Almanya’da kullanılan hızlı COVID testleri yeni bir tartışma yaratıyor

Birkaç aydır kargo bisikletlerindeki mobil corona test laboratuvarları, haftanın yedi günü Berlin semtlerinde yollarda.

Almanya’da kullanılan hızlı COVID testleri yeni bir tartışma yaratıyor

Birkaç aydır kargo bisikletlerindeki mobil corona test laboratuvarları, haftanın yedi günü Berlin semtlerinde yollarda. İnsanlar randevu almadan, yoldan geçerken, “Coronabikes”a uğrayarak ücretsiz olarak test yaptırabiliyorlar. Mobil test merkezleri tüm şehir bölgelerinde ve özellikle çok sayıda insanın bulunduğu park, tren istasyonları gibi yerlerde bulunuyorlar.

Berlin’in 10 “coronabisikleti”, son üç ayda Almanya’da hızla ortaya çıkan özel sektör toplu test altyapısının bir parçası ve bazı Alman yetkililer bu hızlı test projelerinin güvenilirliği ile ilgili şüphe duyduklarını belirtiyorlar.

ASEMPTOMATİK VAKALARIN YÜZDE 61’İNİ KAÇIRDI

Stuttgart’taki Marienhospital Laboratuvar Tıbbi Enstitüsü’nden Matthias Orth, “Bu absürt bir sistem ve Almanya için pek alışılmadık” diyor. Bu yılın başlarında, Almanya’nın hastalık kontrol kurumu, yaygın olarak kullanılan bir antijen testinin bir Stuttgart Katharinenhospital kliniğinin acil servisindeki asemptomatik enfeksiyonların yüzde 61’ini kaçırdığını bildirdi.

Orth, “Sadece kontrollü bir laboratuvar ortamında tamamen güvenilir testler yapabilirsiniz” diyerek testleri yapan kişilerin deneyimlerine de dikkat çekti. Testleri gerçekleştiren coronabike personelinin tümü, hijyen standartlarına nasıl uyulacağı konusunda iki günlük hızlandırılmış bir kurstan geçiyor, ancak çoğunun daha önce tıbbi veya laboratuvar deneyimi yok.

VİRÜSLE YARIŞIRKEN HIZ KAZANDIRIYOR

Ancak daha güvenilir PCR testlerinin sonuç vermesi yaklaşık 24 saat sürerken ve yalnızca sınırlı sayıda sertifikalı laboratuvar tarafından analiz edilebilirken, antijen testleri virüsle yarışarak hız sunmuş oluyor.

Bonn Üniversitesi tarafından perşembe günü yayınlanan yeni bir çalışma da Mayıs 2021’de Almanya nüfusunun yüzde 42’sine yönelik haftalık hızlı testlerin, enfeksiyon oranlarındaki keskin düşüşte aşılardan daha önemli bir rol oynadığını öne sürüyor. Bonn Üniversitesi’nde Uygulamalı Mikroekonomi profesörü ve çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Hans-Martin von Gaudecker, “Bir doktorun bakış açısından çekinceleri anlıyorum; ancak halk sağlığı açısından büyük bir fark yarattı” dedi.

Almanya, pandemiyi yenmek için aşıların yanı sıra testlere de yoğun şekilde yatırım yapan ülkelerden biri. Potansiyel olarak virüs bulaştıracak kişilerin konser salonlarına ve restoranlara girmeden ve virüsü yaymadan önce tespit etmeyi hedefliyordu.

New York Times’ın geçtiğimiz ay hazırladığı habere göre ülke genelinde 15 bin açılır test merkezi vardı, hatta bunun 13 binden fazlası yalnızca Berlin’deydi. Merkezler, hükümet tarafından finanse ediliyor.

Almanların neredeyse yüzde 23’ü tam aşılı olduğu için yani test sonuçlarını da sunmak zorunda değiller; ancak hükümet testlere yatırım yapmaya devam ediyor.

ÜÇÜNCÜ DALGAYI BASTIRMADA ÖNEMLİ BİR ROLÜ VAR

Yeşiller Partisi sağlık politikası uzmanı Janosch Dahmen, “Geniş ölçekli bir test altyapısı nispeten geç kuruldu, ancak Almanya’nın üçüncü dalgasını bastırmada önemli bir rol oynadı” diyor.

Gittikçe daha fazla insan tam olarak aşılandığından test merkezleri Alman şehirlerinde ortaya çıktıkları gibi hızla kapanmaya başlıyor. Haftada 4,7 milyon antijen testi yapılma kapasitesine sahip olan Berlin’de, senato son yedi günde yalnızca 741 bin test yapıldığını bildirdi.

Ayrıca pandemi ile mücadelede ülkenin aşı kampanyasının nispeten yavaş başlaması nedeniyle mevcut testlerin özellikle önemli olduğu düşünülüyor.

Sağlık uzmanları, Avrupa hükümetlerinin doğaçlama test altyapılarının yok olmasına izin vermenin ölümcül bir hata olacağı konusunda uyarıyor.

AŞILAMA GELİŞSE DE TESTLER YAPILMAYA DEVAM EDİLMELİ

Dahmen, Guardian’a verdiği demeçte, “Dünyanın bazı bölgelerindeki düşük aşı oranlarına ve yeni varyantların gelişme hızına bakarsanız, pandeminin bitmekten çok uzak olduğu son derece açık. Özellikle Avrupa genelinde tutarlı pandemi düzenlemeleri üzerinde anlaşmaya varamazsak, testler hayati bir halk sağlığı tarama aracı olmaya devam edecek” dedi.

Doktorlar ayrıca bireysel antijen testleri yerine havuzlanmış PCR testlerinin kreşlerde ve okullarda salgınları önlemede daha etkili olabileceğini öne sürüyorlar. Bazı Alman kreşleri, çocuklar ve bakıcılar için laboratuvarların kapasitelerini daha az zorlayan “lolipop testleri” kullanıyor.

Berlin’in coronabisikletleri de mevsim değişirken bir engelle karşı karşıya kalabilir: Antijen testlerinin oda sıcaklığında yapılması amaçlanıyor. Sıcak yaz günlerinde, test kitlerinin buz torbalarıyla doldurulmuş bir çekmecede saklansa da bilim insanları, donma noktasının altındaki sıcaklıkların testlerin güvenilirliğini daha da etkileyebileceği konusunda uyarıyorlar.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER