ABD’de California Üniversitesi’nde epidemiyoloji uzmanı Rakesh Ghosh ekibi, hava kirliliğinin etkileri üzerine önemli bir çalışma gerçekleştirdi. 204 ülkedeki verileri inceleyen Ghosh ve ekibi, prematüre doğumların ve çocuk ölümlerinin sebeplerini mercek altına aldı.

Hamilelikte kilo, sigara ve alkol kullanımı gibi risk faktörlerinin yanında, hava kirliliğine maruz kalmanın prematüre doğumları tetikleyen en büyük etken olduğu belirtildi. Her yıl 15 milyon yenidoğanın bu sebeple hayatını kaybettiği ifade edildi.

İÇ MEKANDAKİ KİRLİLİK KRİTİK

Uzmanlar, yılda 6 milyon bebeğin hava kirliliğ nedeniyle prematüre olarak dünyaya geldiğini, 3 milyon bebeğin de düşük kiloyla doğduğunu tespit etti.

Hava kirliliğini iç ve dış olarak ikiye ayıran araştırmacılar, iç mekandaki kirliliğin, odun ve kömür kullanılan sobalardan kaynaklandığını belirledi. Bu durumun özellikle gelişmekte olan bölgelerde, Güneydoğu Asya ve Sahraaltı Afrika’da kendini gösterdiği ifade edildi.

NÜFUSUN YÜZDE 92’Sİ STANDARTLARIN ALTINDA

The Guardian’ın haberine göre dünya nüfusunun yüzde 92’si, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği standartların altında bir havayı solumak zorunda kalıyor. Nüfusun yüzde 49’u ise yüksek seviyede iç mekandaki hava kirliliğine maruz kalıyor.

Bangladeş, Çin, Hindistan ve Pakistan, en fazla kirliliğin olduğu 50 şehrin 49’una ev sahipliği yapıyor. Hava kirliliğin ekonomiye global olarak verdiği zararın yılda 2.9 trilyon dolar olduğu düşünülüyor.