DSÖ ve TTB’den, hakkında soruşturma açılan Prof. Pala’ya destek!

Bir internet sitesine pandemiyle ilgili yapmış olduğu açıklamalar gerekçe gösterilerek, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü'nün hakkında soruşturma açtığı Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

DSÖ ve TTB’den, hakkında soruşturma açılan Prof. Pala’ya destek!

Bir internet sitesine pandemiyle ilgili yapmış olduğu açıklamalar gerekçe gösterilerek, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü'nün hakkında soruşturma açtığı Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'ya 44 Tabip Odas’ının yönetici ve üyeleri, soruşturmaya tepki göstermek ve soruşturmaya müdahil olmak üzere Uludağ Üniversitesi Rektörlük binası önünde toplandı. Pala’ya, Akademisyenler, CHP’li milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Orhan Sarıbal, sendikalar, Bursalı vatandaşlar destek verdi.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN AÇIKLAMASI OKUNDU

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, Uludağ Üniversitesi Rektörlük binası önünde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) konuya ilişkin bildirisini okudu. DSÖ’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Üniversitenizde savunmasını vermek zorunda olan Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya destek amacıyla yazıyoruz. Prof. Pala bir Halk Sağlığı Uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği Covid-19 İzleme Kurulu üyesidir. Aldığımız bilgilere göre Prof. Pala, pandemiye karşı alınan önlemler konusundaki görüş ve önerilerini yetkililere ve kamuoyuna iletirken mesleğinin gereklerini yerine getirme dışında bir iş yapmamıştır.

Doktorlar olarak hepimiz başka her şeyden önce insan yaşamını koruma yemini etmiş kişileriz. Tıp etiğini temel alan değerlerimiz arasında özerkliğe saygı, kimseye bilerek zarar vermeme, yardımseverlik ve adalet yer almaktadır. Bağlı olduğumuz Uluslararası Tıbbi Etik Kuralları bir doktorun her durumda bağımsız mesleki yargısına başvurmasını ve mesleğinde en yüksek standartları gözetmesini öngörür.

Mesleki özerklik ve klinik bağımsızlık, doktorların, hastalarının bakım ve tedavisinde dışarıdan tarafların ya da kişilerin yersiz ve uygunsuz müdahaleleri olmaksızın kendi mesleki yargılarına göre hareket etme özgürlüğünü tanımlar. Mesleki özerklik ve klinik bağımsızlık, tüm hastalara ve nüfus kesimlerine nitelikli sağlık bakım ve hizmeti sağlanması açısından temel öğelerdir. Dile getirdiğimiz bu hususları dikkate alacağınıza ve Prof. Pala hakkında soruşturmaya yer olmadığı kararı vereceğinize inanıyoruz.”

“PALA, HALK SAĞLIĞIN SAVUNUCUSU TTB’NİN ONURUDUR”

Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez’de Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi açıklamasını okudu. TTB’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Prof. Dr. Kayıhan Pala, halk sağlığının kararlı savunucusu, Türk Tabipleri Birliği’nin onurudur! Olağandışı dönemlerde doğru/bilimsel bilgileri paylaşan, yol gösteren insanlar daha değerli; güç odaklarından bağımsız, topluma karşı sorumluluk taşıyan bilim insanlarına ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Belirsizlik ve yetersiz bilginin kuşattığı panik ikliminden ancak güven veren bilim insanlarının topluma seslenmesiyle çıkılır.

Bu niteliklere sahip bilim insanlarının açık sözlü, içten, gerçeği saklamayan paylaşımlarıyla panik azalır. Sevindiricidir ki bilimden ve liyakatten uzaklaştırılmaya çalışılan ülkemizde bu özelliklere sahip bilim insanları vardır. Bunlar içerisinde önde gelen bir isim de Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala’dır.

Ne üzücü ki Pandeminin Bursa’da yükselişe geçtiği günlerde Bursa Valiliği tarafından Kayıhan Pala hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulmuş, ardından dosya gereği için Uludağ Üniversitesine gönderilmiş ve Üniversite Rektörlüğü,’ halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici’ açıklamalar yaptığı iddiası ile hakkında soruşturma açmıştır. Sadece Türk Tabipleri Birliği ve Tabip odaları değil ülkemizin bilimden, akıldan yana olan bütün yurttaşları Kayıhan Pala’nın geçmişteki katkılarının yanı sıra Türk Tabipleri Birliği Covid-19 izleme Kurulu üyesi kimliğiyle de bilim insanı sorumluluğunu layıkıyla yerine getirdiğinin tanıklarıdır.

Güvenilir bir bilim insanı olarak kayıhan Pala, Pandemi sürecinde Türkiye ve uluslararası bilim dünyasının, ülkemizde yaşayan insanların ve özel olarak Bursa’nın bir şansıdır, hava gibi su gibi ihtiyacıdır. Kayıhan Pala’ya açılan soruşturmayı halkın doğru, bilimsel, gerçek bilgiye ulaşma hakkına, bilim insanının akademik özgürlüğüne, Türkiye’de hekimlerin birlikteliğinin sesi olan tabip odalarına ve TTB’ye bir saldırı olarak görüyor, bu akıl dışı soruşturmayı kabul etmiyoruz.

