COVİD-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de henüz kontrol altına alınamadı. Vaka sayılarının arttığı ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirdiğimiz bugünlerde koruyucu tedbirlere daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilüfer Aykaç, bu konuda önemli bilgiler verip, hayati uyarılar yaptı. İşte açıklamaları…
Nilüfer Aykaç
Endişe uyandıran varyantlar bulaştırıcılık özelliği artmış ve klinik tabloda farklılığa yol açan varyantlardır. Bu varyantlar Covid-19’un bulaşma hızları, hastalık ciddiyetleri ve aşılamaya etkilerini azaltması açısından dikkate alınmalıdır. Delta varyantı da endişe oluşturan varyantlar arasında yerini aldı. Dünya Sağlık Örgütü son raporunda ise Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da etkili olan ‘B.1.621’ varyantını (Mu) resmi olarak duyurdu Türkiye’de şu anda tüm endişe verici varyantlar bulunmaktadır.
TEDBİRLER HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ
Delta varyantı ile gelişen Covid-19 klinik bulguları klasik Covid-19 klinik bulgularından farklı seyir gösterebiliyor ve üst solunum yolu enfeksiyonu ile karıştırılabiliyor. Ne yazık ki hastalık ilerledikten sonra hastane başvuruları gerçekleşiyor. Delta varyantının Alfa varyantına göre yüzde 60 daha fazla bulaşıcı olması nedeniyle aşı ile birlikte maske, mesafe, hijyen ve kapalı ortam havalandırması gibi önlemlere her zamankinden daha çok dikkat edilmesi gerekiyor.
STANDART TIBBİ MASKE YETERLİ DEĞİL
Delta varyantından korunmak için maske, fiziksel mesafe, hijyen tedbirlerine havalandırma da eklenmiştir. Kapalı alanların etkin biçimde özellikle doğal yoldan havalandırılması korunmanın temel bileşenlerinden biridir. Kapalı mekanlarda çalışan kesim için standart tıbbi maskenin yeterli olmadığına dair çalışmalar yayınlanmıştır. Bu nedenle mümkünse standart cerrahi maske yerine havadaki virüsün yüzde 95’inin geçişini engelleyen özel maske (N95, FPP2) kullanılmalıdır. Ayrıca kalabalık ve kapalı alanlarda mümkün olduğu kadar uzun süre kalınmamalıdır.
HIZLI AŞILANMA ŞART
Yeni varyantlara karşı aşıların etkisine ilişkin sınırlı sayıda ve devam eden birçok çalışma olmasına rağmen varyantların aşıların etkinliğini azalttığı bilinmektedir. Ancak burada önemli olan özellikle bizim kliniklerde uğraştığımız ağır vakalarda koruma etkisinin varlığıdır. Bu nedenle hızlı bir şekilde aşılanmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Ayrıca salgın kontrolünde temel yapıtaşı olan filyasyon çalışmalarının artarak devam etmesi gerekir. Türkiye’nin mutlaka hangi varyantların ne kadar olduğuna ilişkin çalışmalar yapması, virüse ilişkin genetik tarama testlerinin yaygınlaştırılarak veri hazırlanması ve bunun paylaşılması çok önemlidir. Yaygın aşılama programı acilen yapılmalı, çünkü hem bu varyant hem de oluşabilecek yeni varyantlara karşı başka silahımız yok.
