“Spor çevredeki virüs yükünü arttırıyor”

Normalleşme takvimi çerçevesinde spor salonları açılırken, çalışma esnasında kullanılan maskelerin ve kapalı alanların dürüst olup olmadığı tartışılıyor.

“Spor çevredeki virüs yükünü arttırıyor”

Normalleşme takvimi çerçevesinde spor salonları açılırken, çalışma esnasında kullanılan maskelerin ve kapalı alanların dürüst olup olmadığı tartışılıyor. Sosyal mesafe ve maskeyle kapalı alanlarda spor, alıştırma yapmanın tehlikeli olduğunu söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Fizik Çare ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Kerem Alptekin, konuyla ilgili yapılan egzersiz hakkında ve uyarı edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.

   

“Maske ile alıştırma nabzı yükseltiyor”

Spor salonları kapalı alanlar olması ve bilhassa istasyon çalışmalarında spor yapan kişilerin kesintisiz cihazlara bağlantı etmeleri nedeniyle yüksek risk taşıyan alanlar olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kerem Alptekin, “Spor yaparken nefes alış verişinin artması sebebiyle enfekte kişilerden çevreye yayılan virüs yükü de artabilmektedir. Maskeyle ve sosyal mesafe ile kapalı alanlarda spor veya alıştırma uygulamaları ise oldukça risklidir. Bu konuda 2016 yılında sporcu maskeleriyle ilgili yapılan çalışmada sekiz sporcu çalışmaya küskün. Sporcular önce skuat egzersizlerini maskesiz uygulamışlar ve sonrasında dinlenme periyodunu takiben hava girişini azaltan sporcu maskesiyle aynı skuat egzersizlerini yapmışlar. Çalışmanın sonunda maske grubu 10 her yerde yapabilirken, maske takmayan denetleme grubu 13 her tarafta yaparak istatistiksel olarak daha yüksek bir orana ulaşmışlar. Benzer sporcular egzersizlerini değiştirmeden maske ile dakikada 154 nabızla egzersiz yaparken, maskesiz şekilde dakikada 124 atımla aynı egzersizleri gerçekleştirmişler. Bu iki durum sahiden havayolunu kısıtlayan herhangi bir maske kullanımının performansı negatif yönde etkileyeceğini göstermektedir” şeklinde konuştu.

“Bilhassa sigara kullananlar uyarı”

Yüksek aşırılık gerektiren egzersizlerin maske kullanılarak yapılmaması gerektiğini açıklayan Alptekin şunları söyledi; “Hafif tempolu yürüyüş gibi aerobik aktiviteler, standart cerrahi maskelerle yapılabilir. Koşu esnasında akciğer kapasitesi artmakta ve diyaframla birlikte bütün asistan solunum kasları da devreye girmektedir. Maske kullanımının ilk elden akciğer dokusuna zarar verdiğine karşın bilimsel bir delil olmamakla birlikte, akciğer kapasitesinin normalin üzerine çıkması gereken durumlarda, altta yatan da bir akciğer problemi varsa, bilhassa kuvvetsiz, sigara kullanan, öncesinde akciğerde bül oluşumu olan kişilerde spontan pnömotoraks denilen akciğer dokusunun sönümlenmesini tetikleyebilir”

“Salonda 5 kişiden eksik insan olmalı”

Doç. Dr. Kerem Alptekin son olarak şu tavsiyelerde bulundu; “Bu dönemde bilhassa kapalı spor salonlarının kullanımı biraz önce bahsedilen nedenlerle tehlike taşımaktadır. Sosyal mesafenin korunması aynı anda salonda beş kişiden az insanın olması, aralıksız havalandırma, egzersiz yapanların siperlik, antrenörlerin maske+ siperlik kullanması, kesintisiz dezenfeksiyon yapılması gibi önlemler riski minimalize edebilir. Ama bu konuda Bilim Kurulu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyelerini izlemek yardımsever olacaktır”
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER