Mehmet Aslantuğ: "Yetiştiğim kültürde ‘ayıp’ kavramı epey ciddiye alınır"

Mehmet Aslantuğ, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e verdiği röportajda çarpıcı ifadeler kullandı... Röportajdan bir kesit şöyle... "YETİŞTİĞİM KÜLTÜRDE ‘AYIP’ KAVRAMI EPEYCE CİDDİYE ALINIR GÖBEK ATILMAZ, GERDAN KIRILMAZ, KİMSE YAYILARAK OTURMAZ" Siz, herkesin çok takd.

Mehmet Aslantuğ:

Mehmet Aslantuğ, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e verdiği röportajda çarpıcı ifadeler kullandı...

Röportajdan bir kesit şöyle...

"YETİŞTİĞİM KÜLTÜRDE ‘AYIP’ KAVRAMI EPEYCE CİDDİYE ALINIR GÖBEK ATILMAZ, GERDAN KIRILMAZ, KİMSE YAYILARAK OTURMAZ"

Siz, herkesin çok takdir ettiği, saygı duyduğu birisiniz. Bunda büyüdüğünüz ailenin, yetişme şeklinizin de etkisi vardır değil mi?

Nezaketin için teşekkür ederim; ancak ne kadarını taşıyabiliyorum bilemem. Elimden geleni yapmaya gayret gösteriyorum. Babamı, onu iyi tanıyanlarla yıllar sonra bir yetişkin olarak sohbet ettiğimde başkalarından dinlemiş oldum. Nasıl biri olduğunu, yetiştiği ortamı... Bizimkiler Kafkasya kökenlidir. Yetiştiğim kültürde ‘ayıp’ epeyce ciddiye alınır ve liste de kabarıktır. Kafkas halk danslarındaki vücut dilinden ve koreografiden de kolaylıkla yansır zaten.

Nasıl mesela?

Göbek atılmaz, gerdan kırılmaz mesela... Kadın erkek ilişkisini de toplumsal yaşam biçimini de o figürlerden anlamak mümkündür. Saat kaç olursa olsun, kimse kimsenin yanında kaykılarak oturmaz. Bunlar birilerine anlamsız gelebilir tabii ama yolu onlarla kesişenler ne demek istediğimi bilirler.

Ben de çok iyi anladım ve bayıldım!

Teşekkürler. Böyle hassasiyetlere saygı duymayanlar; biraz da kendisi dahil etrafına saygı duymayı bilmeyen veya saygısını yitirmiş olanlardır. Güvenilir görgü kurallarına yaslanmayan, menfaat ve yaranma barındıran ‘o şeyi’ saygı zannettikleri ve kendileri de öyle yaşadıkları için her şeyi ondan ibaret görürler.

İnsan baba olunca, hayata ve geleceğe daha kaygılı bakar hale geliyor mu?

Kaygı var tabii ama herkes üzerine düşeni yapacak. Tükettiğimiz kadar iyileştirmeyi de başaracağız. Ağlayarak, sızlayarak olacak bir şey değil. Söz değil, eylem gerek! İyiyi, güzeli, doğruyu arayan ve onun nöbetini tutan eylem kutsaldır!

Oğlunuz size her şeyini anlatır mı?

Anlatamayacağı bir şey yoktur. Belki hemen aktarmaz, bazılarını esirgeyebilir; ama bu, çekindiğinden olmaz. Ben de bu tür bir yoldaşlıktan yanayım zaten.

Baba olduktan sonra hayatınızda en çok ne değişti?

Duygular... Duyguların rengi, formu yenileniyor. Köklü bir değişme değil bu, bir tür yenilenme...

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER