Corona virüsü salgını ve Ramazan ayı nedeniyle kan bağışı yapanların sayısı azalınca Kızılay’ın kan stokları da azaldı. Kızılay Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Murat Güler, mart ayının başında corona virüsü tedbirleri ile birlikte herkesin evlerine çekildiğini, böylece kan bağışıyla ilgili planladıkları organizasyonları hayata geçiremediklerini söyledi.

Güler, “Biz her sene Ramazan ayının hemencecik öncesinde takriben 2-3 hafta değin yoğun bir şekilde kan bağışı organizasyonu düzenleriz ve fazla ciddi anlamda stoklarımızı doldururuz. Bu kanın bir ömrü var. 42 gün miadı var. Daha pozitif alıp stoklama imkanımız değil. Sürekli aktif olarak çalışarak bu stoku yüklemek zorundayız. ‘Covid-19’ başlamadan önce de Türk Kızılayı’nda 100 bin civarında stokumuz vardı. Her gün artık bu stoktan yemeye başladık. İhtiyaçları buradan karşılamaya başladık. Kan bağışlarını fazla istediğimiz düzeyde tutamadık” diye konuştu.

‘HAZİRANDA KANDA DAHA FAZLA İHTİYAÇ OLACAK’

Dr. Güler, ülke genelinde günde yaklaşık 9 bin ünite kan toplanırken, salgın sürecinde bunun 2 binlere düştüğünü belirterek, “Türkiye’de ivedi olmayan ameliyatları ötelediğimizden dolayı kan ihtiyacımız takriben 6 bin değin. Lakin bütün hepsini öteleme şansınız yok. Doğum acil bir şeydir, talesemi hastaları, lösemi hastaları, kanser hastaları bunlar rutin sürekli kan bekleyen veya uygunluğu olduğu vakit nakil bekleyen hastalardır.

Bayağı zamanlarda ihtiyaç 9 bindi. Acil olmayan ameliyatlarımızı ötelediğimiz için normalleşme süreci başlayınca gereksinim daha da artacak. Normalde yaz aylarında halk müziği tatile gidip kendilerini öteliyorlardı. Ama zannediyorum haziran başı itibarıyla eğer normalleşme gerçekleşirse kanda sıradan dönemden daha fazla bir gereklilik olacak. Dolayısıyla günde belki 9 bin değil, 11-12 binlerin üstüne çıkacak. O yüzden çoktan şu andaki dönemdeki ihtiyacı karşılayıp üstüne de azıcık koymamız gerekiyor” dedi.

‘BAĞIŞ ALANLARI EN GÜVENLİ ALANLARDAN’

ŞU ANDA sabit kan noktalarında artı personelle çalıştıklarını kaydeden Güler, “Ekip organizasyonlarını yapabilirsek normalleşmeyle beraber bunu aşacağımızı düşünüyorum. Geçen ramazan ayında yer alan stokumuzun belki 10’da 1’iyle bu ramazana girebiliyoruz. Fazla da stoktan bahsetmek laf konusu yok; çünkü 2-3 jurnal ihtiyaçla döngüyü sağlayabiliyoruz.

Ben sağlığı uygun olan 18-65 yaş arasında olan tüm bağışçıları sabit kan alma noktalarımıza eğlence ediyorum. Kesinlikle belirli olabilirler, burada hijyen koşulları son noktaya değin sağlanıyor. Sosyal mesafeyi benzer şekilde yatak aralarında koruyoruz. Personelimiz her lahza eldivenlerini değiştiriyorlar. Ne gerekiyorsa yapıyorlar. Bağış alanları en tehlikesiz alanlardan biri, diyebilirim” diye konuştu.

‘SAHURA KADAR ÇALIŞIYORUZ’

Dr. Murat Güler, kan bağışının orucu bozmadığını; ancak plazma bağışında vücuda yeniden kan verildiği için orucun bozulduğuna dikkat çekerek, “Normal bir kan bağışçısının kan verebilmesi için bir önceki esas öğününü hoş yemiş olması gerekiyor. Faal olarak çalışan bir vatandaşımız öğleden sonradan gelip tam kan bağışı yerine getirmek istediği zaman reaksiyon riski oluşuyor. Biz zaten çalışmalarımızı 01.00-02.00 saatlerine değin uzatıyoruz. Hatta kan veren olursa sahura kadar devam ediyoruz.

Tutmayan, tutamayan bağışçılarımız iftardan önce ağırlıklı geliyor, iftardan sonradan da kan bağışlamak isteyenleri eğlence ediyorum. Öğleden sonra gelip niyetli olup kan verdiği süre reaksiyon gelişirse müdahale etmek zorunda kalabiliriz. Herhangi bir şekilde bir damar yolu açıp tedavi anlamında iyileştirmek için müdahale etmek zorunda olabiliriz. O yüzden bağışçılarımız kendini iyi hissediyorsa, yoğun bir çalışması yahut oruç tutuyorsa öğlene değin ya da iftardan daha sonra oruç tutmuyorsa herhangi bir saatte kan bağışına misafir etme ediyorum” dedi. DHA

İLGİLİ HABERKızılay'dan çağrı: Corona hastaları immün plazma bağışı bekliyor!