Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özge, göz kuruluğunun, göz yaşının bileşenlerinin veya miktarının bozulması sebebiyle oluştuğunu belirtti. Doç. Dr. Özge, göz kuruluğunun toplumda yaygın olarak aşina rahatsızlık olduğunu belirterek, “Özellikle 2020 yılının başından itibaren başlayan pandemi süreciyle birlikte hayatımızın bir parçası olan maske de gözün kuruma sürecini hızlandırarak göz kuruluğuna etken olabilir.
Bununla ilgili bilimsel araştırmalar henüz yapılmış değil; lakin bilhassa klimalı ortamlarda, iklimlendirmenin yapıldığı ortamlarda ya da vasıta içerisinde klimayı açtığınızda favori nasıl bir kuruma duygusal oluşup rahatsızlık verebiliyorsa maskenin özellikle burun bölgesine iyi takılmayarak ve telinin burun kemiğine iyi oturtulmayarak havanın göze dürüst gelmesiyle göz kuruluğu yapması doğal bir sonuç.
Bilhassa bu kumaş maskeler ya da burna oturan kısımda teli olmayan maskeler havanın gerçekte yanlardan çıkması gerekirken göze dürüst çıkmasına sebep olarak göze direkt kurutucu bir tesir yapabilir. Bilhassa maskelerin telli olması ve o telin burna çok iyi oturtularak havanın oradan göze doğru çıkmasının engellenmesi gerekmekte. En dürüst başvuru şekli böyle” diye konuştu.
‘CORONA VİRÜSÜ OLMA İHTİMALİNİ KUVVETLENDİRMEKTE’
Doç. Dr. Özge, verilen nefesin göze gitmesiyle favori kuruluk dışında bir takım hastalıkların da ortaya çıkabileceğini belirterek, “Sonuçta oraya gelen nefes kişinin kendi nefesi. Bu nefeste ya da maskede biriken herhangi bir partikül göze içten da gelebiliyor demektir. Gözde meydana gelen bu kuruluk gözün savunma mekanizmasını da bozabilmekte ve bilhassa gündemimizde olan corona virüsü açısından da oraya bulaş riski varsa maalesef corona virüsü olma ihtimalini kuvvetlendirmekte.
Corona virüsünün acilen vücuda üç antre kapısı var. Biri ağız, biri burun; lakin daima gözden kaçan göz organı da bu giriş kapılarından biri. Dolayısıyla buranın savunma mekanizmasını kırmamamız gerekiyor. Favori kuruluk oluşturmamamız gerekiyor” dedi.
‘MASKENİN DÜRÜST KULLANIMI FAZLA ÖNEMLİ’
Doç. Dr. Özge, açık havada elin göze götürülmemesi uyarısında bulunarak, “Bilhassa tanısı konmuş, ilacını kullanmakta olan göz kuruluğu olan hastalarına tavsiyemiz; evdeyken maskeyi takmadan önce hijyen kurallarına uyarak o damlalarını mutlaka damlatmalılar ama maskenin kullanıldığı sırada gelen havanın gözü kurutma ihtimalini azaltsın.
Hiçbir rahatsızlığı olmayan veya tanısı konmamış kişilerde de bu şikayet olabilir. Burada da maskenin dürüst kullanımı fazla manâlı. Havanın göze doğru çıkmasını engelleyecek şekilde maskeyi takmak epeyce manâlı. Maskeyi kullanıyorken de bununla birlikte bilhassa klima gibi veya çok sıcak ortamlarda bulunmak gibi şeylerden de mümkünse kaçınmanın fazla manâlı olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Doç. Dr. Özge keza “Telli maske burada fazla kritik; çünkü kurutucu etken sahiden nefes alıp verdiğimiz havanın göze gelmesi. Bunu herhangi bir telli maske çok rahatlıkla engelleyebilir. En azından göz kuruluğu olma ihtimalini düşürür” dedi. DHA