Ülkemizin sadece Bursa’da değil hiçbir ilinde tek bir kişinin bile kayıhan Pala’nın pandemi ile ilgili değerlendirme, eleştiri ve önerilerden kaynaklı ‘yanlış bilgilenip, paniğe kapıldığına’ şahit olunmadı. Her kesimden, her eğitim düzeyinde yurttaşımız Kayıhan Pala’nın dediklerini ilgiyle dinleyip, pandemi konusunda tedbirlerini arttırdı. Sözcülerinden biri olduğu TTB Covid-19 izleme heyetinin raporlarından sadece yurttaşlar değil Sağlık Bakanlığı’da yararlanıp bir çok adımını buradan hareketle attı. Yani ne Covid-19 hastaları ve Covid dışı hastaları iyileştirmek için gece gündüz canla başla çalışan hekimler ve sağlık çalışanları ne de 82 milyon yurttaşımızın kapıldığı bir ‘panik’ söz konusu değildir. Tam tersine Kayıhan Pala hepimize, herkese güven ve moral veren, Covid-19 pandemisine karşı mücadelemizi kuvvetlendiren en önemli figürlerden biri olmuştur.

Ancak tüm bunlara rağmen Kayıhan hoca’nın çalışmalarından ve açıklamalarından ‘paniğe’ kapılan birilerinin olduğu açıkça görülüyor. Kayıhan Hoca’nın yıllardır çevrenin korunması, hava kirliliği, işçi sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere halk sağlığını ilgilendiren birçok konuda yaptığı çalışmalardan ve pandemi sürecindeki sorgulayıcı bilimsel tutumundan Bursa Valiliği’nin paniğe kapıldığını, bu paniğini Uludağ Üniversitesi’ne taşıdığını bugün burada toplanmamıza neden olan soruşturmadan net olarak görebiliyoruz.

Ülkemizde ve Bursa’da pandemi sürecinde her şeyin mükemmel olduğuna, hiçbir adımın yanlış ya da eksik atılmış olabileceğine inanmayan yöneticilere ‘akademik özgürlük ve bilim insanının sorumluluğu’ kavramlarını anlatmanın ne kadar zor olduğunun farkındayız.

Tüm bu akıl tutulmasına rağmen inatla ve kararlılıkla doğruları anlatmaya, pandemi dahil insan yaşamını ve sağlığını olumsuz etkileyen bütün süreçlerde gördüğümüz bütün eksiklik ve yanlışlıkları dillendirmeye devam edeceğimiz bilinmelidir. Kayıhan Pala halk sağlığının kararlı bir savunucusu, Türk Tabipleri Birliğinin onurudur!”

AVUKATI AÇIKLAMADA BULUNDU

Destek açıklamalarının ardından Prof. Dr. Kayıhan Pala, savunma avukatları Ziynet Özçelik, Nilgün Berk ve Eralp Atabek ile birlikte rektörlük binasına geçerek soruşturmacıya ifade verdi. Yaklaşık 40 dakika süren soruşturmanın ardından dışarıda bekleyen guruba açıklama yapan avukat Ziynet Özçelik, soruşturmacıya “İlk soruşturmanın hiç açılmaması gerektiğini, üniversitenin görevi ile bağlantılı açıklama olmadığını, Kayıhan Pala’nın bir bilim insanı ve halk sağlığı akademisyeni olarak kendi bilimsel sorumluluğunu yerine getirdiğini, esasen yöneticilerinde bunu bastırmaya ve sindirmeye çalışmak yerine bu eleştiri ve önerilerden yararlanmak için çaba göstermeleri gerektiğini söyledik” dedi.

“SUÇ İZLENİMİ YOK DERHAL RED EDİLMELİ”

Avukat Özçelik açıklamasının devamında, “Valiliği’n yaptığı şikayette ve savcıların değerlendirmesinde sayın Kayhan Pala’nın  hangi ifade ve açıklamalarının bilimsel olarak hatalı olduğu konusunda tek bir cümle edilmediğini ve buna ilişkin kanıt bulunmadığını, savcı tatafından normalde suç izlenimi olmadığından derhal red etmesi gerektiğini, böyle bir soruşturmanın sonlandırılarak Pala’nın bilim özgürlüğüne yönelik bastırma, sindirme girişiminin ortadan kaldırılmasını talep ettik” ifadelerini kullandı.

“BİLİMSEL SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Prof. Dr. Kayıhan Pala'da yaptığı konuşmada, “Bugünlerde gerçek bilim insanlarıyla akademik ünvanlı memurlar arasındaki ayrımı gördüğümüz günleri yaşıyoruz. Hiç merak etmeyin gerçek bilim insanları bilimsel sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecekler” dedi.

NE DEMİŞTİ?

Bir internet sitesine corona virüsü salgınıyla ilgili konuşan Pala, “Türkiye'de henüz salgının tepe noktasını görmediğimizi düşünüyoruz. Ben 2-3 hafta kadar önce tepe noktasının 20-27 Nisan arasında gözlenebileceğini, ondan sonra bir azalma olacağını ve Haziran'ın 2. haftasına kadar da sönümleneceğini tahmin ettiğimi yazmıştım. Bu tahminin ne kadar geçerli olacağını bu hafta hep birlikte göreceğiz” demişti.

İLGİLİ HABER44 tabip odasından Kayıhan Pala açıklaması44 tabip odasından Kayıhan Pala açıklaması
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER