Kerem Fırtına: 'Hayal kurmayı severim'

Kerem Fırtına: "Hayal kurmayı severim"

Kerem Fırtına: 'Hayal kurmayı severim'
Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in röportajı...

Sizi oyuncu olarak tanıdık, radyo programcılığı da yaptınız bir dönem; şimdi de yeni kitabınızla karşımızdasınız. Başka cevherler de çıkacak mı diye merakla bekliyoruz ama önce kitabınızdan konuşmak isteriz. Kısaca anlatır mısınız nasıl gelişti bu süreç?


Kitabın arka kapağında anlattığım gibi oldu tam. Bir şey oluyor ve anlayamıyorum sanırım, dedim. Düşünmeye vaktim olmuştu konularımı. Durmak lazımdı düşünmek için. Durdum ben de. Sonra çıkması gerekti içimden sanırım. Bir anda yazarken buldum kendimi. Kitaptan önce de yazıyordum. Ama bu mahremiyetimle ilgili oldu. Kendimle ilgili. Kendimde takıldıklarımla.

“En Yakın Arkadaşım Bir Deli” ilginç bir kitap. Farklı bir sürükleyiciliği var. Okumaya başlayınca kapılıyor insan…  Siz nasıl tanımlarsınız  yazdığınız kitabı?

Yüzleşme, belki. Kızdığım şeylerin yüzde kaçı bana da denk düşüyor ona baktım. Bir sanık sandalyesi illa varsa ben oturayım dedim. Herkesin yargısından sıyrılabiliriz. Kendimizinkinden zor.

Daha çok kendi yaşantınız, tanıklıklarınız mı ön planda yazdıklarınızda? Nelerden besleniyorsunuz yazmak için?

Değişir. Hayalperest denilecek  kadar severim hayal kurmayı.  Hoş bu kavramla ilgili de ayrı sorunum var ama burada açamayacağım şimdi, kendimden yola çıktım  diyemeyeceğim. Yola çıkmaya karar vererek başlamadı çünkü. İçimden dökülüverdi. Taştı ya da.  Sıkıldım kendimden…

Biraz da iç dökümü gibi yazdıklarınız… Peki, bir  role girmek mi daha zor yoksa duygularınızı kâğıda dökmek mi?

İkisi apayrı şeyler.  Ya da ben kıyaslayamam. İkisi de atmosfer. Ama bu kitabın bir anlamı olması için filtresiz olması gerekiyordu. Ya da filtresizliğe en yakın. Giden yol. Kendimi anlamaya çalışırken  mesafe yanıltırdı.

YÜZLEŞMENİN İLK PERDESİ

İkinci kitabın müjdesini vermişsiniz diyebilir miyiz kitabın sonunda? Başladınız  mı çalışmalara?


Müjde olup olmadığına okur karar verecek ama evet, ismi, En Yakın Arkadaşım Bir Deliydi, olacak. İlk kitap, yüzleşmenin ilk perdesi gibi benim için. Girdiği yeni bir yol var şimdi. Oraya bakmak istiyorum.

Önümüzdeki süreçte yeni projeleriniz neler olacak?

Dizi görüşmelerim var. Kitabı tiyatro metnine uyarlıyorum.  Şubat gibi tek kişilik oyun olması için çalışıyoruz. Ve radyo programı yapmaya tekrar başlayacağım.

Kitabınızda birlikte çalıştığınız kişilere, arkadaşlarınıza, öğretmenlerinize ve daha  pek çok şeye yer vermişsiniz. Yaşamınızı gözünüzün önüne getirdiğinizde olan bitenden memnun musunuz? Keşkeler, belkiler çok var mı hayatınızda?

Yok. Çok vardı. Artık yok. Çünkü bir başka seçimle yaşayacağım hikâyenin nereye gideceğini bilmediğimi anladım. İyi gibi görünen kötü, kötü görünen bir hikâye iyi sonuçlanabilir.  Keşke dediğimiz ederimizin dışında bir şey. Onu yapamadıysak yapamayacağımızdandır. Herkes algısı, ederince hayat yaşar.  Seçim yapar. Bence…

Yazdıklarınızın vücuda gelip bir kitap olması nasıl hissettirdi? Kitabınızı elinize ilk aldığınızda neler düşündünüz?

Kitabı gördüğümde özel bir şey hissetmedim. Bitirdiğimde hissettim onu. Benim için bittiğinde aslında kitapla ilgili maceram bitmişti. Bundan sonrası paylaşım... Ama bitirdiğimde başladığım bir şeyi bitirmenin huzurunu ve özgüvenini hissettim. Fazlası değil.

Başta da belirtmiştik, farklı alanlarda işler yapmaya devam ediyorsunuz. Neden sadece oyunculuk, sadece radyo programcılığı ya da sadece yazarlık değil de hepsi birden?

Hiçbirini planlamadım çünkü. Oyunculuğa 13 yaşımda mahallenin amatör tiyatro grubunun oyununu izlediğimde karar verdim. Siyaset okumaya dört yaşımda. Radyoya da Sarp ile (Akkaya) sohbet ederken.

HUZURLU OLMAYI HAYAL ETTİM

Hayalini kurduğunuz hayatı mı yaşıyorsunuz? Okul yaşamınızda farklı bir eğitim almışsınız ama okuduğunuz alanda çalışmamışsınız hiç… O zamanlar şu an geldiğiniz noktayı düşünebilir miydiniz hiç?


Bir hayatın hayalini kurmadım. Huzurlu olmayı hayal ettim hep. Bu sebeple şu an geldiğim noktayla ilgili de bir düşüncem yoktu. Bir yere geldiğimi düşünmüyorum. Hepsinin bir yol olduğunu sanıyorum. Siyaset eğitimi aldım, evet. Politikacı değilim fakat siyasetle ilgilenmediğimi söyleyemem. Üstelik siyaset bilimi hobim benim. Sosyoloji, matematik, psikoloji… Bu alanlarla ilgili meslek sahibi olmama gerek yok. Bir şey yapıyorsam bunlardan aldığımla yapıyorum zaten.

Oyunculuğun hayatınıza, kendinize kattığı çok şey olmuştur kuşkusuz. Peki, yazarlık sizin için nasıl bir deneyim oluyor? Neler kattığını düşünüyorsunuz kendinize?

Bilmiyorum. Zaman gösterecek. Bana bir şey katsın diye bir şey yapmıyorum. Bir konuda bir şey yapıyorsam o konuyla ilgili sıkıntımı gidermek için yaparken buluyorum. Daha önce de ‘Yeni Sinemacılar’a Önder Çakar ile bir film yazmıştım. Film yazmak için değil. Kapkaranlıktım. Film de mezarlıkta geçiyordu…
Güncelleme Tarihi: 13 Kasım 2017, 23:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER