Uzman Psikolog Begüm KARATAYLIOĞLU ile Mutluluk

Uzman Psikolog Begüm KARATAYLIOĞLU ile Mutluluk

Mutluluk

Günümüzde artık birisine nasılsın diye sorduğumuzda ya gerçeği yansıtmayan bir “iyiyim” ile geçiştiriliyoruz ya da “nasıl olayım” gibi olumsuz cevaplarla karşılaşıyoruz. Hele bir de sohbet ilerleyip psikolog veya psikiyatrist gibi ruh sağlığı ile ilgili olan bir mesleğiniz olduğunu söylüyorsanız cevap çok gecikmiyor; “ah benim panik atağım var” veya “ben depresyondayım” gibi tanısı konmuş belli başlı şikayetlerle karşılaşabiliyoruz. Peki ne oldu da herkes mutsuz, Herkesin tanısı konmuş bir rahatsızlığı var? Daha da önemlisi bu mutsuzluk hali için ne yapıyoruz? Veya karşılaştırabileceğimiz mutluluk halinin nasıl bir şey olduğunu biliyor muyuz? Mutsuzluğumuzu iş hayatımıza yansıtıyor muyuz? Yansıtıyorsak nasıl ve nerelerde hayatımızı etkiliyor? Bunun bir çaresi yok mu? Bizim de mutlu olmaya hakkımız yok mu?
 

Hepimiz mutluluğu arıyoruz değil mi? Nasıl bir hayat istiyorsun sorusunun cevabı genellikle “mutlu bir hayat istiyorum” oluyor. Peki mutluluğumuzu nasıl ölçüyoruz? Dışarıdan aldığımız onaylarla mı mutlu oluyoruz yoksa içimizde “tamam” dediğimiz zaman mı?
 

Mutluluğu kimyasal olarak incelersek 4 ana hormona ihtiyacımız vardır; dopamin, endorfin, oksitosin ve serotonin. Biz bunlara aslında neurotransmitter diyoruz. Hormonların çok fazla detayına girmeyeceğim ancak burada bilmemiz gereken bu hormonlar sayesinde ihtiyaçlarımızı belirlediğimizi ve çevremize güven sağlayarak hayatımızı devam ettirebildiğimizdir. Diğer bir değişle vücudumuzda salgılanan bu kimyasallar sayesinde mutluluk seviyemizi ölçülebilir hale getirme şansımız olduğudur.

Ancak öncelikle mutluluk olarak aradığımız olgunun ne olduğunu bilmemiz gerekir. mutluluğun sadece bir hormon olduğu artık kanıtlandı. Bu da demek oluyor ki 7/24 kendimizi mutlu hissetmemiz fiziksel olarak imkansız. O zaman bizim mutluluk diye aradığımız duygu nedir? Huzur mu? Yoksa sürekli iyi olma hali midir.

Şimdi durun ve düşünün bir arkadaşınız size canının sıkkın olduğunu ve bu konu ile ilgili ne yapması gerektiğini bilmediğini söylüyor. Ona ne tavsiye verirdiniz? İşte o verdiğiniz tavsiye aslında size en iyi gelen çözüm olacaktır. Çünkü ilk önce hep bildiğimiz çözüm yollarını insanlara sunarız. Deneyin, pişman olmayacaksınız.

Görüşmek üzere

Uzman Psikolog Begüm KARATAYLIOĞLU

Güncelleme Tarihi: 24 Şubat 2020, 18:42
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER