Bir kez geçiren tekrar Covid-19’a yakalanır mı?

Pandemi dünya genelinde hız kesmiyor.

Bir kez geçiren tekrar Covid-19’a yakalanır mı?

Pandemi dünya genelinde hız kesmiyor. Ülkemizde de vaka sayıları giderek artarken, hastalık gençleri de tehdit ediyor. Peki bilim dünyası yakın zamanda bu virüsle başa çıkabilecek mi? Araştırmalar ve aşı çalışmaları aralıksız devam ediyor ancak ‘gizemli virüs' olarak adlandırılan corona virüsüyle ilgili sır perdesi bir türlü aralanayor. Dolayısıyla hâlâ merak edilen ve netleştirilemeyen pek çok konu var… Covid-19'a yakalanan bir kişinin iyileştikten sonra hastalığa tekrar yakalanıp, yakalanmayacağı da bunlardan biri. İşte Prof. Dr. Osman Erk'in bu konudaki açıklamaları…

Prof. Dr. Osman Erk

ÜRKÜTÜCÜ BİR DURUM

Pandeminin başlangıcında Güney Kore'den bildirilen 140 hastada iyileşme döneminden sonra PCR testleri tekrar pozitif olarak saptanmıştı. Son bir haftada Hong Kong, Hollanda, Belçika ve Amerika'dan bildirilen 4 vakada ise hastaların Covid-19 geçirdikten sonra tekrar hastalığa yakalandıkları bilgisi geldi. Bu ürkütücü ve herkesi tedirgin eden durum acaba ne anlama geliyor? Bildirilen son 4 vakanın 3'ü hastalığı daha hafif, Amerika'dan bildirilen vaka ise daha ağır geçirmiş. Öncelikle 25 milyonu geçen PCR pozitif Covid-19 hasta sayısı içinde bu şekilde bildirilen vaka sayısı çok ama çok düşük.

TESTLER DE YANILTABİLİR

İkinci sorun PCR testlerinin güvenirliği ve özgüllüğü. PCR testlerinin 100 hastanın ancak 50 kadarında pozitif olduğu biliniyor. Yine PCR pozitif hastanın mutlaka Covid-19 geçirdiği düşüncesi doğru değil. Bazı hastalarda yanlış pozitiflik mümkün olabilir. PCR testinin pozitif olması vücutta canlı virüs olduğunu göstermez. Virüse ait bazı genetik parçacıklar testi pozitif yapabilir. Çünkü virüs vücutta hasara yol açar ve bazı hastalarda bu hasarlı hücrelerin vücuttan temizlenmesi iki ay gibi bir süre alabilir, hastalığı geçiren kişi virüs kalıntılarını taşıyor olabilir.

KARIŞIK BİR TABLO VAR

Covid-19 dışında, erişkin ve çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu yapan en az 4 corona virüsü türü daha var. Bu virüsler genel olarak mevsimsel grip gibi seyrediyor ve hafif şikayetlere yol açıyor. Bu mevsimsel corona virüslerine karşı antikor cevabı ortaya çıksa bile tekrar enfeksiyon geçirilebileceği biliniyor yani antikorlar koruyucu özellikte değil. Buna karşın SARS ve MERS corona virüsler,ne karşı gelişen antikorların ise en az birkaç yıl koruyucu olduğu biliniyor.

Yani karşımızda karışık bir tablo var. Covid-19 antikor cevabı olarak diğer alışılmış enfeksiyonlara pek benzemiyor. Enfeksiyonlara karşı önce IgM, sonra IgG antikor cevabı ortaya çıkıyor. Covid-19'da ise IgM ve IgG antikorları genellikle birlikte yükselmeye başlıyor. Bu daha önce geçirilmiş corona virüsü enfeksiyonları sonucu olarak ortaya çıkan belek hücrelerinin varlığı ile açıklanıyor.

Covid-19 geçirenlerde antikor cevabı ve düzeyi sabit değil. Hastalığı hafif geçirenlerde antikor düzeyi az iken ağır geçirenlerde ve yaşlılarda antikor düzeyi yüksek olarak bulunuyor. Antikor düzeyinin yanı sıra antikor kalitesi de önemli. Gelişen antikorların bir kısmı virüse karşı koruyucu olmayabiliyor ve antikor düzeyi zaman içinde azalıyor. Bu da yeniden enfeksiyon ihtimalini akla getiriyor.

MASKE VE MESAFE KURALINA UYMAK ŞART

“Virüsün günümüze kadar binlerce kez mutasyona uğradığı biliniyor. Ancak şimdiye kadar ortaya çıkan mutasyonların virüsün bulaşıcılığında ve aktivitesinde bir değişiklik yaratmadığı düşünülüyor. Son bildirilen 4 vakada ilk hastalık ile ikinci hastalığa yol açan virüslerin genetik yapılarının farklı olduğu gösterildi.

Hem azalan antikor cevabı, hem de bu mutasyonlar yeniden enfeksiyona yol açabilir diye düşünülüyor fakat bu durum netleşmiş değil ve elde tekrar enfeksiyon geçirilebileceğine dair kesin olarak kanıtlanmış bir bilimsel veri yok. Peki ne yapmalıyız?

Öncelikle çok daha fazla test yapılarak hasta kişilerin izole edilmesi ve özellikle güvenlik görevlileri, sağlık personeli, kuryeler, şoförler, gişe memurları gibi riskli grupların taranması gerekir. Bunun dışında yine klasik olarak maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmek ve bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde beslenmek ve yaşamak çok önemlidir.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER