Sanatla oldukça ilgili bir aile içerisinde büyüyen ve evin tek kız çocuğu olduğunu anlatan Eyüboğlu, "Bir evin bir kızı" olma hissiyatının sosyal hayat içerisinde bazı dezavantajlar da yaratabildiğini ifade etti.

Eyüboğlu, "Bir evin bir kızı olarak büyüyünce ister istemez ailede ilgi odağı haline geliyorsunuz. Ama sosyal hayatta aynı ilgiyi bulamayınca ‘Eee ben ilgi odağıydım. Burada neden ilgi odağı değilim’ durumu olabiliyor." sözleriyle gülümsetti.

İktisat bölümü mezunu olan Eyüboğlu, iktisat biliminin kendisine analitik düşünme anlamında artısı olduğunu ifade ederken, oyunculuk kariyerine yönelmeseydi okulda kalarak akademisyen olmak isteyeceğini söyledi.

Eyüboğlu, "Hiç estetiğin var mı?" sorusuna, "Estetiğim yok ama bir dermatoloğum var, onunla teknolojinin bütün imkanlarından faydalanıyoruz. Bir adım ötesi estetik oluyor muhtemelen. Ama estetiğe karşı bir insan da değilim." dedi.

Oyunculuk kariyeri boyunca başına gelen komik anılarını da içtenlikle paylaşan Eyüboğlu, "Muhteşem Yüzyıl"da rol aldığı dönemle ilgili de bir itirafta bulundu.

Projeye kabul edildikten sonra hazırlanma sürecinin çok kısıtlı olması sebebiyle kendisi çok hızlı bir şekilde set ve kamera karşısında bulduğunu anlatan Eyüboğlu, "Padişahın karşısına çıkacağım bir sahne çekecektik. İlk sahnelerimden biriydi. Ben de normal bir şekilde Halit Ergenç'e doğru yürüdüm. Hiç unutmuyorum Yağmur ya da Durul Hoca ‘Bağdat Caddesi'nde yürümüyorsun, padişahın karşısına çıkıyorsun Ezgi’ demişlerdi. Çok utandığımı hatırlıyorum." şeklinde konuştu.