Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, corona virüsü sebebiyle hayatını kaybeden ilk sıhhat çalışanı, İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Profesörü Cemil Taşçıoğlu’nun adının, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne verildiğini açıklamıştı. Yenilenen hastanenin 30 Mart’ta açılan birincil etabı, hasta kabulüne başladı.

Salgın nedeniyle planlanan tarihten daha önce açılan hastane, corona virüsü ile mücadelede manâlı rol oynuyor. Salgın döneminde 600 yatak kapasitesi ve 81 yataklı yoğun bakım ünitesi ile hizmet veren hastanede, günlük 3 bin testin yapılabildiği dahası Covid-19 Teşhis Merkezi bulunuyor. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adının bulunduğu tabela ise önceki gün, isminin verildiği hastanedeki yerine takıldı.

81 YATAKLI YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ

Hastanenin yoğun bakım ünitesinde 81 yatak bulunuyor. 2 bölümden oluşan yoğun bakımın 48 yataklı birinci bölümünde yatan hastaların tamamı, corona virüsü tedavisi görüyor. Bayağı yoğun bakım ünitelerinden öbür olarak hastalar, ayrı ayrı ve sırça kapıları olan odalarda yatıyor.

Doktorlar, tedavi uygulayacakları her bir hastanın odasına girmeden önce, kapı önünde koruyucu ekipmanlarını büyük bir titizlikle giyiniyor. Vücutlarında açıkta kalan herhangi bir nokta kalmadığından belirlenmiş olan sağlık çalışanları, her bir hasta ile özenle ilgileniyor. Tedavilerini tamamladıktan daha sonra odadan çıktıklarında ise hiçbir yere dokunmadan, arkadaşlarının yardımıyla dezenfekte olarak, koruyucu ekipmanlarını çıkarıyorlar.

BİR HASTA KAMERALARA EL SALLADI, YOĞUN BAKIM GÖREVLİLERİ İLE ALKIŞ TUTTU

Yoğun bakımda corona virüsü tedavisi süren ve sağlık iyiye giden bir hasta kameralara el sallayarak, doktoru Namigar Turgut ve tedavisine yardım olan yoğun bakım görevlileri ile birlikte alkış tuttu.

16 gün önce şuuru kapalı bir şekilde yoğun bakıma alınan 56 yaşındaki Ekrem Coşkun, 12 gün boyunca solunum yardım cihazına alt kaldı. 4 gündür rehabilitasyon sürecinde olan ve solunum cihazından ayrılan Coşkun’un, 1-2 gün içinde adi servise taburcu edilmesi bekleniyor.Coşkun, ‘iyiyim’ mesajını yoğun bakım odasındaki yatağından el işaretiyle anlattı. Doktorlar ise alkışlarla karşılık verdi.

HASTALAR İYİLEŞİNCE MOTİVASYONUMUZ ARTIYOR

15 yıldır Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan ve 1 aydır 48 yataklı yoğun bakım 1 ünitesinde Sorumluluk Sahibi Hemşirelik görevini sürdüren Erkan Ak, “İlk açıldığımızda, azıcık daha pandeminin seri ilerlediği dönemlerde yoğun bir açılış yaptık. Bir gecede peş peşe 10-12 hasta aldığımız, hatta 112’nin koridorlara hasta getirdiği dönemler oldu. Ama derhal bundan böyle stabilleşti. Görüyorsunuz, hastalarla pozitif manada daha fazla ilişki kurabiliyoruz. İyileşen hasta olduğunda zaten biz kendimiz de mutlu oluyoruz. Bizim konsantrasyonumuzu yükselten en kayda değer olgu bu. Çünkü iyileşen ve ekstübe (Hastanın solunum takviye cihazından ayrılması) olan bir hastamız olduğu zaman motivasyonumuz daha da artıyor” dedi.

HER HASTANIN KAPISINDA ‘AYRAÇ’LAR VAR

Yoğun bakımda uyarı çeken ayrıntılardan biri de, her hastanın oda numarasının aşağı yıldız, yonca ve çiçek resimlerinin bulunduğu ayraçların olması. Erkan Ak, izolasyon ile ilgili ipuçları veren bu simgelerin ne kavrayış geldiğini ise şöyle anlattı: “Bu simgeler normalde enfeksiyon hastalıklarında yoğun bakımda yatan hastalarda izolasyonu tahsis etmek için kullanılan simgeler. Lakin biz bu dönemde bunları corona virüsü hastalarını ayırmada kullanıyoruz.

Yıldız, coronapozitif olan bir hasta olduğunu ifade ediyor. Yonca yaprağı ilk testi artı, ikincisi negatif gelmiş olan hastayı açıklama ediyor. Öteki ayracımız olan çiçek devlete ait ise, artık testi ayrıntılarıyla negatif çıkan hastaları ifade ediyor. Aslında enfeksiyon hastalıklarında bunların hepsinin farklı bir anlamı vardır. Bütün sağlık durumu çalışanları da bunu bilirler. Biz yalnızca bu ayraçları burada hastaları tanımlayabilmek adına kullanıyoruz”

“BURADAN EVE FAZLA KEZ GÖZYAŞLARI IÇINDE GİTTİĞİMİ BİLİYORUM”

1 aydır çalıştığı yoğun bakımda yaşadıklarından bahseden Dr. Amaç Şensöz ise, “1 ayı geçti yoğun bakımımız açılalı. Burası büyükçe bir yoğun bakım, 48 yatağımız var. Beraberinde eski binamızda da zaten 36 tane yatağımız vardı. Buranın açılışı ile beraber tabii bizim için daha da yoğun bir dönem oldu. Sayımızla idare etmeye çalıştık, keza yeni gelen hastaları gözeterek hem de kendimizi koruyarak muhtemel olduğunca zaman geçirmeye çalışıyoruz burada.

