Coronayı yendi, itiraf etti: En büyük hatam…

Konya’da yaşayan emekli astsubay Bahri Kılınçel, arkadaşının eşinin yaşamını yitirmesi nedeniyle taziye ziyaretine gitti.

Coronayı yendi, itiraf etti: En büyük hatam…

Konya’da yaşayan emekli astsubay Bahri Kılınçel, arkadaşının eşinin yaşamını yitirmesi nedeniyle taziye ziyaretine gitti. Kılınçel, bu kişinin corona virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini bilmeden taziye evinde maske kullanmadı.

Taziye ziyaretinden 3 gün sonra sırtında oluşan ağrılar ve yüksek ateş şikayetiyle gittiği hastanede Kılınçel’e corona virüsü teşhisi koyuldu. 4 Ağustos’ta karantina sürecine giren Kılınçel, ilaçlarını kullanarak 16 günün sonunda coronayı yendi.

‘DENEYSEL OLARAK YAŞADIM’

Maske takmanın önemini yaşadıklarıyla anladığını söyleyen Bahri Kılınçel, “Bir arkadaşımın eşi vefat etmişti. Corona virüsünden vefat ettiğini de bilmeden ona başsağlığı dilemek için gittim. Gittiğimde orada öğrendim. Orada da maske takmamakla büyük hata yaptım.

Orada kaptım corona virüsünü. Bu sayede de çok büyük bedel ödedim. Maskenin ne kadar önemli olduğunu deneysel olarak yaşadım. Taziyeden döndükten 3 gün sonra sırtımda dayanılmaz ağrılar başladı sonra ateşim 38 dereceye yükseldi, iştahım kesildi. Hemen hastaneye gittim ve tanı koyuldu. İlaçlar verildi ve eve döndüm. Hayatım altüst oldu” dedi.

‘KABUSLAR GÖRÜYORDUM’

Karantinada kaldığı sürede yaşamının olumsuz etkilendiğini ve kabuslar gördüğünü anlatan Bahri Kılınçel, şunları söyledi:

”67 yaşındayım ve bu zamana kadar hastaneye gitmemiş biriyim. Vücudumun üzerinden silindir geçmiş gibiydi. Bir yere kolumu dayadığımda orası ağrıyordu. Sanki ciğerim bıçaklarla dilimleniyormuş gibi acı çekiyordum.

Evdeki eşyaların görüntüleri değişmeye başladı. Çalışma masamın, kütüphanenin ebadı büyüyordu. Renkler farklılaşmaya başlamıştı. Sanki koltukların renklerini ilk kez görüyor gibiydim. Yastığa kafamı koyduğumda kabuslar görüyordum. Tekrar uyumaya kalksam aynı kabusları görüyordum. Gece yattığımda bile ağrılar içinde, dayanılmaz bir şekilde bazı uzuvlarımın yok olduğunu hissediyorum.

Kolumun yok olduğu, bacağımın yok olduğu gibi hissizlik duyguları başlamıştı. 9 tane ilaç kullanmak zorundasınız. Yoğun bir şekilde eşime bulaştırmamak için çaba gösterdim.”

Maske takmamanın hayatına mal olduğunu fark ettiğini belirten Kılınçel, “Gözümün derecesinin değiştiğini hissediyordum. Bir maskenin takılmadığı zaman benim hayatıma ne kadar mal olduğunu fark ettim. Dünya farklı görünüyordu gözüme. Renkler, çeşitli eşyalar farklı farklı gelmeye başladı gözüme” dedi.

‘MASKEYİ 1 SANİYE DAHİ İHMAL ETMEYİN’

Hastalığı süresince filyasyon ekipleri ve polis memurlarının sık sık evine gelerek bir isteği olup olmadığını sorduklarını belirten Bahri Kılınçel, “Başta Cumhurbaşkanı’mıza, Sağlık Bakanı’mıza ve yetkililere teşekkür ediyorum. Çünkü iki güler yüzlü polis ve sağlık memuru kapınızı çalıyor. Bir isteğimin bir sorunumun olup olmadığını soruyorlar. ‘Size nasıl yardımcı olabiliriz?’ dediklerinde, 25 yılını devlete vermiş biri olarak çok gurur duyuyorsunuz. Sürekli de bizi ziyaret ettiler, psikolojik olarak moral verdiler. Ben şunu insanlara söylemek istiyorum; maskenin ne kadar önemli olduğunu deneysel olarak öğrenmiş biri olarak lütfen maskeyi 1 saniye dahi ihmal etmeyin” diye konuştu.

16 GÜNDÜR GÖREMEDİĞİ TORUNUYLA PARKTA BULUŞTU

Torunu Poyraz ile karantina sürecinde görüşemediğini belirten Bahri Kılınçel, coronayı yendikten sonra parkta bir araya geldi. Kılınçel, “Bu süreçte en büyük sorunlarımdan biri de dünyalar tatlısı torunumla görüşememekti. Ona sarılıp dedelik zevkini yaşayamıyordum. 16 gündür sadece geriden el sallayarak görüşebiliyordum. Bu da hastalığın verdiği en büyük sorunlardan biri. Yaşlı insanlar için torunları çok önemlidir. Lütfen torunlarınız için kendiniz için maske takın” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER