Prof. Dr. Ceyhan, toplu taşıma araçlarının duraklara yanaşırken beraberinde getirdiği hava akımının teorik olarak risk oluşturduğunu söyledi.

Prof. Dr. Ceyhan, “Normalde bir kişinin ağzından soluma, tavır, öksürük ya da hapşırık ile çıkan damlacıkların 1,5 metre gittiğini düşünüp sosyal mesafeyi 1,5 olarak öngörüyoruz. Örneğin klima olduğunda bu 3 metre, 4 metreye dek götürebiliyor.

Teorik olarak düşündüğünüzde bir otobüsün ya da metronun geçişi sırasına olan hava akımı böyle bir şeye niçin olabilir diye düşünülebilir. Lakin bu bir kişinin çalışıp gösterdiği bir şey değil, ‘ne dek sürüklüyor, ne kadar götürüyor’ diye. dahası şunu da unutmamak lüzumlu; bunun olabilmesi için o yer alan yerde mutlaka virüs içeren birinin olması lazım.

Konuşma veya solunum ile ağzından çıkan damlacıklar ile bu biraz daha minik bir olanak. Ama eğer öksürmüş, hapşırmış, etrafa bol miktarda o ortama damlacık çıkarmış ise bu birazcık daha teorik anlamda muhtemel olacak bir şey” dedi.

‘HAVA AKIMI GİBİ FAKTÖRLER RİSKİ ARTIRACAKTIR’

Prof. Dr. Ceyhan, toplu nakliye kullanırken dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin, “Öngörmediğimiz bu müşteri riskler yüzünden yalnızca maske ya da yalnızca mesafeye dikkat etmek tatmin edici koruyuculuğu sağlamıyor. O yüzden ‘keza maske ayrıca uzaklık kuralına aktarmak gerekli’ diyoruz.

Yapılan araştırmalar gösteriyor fakat sadece maske takarsanız yüzde 82 koruyabiliyor, maske takmaz sadece uzaklık kuralına uyarsanız yüzde 82 koruyor. İkisini pat diye yapınca yüzde 97 koruyor. Biz ne kadar bunu ‘damlacıklar dışarıda küçük partiküllerle taşınmıyor’ desek de bu fazla emin olduğumuz bir konu değil.

Özellikle öksürme, aksırık esnasında çok bolca virüs ortaya saçılıyor, bu küçük partiküller için de olabileceği düşünülüyor. Kalabalık ortamlarda bulunacaksak eğer olası olduğu değin mesafeyi korumaya dikkat etmek gerek. Maske mutlaka takmak gerekir. O ortamda bir kişinin bile maskesiz olması o kişinin virüs taşıması halinde önemli bir risk doğuracaktır. Hele böyle ekstra riski arttıran faktörler çıkarsa hava akımı gibi bunlar mutlaka o riski daha da artıracaktır” diye konuştu.

‘SINAVDA ALINAN ÖNLEMLER YETERLİ OLACAKTIR’

Bugün yapılan Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki merkezi sınavın vaka artışı için risk oluşturup oluşturmayacağına da değinen Prof. Dr. Ceyhan, “Sınav başlı başına bir tehlike doğrusu. Alınan tedbirler ile riskin minimuma indiğini söyleyebiliriz. Öğrenciler girdikten sonradan maske zorunlu değil. Eğer maske ile dar ediyorsa takması daha güvenli; lakin takmıyorsa da fazla manâlı değil. Yeter ama uzaklık, maske takılmadığı durumda 1,5 yok 2 metre olarak düşünülsün.

Öğrenci bakacak eğer otururken bu şekilde bir tehlike oluşuyorsa mesafe açısından, bunu anında salondaki gözetmene söyleyecek. O millet sıraları açarak önlem alacaklar. Fiilen alınan önlemlerin ben etkili olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.