Uzmanlardan oruç tutacak diyabet hastalarına uyarı

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde İç Hastalıkları Uzmanı Uz.

Uzmanlardan oruç tutacak diyabet hastalarına uyarı

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde İç Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Hande Özportakal, “Oruç tutmak isteyen diyabetli hastalar ramazandan en düşük 1-2 ay önce hekimine başvurmalı ve bu isteğini bildirmelidir. Hekimi göre hastanın diyabetinin türü, kullandığı ilaçlar/insülin, ilave hastalıkları, hipoglisemi durumu, sosyal ve iş yaşamları değerlendirilerek kişiselleştirilmiş bir plan oluşturulmalıdır” dedi.

Ramazan ayının başlamasıyla beraber oruç yetişmek isteyen diyabet hastası vatandaşlara uyarılarda yer alan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde İç Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Hande Özportakal, “Müslüman ülkelerde her yıl ramazan ayında oruç ibadeti yerine getirilmektedir. Yapılan çalışmalara göre alıcı 2 diyabetli hastaların \%67'si her gün, \%94.2'si asgari 15 gün oruç tutmaktadır. İslam dininin kurallarına kadar oruçlu iken sahurdan iftara dek geçen sürede yemek yenilmesi ve su içilmesi yasaklanmıştır. Her zamankinin aksine ramazan ayı boyunca gece her tarafında yemek yemek yenilmekte, bütün bir gündüz ise aç olarak geçirilmektedir. Özellikle yaz aylarında sahur-iftar arası vakit oldukça uzamaktadır. Dolayısıyla bu ayda yeme-içme ve uyku düzeni bozulmaktadır. Bu düzensizlikten en çok etkilenen hasta gruplarının başında diyabetikler gelmektedir. İki esas öğünlü beslenme düzenine geçilmesi, uzun açlık süreleri ve hap kullanımı/yan etkileri nedeniyle diyabetik hastalar sağlıklı kişilere göre ramazan ayında fazla daha özenli olmalıdırlar.

Diyabetli her hasta oruç tutabilir mi?

Diyabetik her hasta oruç tutamaz. Oruç tutmak isteyen diyabetli hastalar ramazandan en düşük 1-2 ay önce hekimine başvurmalı ve bu isteğini bildirmelidir. Hekimi göre hastanın diyabetinin türü, kullandığı ilaçlar/insülin, ilave hastalıkları, hipoglisemi durumu, sosyal ve iş yaşamları değerlendirilerek kişiselleştirilmiş bir plan oluşturulmalıdır. Bu noktada bireylerin daha önceki ramazan aylarında olan performansı da büyük yük talep etmektedir.
Hangi hasta grubunun oruç tutması riskli kabul edilir?
Son üç ay içerisinde üçüncü bir kişiden yardım almayı gerektirecek düzeyde hipoglisemi (şeker düşüklüğü) yaşayan hastalar, diyabete alt koma sebebiyle hastane yatışı olanlar, sık sık hipoglisemi atağı geçirenler, kötü kontrollü diyabeti olanlar (üç aylık şeker ortalaması \%8'in üzerinde olan hastalar), gebeler, böbrek yetmezliği olan hastalar, çoklu insülin kullanan hastalar ve diyabete yan kalp-damar, göz, böbrek veya asap hasarı olan hastalar yüksek tehlikeli olarak tanımlanır ve bu hastaların ramazan boyunca oruç tutması önerilmez. Üç aylık şeker ortalaması \%8'in altında olanlar, hipoglisemiye neden olmayacak şeker hapları kullanan veya günde bir defa insülin kullanan hastaların isteği doğrultusunda oruç tutmasına müsade verilebilir.

Ramazan ayında oruç tutan hastaların mevcut tedavisi nasıl düzenlenmelidir

Bu hastaların değerlendirilmesi doktor kadar mutlaka ramazan öncesinde yapılmalıdır. Beslenme planı açısından diyetisyen görüşü alınmalı, kullandığı ilaçların dozları ayarlanmalı, ilaçlarını alacağı öğünler belirlenmeli ve ramazan baştan başa içten kan şekeri takibi hastalara öğretilmelidir. Ramazan boyunca oluşabilecek hipoglisemi ve hiperglisemi ataklarından korunmada sıkı kan şekeri takibi büyük tartma talep etmektedir.

Ramazan ayında kan şekeri ölçümü nasıl yapılmalıdır

Ramazanın ilk günlerinde sıkı şeker takibi çok önemlidir. Bir Takım hatalı inanışların aksine kan belirlemek veya kan şekerini değer biçmek orucu bozmaz. İftarda orucu açmadan önce kan şekeri mutlaka ölçülmelidir fakat bu değer arzu şekeri olarak kaydedilir. Hiperglisemi riski açısından iftardan iki saat sonradan tokluk şekerine de mutlaka bakılmalıdır. bunun dışında sahurda, sabahleyin kalkınca, gün ortasında ve ikindi vakti ölçülen kan şekerleri hipoglisemileri yakalamada çok kıymetlidir. İlk birkaç gün sıkı şeker takibi yapılmalıdır, eğer kan şekeri düzenli seyrediyorsa jurnal ölçüm sayısı azaltılabilir.

Oruç tutan diyabetli bireyin ne zaman orucunu sonlandırması gerekir

Oruç tutan diyabetli kişi orucunu hangi şartlarda sonlandırması gerektiği hususunda veri sahibi olmalıdır. Kan şekerinin 70 mg/dl'nin aşağıda ya da 300 mg/dl'nin üstünde saptanması durumunda oruç hemen sonlandırılmalıdır. Bu değerlerde oruca devam edilmesi durumunda hayati risk oluşabilir. Oruç sonlandırıldıktan bir saat daha sonra her tarafta kan şekeri denetleme edilmelidir. Diyabetik hastaların birçok hipoglisemiyi deneyimlemişlerdir. Hipoglisemi belirtileri yaşamış hastaların o anda yanına cihazı olmasa zeka oruçlarını sonlandırmayı düşünmeleri gerekir. Diyabetli hastaların hipoglisemi durumunda uygulamak üzere yanlarında şeker veya meyve suyu gibi bir yiyecek bulundurması önerilir.

Hipoglisemi belirtileri nelerdir

Kan şekerinin ani düşmesi durumunda ellerde titreme, soğuk terleme, tedirginlik, bulantı, çarpıntı, acıkma, baş dönmesi, baş ağrısı, konuşmada güçlük ya da bilinç bulanıklığı olabilir. Bu belirtileri yaşamış hastaların anında kan şekerini denetleme etmesi gerekmektedir.
Ramazan ayı her tarafında diyabetik hastaların gıda ve alıştırma düzeni nasıl olmalıdır?
İftar zamanı yemeğe bir kase çorba ve salata ile başlanması ve ardından 10-15 dakika yemeğe ara verilmesi önerilir. Takibinde et/sebze yemeği tüketilmelidir. Öğünlerin \%45-50 karbonhidrat, \%20-30 protein ve \%35'inden azının yağlardan oluşmasına uyarı edilmelidir. Lifli yiyecek tüketimine yük verilmeli, şekerli tatlılardan uzakta durulmalıdır. İki belli başlı öğünün (sahur, iftar) aralarında en düşük 1-2 ara öğün yapılmalıdır. Sahur mümkün olduğunca geç, imsak vaktine yakın zamanda yapılmalıdır. Böylece sahur-iftar aralarında aç kalınacak sürenin muhtemel olduğunca kısaltılması hedeflenmektedir. Sahurda alınacak öğün kahvaltı gibi düşünülmelidir. Az yağlı peynir, yumurta, birkaç zeytin, çavdar/bütün buğday ekmeği, bol yeşillik, süt, ceviz gibi gıdalar tüketilebilir. Bunlarla birlikte unutulmamalıdır ancak diyabetin en fazla hasar verdiği organların başında böbrekler gelir. Ramazan her tarafında böbrekleri gözetmek için minimum 2-2.5 litre akışkan tüketilmelidir. Kafeinli ve şekerli sıvılardan ise uzak durulmalıdır. Ramazan ayı boyunca yoğun çalışma ve spor programları uygulanmamalıdır. Eğer birey ramazan öncesinde düzenli spor yapıyorsa egzersizlerin süresi ve şiddeti bir tedarik azaltılabilir. Ramazan öncesinde alıştırma yapmayan kişilerinde iftardan 1-2 saat sonra düzenli hafif tempolu yürüyüş yapması önerilir. Hipoglisemi riskinden nedeniyle oruçlu iken alıştırma yapılması önerilmez” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER