Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, SÖZCÜ’ye konuştu: Kaygılardan nasıl kurtuluruz?

Uzmanlık alanı çocuk, genç ve yetişkin psikiyatrisi olan Prof.

Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, SÖZCÜ’ye konuştu: Kaygılardan nasıl kurtuluruz?

Uzmanlık alanı çocuk, genç ve yetişkin psikiyatrisi olan Prof. Dr. Yankı Yazgan içinde bulunduğumuz corona virüsü salgın sürecini ve neler yapılması gerektiğini SÖZCÜ'ye anlattı.

Corona virüsü korkusu yaşayan milyonlara seslenerek “Paniklemek için rakamların büyümesini beklemeyin, evde kalın” çağrısı yaptı. İşte o röportaj:

Bu travmatik durum ruh sağlığını nasıl etkiliyor?

*Adını ne koyarsanız koyun hepimizin hayatını altüst eden bir durumla karşı karşıyayız. Bilinmezlik durumu ve o ‘tehlikedelik' hissini vücudumuzda hepimiz hissediyoruz aslında.

*Uykularımız bozuldu, kalp atışlarımızın hızlandığını görüyoruz. Vücudumuz reaksiyonlar vermeye başlıyor. Önceden olan bazı psikosomatik sorunlarımız canlandı. Bazılarımız daha gergin, daha kolay patlamaya hazır.

*Bunu evde oturmaya bağlayanlar var ama bu, evde oturmuyor olsaydık da olacak olan bir şey.

Kaygıdan nasıl kurtulur ya da nasıl azaltabiliriz?

*Bu kaygılardan kurtulamayız. Bu kaygılardan kurtulmak gibi bir hedef koymak çok doğru bir hedef değil. Çünkü bu kaygılar uyduruk kaygılar değil ama gerçekçi düzeye çekmek önemli.

*Örneğin bir hastalığın bulaşmasından kaygı duyuyorsak, yapacağımız iş kaygılanmaya devam etmekten ziyade hastalığın bulaşmasını önleyici önlemler almaktır.

*Kaygıyı yok etmekten ziyade kaygının kaynağı olan duruma dönük gerçekçi reaksiyonlarımızı verdiğimiz ölçüde duruma daha hakim oluyoruz. Bunu yapmadan kaygıyı yok edemeyiz.

Ünlü psikiyatrist Yazgan, görüntülü konuşma yöntemiyle sorularımıza internet üzerinden yanıt verdi.

Rakamlar her gün artıyor. İnsanlardaki panik vaka ve ölümler arttıkça daha da büyüyecek mi?

*Paniklemek için rakamların büyümesini beklememize gerek yok. Şimdiden biz uygun reaksiyonları göstermeliyiz. Örneğin; çıkmak zorunda değilsek evde kalmak gibi…

*Ama bunun sadece kişilerin sorumluluğuna bırakılmasını da biraz haksızlık olarak görüyorum. Çünkü kişilerin hayatlarını kazanma veya başka zorunlulukları olduğunu görüyoruz.

*Bu zorunlulukların karşılanması için devletin yükümlülüklerini yerine getirdiği ülkelerde insanlar evde kal çağrılarına daha kolay uyabiliyorlar.

*Çalışması gerekenlerin oranı uygun oranda tutulduğunda gerekmeyenler en azından evde kalabildiğinde ve geçim endişeleri giderildiğinde insanların daha çok bu kurallara uyabildiklerini görüyoruz.

Dijital kaynaklardan yararlanın

– Çocuklar da çok etkileniyor bu süreçte onlarla nasıl zaman geçirelim?

*Dijital kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Örneğin benim de parçası olduğum ‘paylasbuyusun.com' adlı platforma girilirse evde geçirilebilecek aktivitelerle ilgili sayısız kaynak var, bunlara ulaşılabilir.

Yardımlaşmanın örneğini ev içinden verebiliriz

Ailece evde yapılacak aktiviteler için öneriniz neler?

*Bu konuda sayısız aktivite var. Yardımlaşma ve dayanışmanın örneğini ev içinden verebiliriz. Her evde sayısız iş ve görev var.

*Örneğin; aile büyüklerinin aranması sadece anne babanın değil torunların da görevleri arasında. Örneğin baktığınızda evin temiz tutulması ile ilgili durum.

*Ben bu durumda çocukların ve evin diğer üyelerinin evin ortak sorumluluklarında yer almalarının, ortak aktivitelerden biri olduğunu düşünüyorum.

*Bunlar zevksiz aktiviteler de değil. Hepsi bir işe yarıyor olma duygusuna iyi geliyor. Bir ucundan tutmalarını isteyebilirsiniz. Onun üzerine de keyifli bir yemek pişirip beraberce yemek, beraberce bir dizi izlemek gibi aktiviteler yapılabilir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER