarafından bulunan cihazların sinyal kulelerini yanıltma, konum verisi gibi bazı tanımlayıcı/belirleyici verileri ve telefon görüşmeleri içeriğine erişme gibi amaçlar için kullanılmış olabilir.
Politico'ya konuşan eski bir istihbarat yetkilisine göre, cihazlar muhtemelen Başkan Donald Trump'ın ve en yakın yardımcılarının iletişimlerini dinlemek için yerleştirildi. Yetkili, bu dinleme operasyonlarının başarılı olup olmadığı kesin olmasa da, İsraillilerin sorumlu olduğunu açıkça ifade etti.
Delil olarak gösterilen bir başka argüman ise 'Amerikalı bilgisayar uzmanı, eski Merkezi İstihbarat Teşkilatı ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi çalışanı Edward Joseph Snowden'in, ABD'yi hedef alan İsrail casusluk operasyonlarının, Amerikan istihbarat teşkilatları için onlarca yıl boyunca sıkıntı yarattığı iddiası.
NETANYAHU VE TRUMP REDDETTİ
İsrail'in Beyaz Saray yakınlarına cep telefonlarını dinlemek için casusluk cihazları yerleştirdiği yönündeki iddiayı, hem ABD Başkanı Trump, hem de İsrail Başbakanı Netanyahu reddetti.
Netanyahu konuya ilişkin açıklamasında, ''Bir bir direktifim var. O da, ''Amerika Birleşik Devletleri'nde istihbarat çalışması yok, casus yok.'' dedi. Rapor (Politico'daki) tam bir düzmece.'' dedi.
ABD’deki İsrail Büyükelçiliği sözcüsü Elad Strohmayer, rapor için 'saçma' nitelendirmesinde bulunarak, ''İsrail ABD'de casusluk operasyonu yapmıyor.'' dedi.
1987'DEKİ 'ÜST DÜZEY' DİNLEMELER
İsrail casuslarının ABD makamlarını dinlediğine dair en yüksek profilli skandal, 1987 yılında gündeme geldi. Amerikan istihbarat analisti Jonathan Pollard, 1987'de gizli materyalleri İsrail hükümetine ilettiği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.
İngiliz-İsrailli yazar Ahron Bregman'a göre İsrailli casuslar, 1990'ların sonlarında ABD Başkanı Bill Clinton ve Suriye lideri Hafez Esad arasındaki hassas diplomatik görüşmeleri de dinlediler.
Wall Street Journal'daki 2015 tarihli bir haberde, Barack Obama yönetiminin İran'la anlaşma şartlarını elde etmek için benzer çalışmaların yapıldığı ileri sürülmüştü.