İçeri girerken tulumlar, siperlik, gözlük olası olduğu dek önlemleri alıyoruz. Hastalara da olası olduğunca yeterli bir hizmet vermeye çalışıyoruz. Onun açık havada tabii bizim için kuvvet olan bir şey var, hepimizin evde aileleri var. Ben kişisel olarak annemle yaşıyorum ve 55 yaşında. Kendisi eczacı fazla şükür, konut yarmak gibi bir durumumuz kalmadı ama inanın hepimizin ağlayarak geldiği, gözyaşlari içinde gittiği oluyor. Ben buradan eve çok kere gözyaşlari içinde gittiğimi biliyorum. Bilhassa kaybettiğimiz, durumu kötüleşen hastalarımız için. Hasta yakınlarıyla konuşurken bile bazen böyle bir şey düğümleniyor boğazımda. o kadar zorlanıyorum ki hasta yakınlarına data verirken. Bilhassa kaybettiğimiz ve durumu kötüye giden hastalarımızda.

Gerçekten hepimiz için kuvvet bir işlem. Hem hasta, ayrıca hasta yakınları, ayrıca burada çalışan herkes. Gittikçe daha da aile gibi oluyoruz zaten. Herkesin birbirine olan bağlılığı artıyor. Bütün afiyet çalışanlarına kolay gelsin ve inşallah bu süreci atlatırız diyorum” dedi.

PCR LABORATUVARINDA GÜNLÜK 3 BİN DENEME YAPILABİLİYOR

Hastaneye, corona virüsü tanısı koymak için zorunlu olan PCR laboratuvarı da kuruldu. Çevre hastanelerde yatan hastalardan da alınan sürüntülerin incelenerek, testlerin benzer gün sonuçlandığı Covid-19 Tanı Merkezi, jurnal 3 bin test kapasitesine sahip.

Tanı merkezi hakkında bilgi veren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Erdoğan Ağaç, “Burası hastanemizin PCR Laboratuvarı. Şüpheli hastaların solunum örneklerinden alınan sürüntülerde burada PCR çalışması yapılıyor. Günlük kapasitemiz 3 bin deneme. Gelen sonuçlar benzer gün çalışılmakta ve sonuçlandırılmakta. Sürüntüler önce numune kabul bölgesine geliyor, bu bölgeye gelen numuneler burada ayrıştırılıp, ileride sağ tarafta bulunan ufak pencereden ana çalışmanın yapılacağı bölüme iletiliyor. PCR çalışması da orada yapılıyor” biçiminde konuştu.

“STANDARDIN FAZLA ÜZERİNDE, AKILLI BİR HASTANE”

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz ise, corona virüsü ile çok ciddi bir mücadele içinde olduklarını açıklama etti. Salgın sebebiyle planlanandan daha erken açılan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Kent Hastanesi ile ilgili olarak ise Gürbüz, şunları söyledi:

“Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kompleksine hoş geldiniz diyorum. Çünkü şu lahza iki tane büyük hastanemiz var. Bir tanesine 70’li yıllarda yapılmış Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin eski hastanesi, bir de Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu hocamız namına ithaf edilen Şehir Hastanemiz.

Kağıt üstünde bin 550 yatak tescili olan 2 hastane ile fazla önemli bir corona virüsü mücadelesi içindeyiz. Mart ayından beri hazırlıklarımıza başladık. 18 Mart’tan sonradan da her iki hastanemizi içeren plan ve proje yaptık. İlk önce eski hastanemizle başladık, eski hastane ile ilgili her türlü organizasyonu yaptık. Ama görünen, varsayım ettiğimiz de oldu, yeni hastaneyi de başlatmak durumunda kaldık.

Yeni hastanenin yoğun bakım üniteleri ile beraber doğrusu fazla geniş bir hasta sayısıyla hizmet vermeye başladık. Bu hizmette doktorlar, hemşireler ve sahada çalışanların başarıları doğrusu yadsınamaz lakin bir şeyin daha altını çizmek istiyorum. Bu savaş, lojistik hizmet savaşıydı. Sağ olsun bakanlık, vilayet, sıhhat il müdürlüğümüz, çevremizdeki belediyeler, kadirşinas Türk milleti bize korkunç bir şekilde takviye oldu. Ve biz hastanemizde hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeden bu güne geldik.

Ama natürel lojistik hizmetlerinin gizli kahramanları var. Onlara da ben herkesin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Derhal tünelin ucu gözüküyor gibi ama erken konuşmak muhtemel yok. Tedbirleri aksatmadan devam edip, inşallah 1 aylık zaman sonunda düzlüğe ereriz diye düşünüyoruz. Şu an yeni binada natürel sosyal mesafe organizasyonlardan dolayı oda başına bir hasta yatıyor. Benzer şikayetleri yer alan hastalar çok ender de olsa iki kişi kalabiliyor.

Şu an koğuş başı 30’ar hastadan 3 kat çalışıyor. 4’üncüsünü de yerine koyma olarak tutuyoruz. Yani hesap ederseniz, 4 katta 300’e yakın hasta yatıyor. Çok hoş bir hastane yapmışlar, zeki bir hastane. Standardın fazla üzerinde, uygulamak için epey bir eğitim edinmek gerekiyor. Bu aşamada onu da gerçekleştirdik. Gerçekte daha geç açmayı planlıyorduk fakat şartlar böyle olunca insanlarımızı mağdur etmemek adına bu yükün altına girdik. Her şeyimizle şu lahza covid merkezi olarak güzel bir şekilde çalışıyoruz.” DHA

İLGİLİ HABERSon dakika... Bakan Koca coronayla ilgili aktüel verileri paylaştı (2.05.2020)