Zeynep Elçin: "Oyunculuk hep çocuk kalmamı sağlıyor"

Akşam Gazetesi'nden Ali Demirtaş'ın röportajı... Oyunculuğa nasıl başladınız? Eğitiminiz bu yönde mi? Oyunculuk mesleğine karşı duyduğum hayranlık, bu mesleği yapma kararı almamı sağladı ve mesleki yönde eğitimlere de yönelmiş oldum.

Zeynep Elçin:

Akşam Gazetesi'nden Ali Demirtaş'ın röportajı...

Oyunculuğa nasıl başladınız? Eğitiminiz bu yönde mi?

Oyunculuk mesleğine karşı duyduğum hayranlık, bu mesleği yapma kararı almamı sağladı ve mesleki yönde eğitimlere de yönelmiş oldum. Genellikle kişi ve özel kuruluşlardan eğitim aldım ve almaya da devam etmekteyim. Eğitimime başladığım zamanlarda 23 yaşımdayken "Şeref Meselesi" dizisinin final bölümünde ilk sahnemi çekmiş ve ilk set ortamını da görmüş oldum. Arkasından "Aşk ve Günah" dizisinde canlandırdığım Beren karakteriyle mesleki hayatımın ilk adımını daha profesyonelce atmış oldum. Sonrasında "Kırlangıç Fırtınası", "Rüzgârın Kalbi", "Savaşçı", "Kimse Bilmez", "Turna Misali", "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" ve "Demir Kadın" projelerinde yer alma fırsatı buldum.

OYUNCULUK SAMİMİYET OLMADAN ASLA OLMAZ

Oyunculuk sizin için ne anlam ifade ediyor?

Ben samimiyeti ve içtenliği seven bir insanım, oyunculuk için de bu özellikler olmazsa olmaz. Oyunculuğu kutsal ifade özgürlüğünü doyasıya deneyimlediğim bir meslek olarak gördüğüm için anlamı bende çok büyük. İnsanın sevdiği işi yapması, başına gelebilecek en güzel şey sanırım. Günümüzde samimiyeti mecbur kılan tek platform olarak kaldığını düşünüyorum. Zira kamera görür ve insanların gözünden bir şey kaçmaz ve kimseyi kandıramazsınız. Kameraya olan tutkum, fırsatını buldukça büyük bir sevinçle anlatıcısı olduğum Zeynep'e geçiyor ve bu durum da beni çok mutlu ediyor. Oyunculuk hep çocuk kalmamı sağlıyor. Birçok kişinin hayatını empati yapma, deneyimleme ve anlatma fırsatı veriyor.

Turna Misali adlı filmde yer alma sürecinizden de bahseder misiniz?

Sevgili yönetmenim Eyüp Boz beni daha önce çalıştığımız "Kırlangıç Fırtınası" dizisinden tanıyor ve o zaman da birlikte çalışmayı çok severdik. Yeni projesinin hazırlık aşamasında da benimle iletişime geçti ve büyük bir mutlulukla teklifini kabul ettim. Profesyonel, disiplinli ve sevgi-saygı dolu bir ekiple çalışma deneyimi yaşadım. Şu an filmimiz hak ettiği karşılığı almaya başladı diyebilirim. Dünyanın en büyük 5 festivalinden biri olan Tokyo Uluslararası Film Festivali'nde Future Asian kategorisinde yarışıyor. Türkiye sinema sektörünün yeni yönetmenlere ve yeni yapımcılara daha çok destek vermesini diliyorum. Bu filmler daha fazla üretilsin ve dünya sinemasına daha çok sesimizi duyuralım. Bir an önce filmimizin ülkemizdeki sinemaseverlerle de buluşması için can atıyorum.

BEN SABIRLI BİR İNSANIM

Yakın zamanda içerisinde olacağınız yeni projeleriniz var mı?

Henüz belli olan bir projem yok. Menajerim Tümay Özokur ile birlikte görüşmelerimize devam ediyoruz. Dilerim yakın bir zamanda izleyicinin de merakla ve severek izleyeceği bir proje ile karşılarına çıkarım. Takipçilerim neden dizilerde olmadığımı merak ediyor. Proje teklifi elbette geliyor ama bir oyuncu için en önemli durum, oyuncunun o rol ile bağ kurabilmesi ki bu her zaman denk gelmiyor. Doğru projeyi beklemek sabır istiyor ve ben sabırlı bir insanım. Bu süreci kendime yatırım yaparak geçiriyorum. Kim bilir belki kendi yazdığım öykümde buluşurum sevenlerimle... Sağlıklı olalım, maskemize ve hijyenimize önem verelim, sevgiye olan inancımızı kaybetmeyelim.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER