Gıdalardaki beyaz zehir Çin tuzu

Günümüzde yaygın kullanılan katkı maddellerinden Çin tuzu (Monosodyum Glutamat) gıda ambalajlarında çok küçük puntolarla ya da kodla yazıldığı için genellikle dikkat çekmiyor.

Gıdalardaki beyaz zehir Çin tuzu

Günümüzde yaygın kullanılan katkı maddellerinden Çin tuzu (Monosodyum Glutamat) gıda ambalajlarında çok küçük puntolarla ya da kodla yazıldığı için genellikle dikkat çekmiyor. MSG’nin besin sanayiinde noodle’lar (üzerine sıcak su eklenip yemeye hazır hale gelen), hazır çorbalar, cipsler, dondurmalar, salata sosları, köfte harçları, et suyu tabletleri ve bazı diğer hızlı tüketim ürünlerinde lezzet artırmak için kullanıldığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Tuba Günebak, etiketlerde E621 koduyla da yer alabilen ve ‘beyaz zehir’ olarak nitelendirilen Çin tuzunun tehlikeli yüzünü şöyle açıkladı…

Dr. Tuba Günebak

Ne tatlı, ne ekşi ne tuzlu ne de acı

Çin tuzu, tüketicinin tat algısını kuvvetli şekilde etkilediği, tükürük salgısını ve tüketim güdüsünü artırdığı için bazı üreticiler tarafından ürünlere eklenir. Tüketiciye sunduğu tadın bilinen dört temel tat ögesinden (tatlı, ekşi, tuzlu ve acı) farklı olduğu, “umami” olarak bilinen beşinci tadı ortaya koyduğu, bu nedenle yedikçe yeme hissi yarattığı bildirilmiştir.

Monosodyum Glutamat’ın üretiminin ve tüketiminin her geçen gün arttığı; ilk üretilmeye başlandığı 1960’lı yıllarda yıllık üretim miktarı 200 bin ton iken günümüzde 3 milyon tona çıktığı belirtilmiştir.

SAĞLIK İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİT

Kısa vadede ilk tüketimi takiben baş dönmesi, baş ağrısı, ciltte kızarıklık, kusma ve çarpıntı olabileceği gibi, kişide besin alerjisi bulunması durumunda “Çin restoranı sendromu” olarak da bilinen ani solunum durması ve şok hali gelişebilir. Uzun vadede sıklıkla hazır noodle’lar gibi Monosodyum Glutamat içeren besinler tüketildiğinde sinir sistemi üzerinde toksik etkiler gözlenebilir.

MSG içeren ürünleri sıklıkla tüketen kişilerde sağlıklı sinir hücrelerinin sayısında azalma (sinir hücresi kaybına bağlı olarak), öğrenme kabiliyetinde düşüş, hafıza kaybı, Alzheimer, Parkinson., epilepsi (sara hastalığı) riskinde artış gözlenebilir. Buna ek olarak, MSG içeren besinlerin sık tüketiminin obezite yani şişmanlık riskini ciddi şekilde artırdığı saptanmıştır. MSG içeren besinlerin sık tüketiminin diğer yan etkileri ise damar, pankreas, karaciğer sağlığında bozulma, adet döngüsünde aksama ve kısırlığa olan yatkınlıkta artıştır.

ÇOCUĞUNUZUN GEN HARİTASINDA GİZLENEN HASTALIKLARI TETİKLEYEBİLİR

Özellikle çocuk beslenmesinde MSG içeren besinlerin sıklıkla tüketilmeye başladığına, ailelerin ise bu konuda bilgi eksikliğinden dolayı dikkatsiz olduğunu görüyorum. İşte, tehlike burada başlıyor. Birçok çocuğun evde annesinin pişirdiği mis gibi yemek dururken, kolay yemek seçeneği olarak, üzerine sıcak su eklenip yemeye hazır hale gelen noodle’lardan yediğini duyuyorum. Bu büyük bir hata. Çocuklarınıza doğal besinleri ve evde kendi pişirdiğiniz yemekleri yedirin. Her çocuğun bir genetik haritası vardır. Ailesinden miras aldığı, genetik yapısında taşıdığı, henüz ortaya çıkmamış kronik hastalıkları vardır. Çocuğun besin tercihleri gen haritasında gizlenen bu hastalıkların su üstüne çıkıp çıkmayacağını belirler. Gelecek nesilleri korumak adına ne yediğinizin, ne yedirdiğinizin farkında olun.

MUTLAKA ETİKET OKUYUN

MSG içeren besinlerin çocuklarda olumsuz etkisinin daha fazla görülebileceği göz önüne alınarak, bu ürünlerin tüketiminin sınırlandırılması, önce anne ve babaların, sonra da çocukların besin etiketi okuma alışkanlığı kazanması, bilinçli ve sorgulayan tüketici olmaları çok önemlidir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER