Resesyon nedir? Resesyon ekonomiyi nasıl etkiler?

Kısa ekonomide küçülme, daralma durumuna verilen isim olan resesyon, corona virüs nedeniyle zor günler geçiren ABD bankaları ve kurumları tarafından seslendirilmeye başlandı.

Resesyon nedir? Resesyon ekonomiyi nasıl etkiler?

Kısa ekonomide küçülme, daralma durumuna verilen isim olan resesyon, corona virüs nedeniyle zor günler geçiren ABD bankaları ve kurumları tarafından seslendirilmeye başlandı. İşte resesyon hakkında merak edilenler…

RESESYON NEDİR?

Resesyon, kelime anlamı olarak “durgunluk” olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.

Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bunun için Ekonomik Araştırmalarda bulunan Derecelendirme Kuruluşlarının bu verileri teyit etmesi gerekmeyecektir. Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF'e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.

Daha önce yapılan başka bir araştırmaya göre de ülkelerin resesyona girmesi çok sık görülmese de 1960 ile 2007 yılları arasında 21 gelişmiş ekonomide 122 resesyon görüldüğü gözlemlenmiştir.

RESESYONA GİRİLİRSE NELER OLUR?

– Ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi,

– Kişibaşına düşen milli gelirin durağan ve gerileyen haline dönüşmesi,

– İşsizliğin artması,

– Ekonomik faaliyetlerin duraklaması ve gerilemesi,

– Üretim faaliyetlerinin düşmesi, gibi sonuçla ülkelerin resesyona girmelerindeki en temel sebepleri oluşturur.

Resesyon, makro ekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurtiçi hasılanın(GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyodda arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Uzun bir resesyon ekonomik çöküş olarak nitelendirilir.

Durgunlukla mücadelede kamu harcamaları siyaseti, ekonominin tam çalışma düzeyinde balansa kavuşabilmesi için özel harcamalardaki yetersizliklerin, kamu harcamaları ile giderilmesi neticesini doğurmaktadır. Bu tür bir politika ile milli gelir düzeyinin düşmesi önlenmiş, özel sektör harcamalarının azalmasına mani olunmuş ve ekonomideki daraltıcı güçler ortadan kaldırılmaya çalışılarak genişleme sürecine sokulmuş olacaktır.

Durgunlukla mücadelede, kamu harcamalarını aynı düzede bırakarak vergileri azaltma yoluna gidilebilmektedir. Vergileri azaltma politikasının etkinliği için verginin konusunun geniş olması gerekir ki vergi indirimlerinden daha çok kişi istifade ederek, kullanılabilir gelir artarak kişilerin tüketim ve yatırım harcamalarında artış sağlanabilecektir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER