'Yorgun pilot uçurmak, sarhoş sürücüye anahtar vermektir'

Havacılık Tıbbı Derneği ve Havacılık Uzay Tıbbı Platformu Türkiye’deki pilotlarla ilgili ürkütücü yorgunluk anketi sonuçlarını SÖZCÜ gündeme taşıdı.

'Yorgun pilot uçurmak, sarhoş sürücüye anahtar vermektir'

Havacılık Tıbbı Derneği ve Havacılık Uzay Tıbbı Platformu Türkiye’deki pilotlarla ilgili ürkütücü yorgunluk anketi sonuçlarını SÖZCÜ gündeme taşıdı.

Her uçakta onlarca, yüzlerce insanını hayatını teslim ettiği pilotlarla ilgili durum tedirgin ediciydi: “5 pilottan 4’ü yorgun uçuyor, yüzde 97’sinde yorgunluk belirtileri var. Kokpitte uyuklama oranı yüzde 81.”

Konu, uluslararası kurallara uygun olsa da en üst limitleri zorlayan Türkiye’de faaliyet gösteren havayolu şirketlerinin, daha da ileri giderek SHGM’den daha fazla uçuş yapabilmenin yollarını aradıkları haberleriyle daha da önem kazanıyor.

Pilotların son dönemde her platformda dile getirmeye çalıştığı “yorgunluk” havacılıkta ne anlama gelir? Havayolu uçuşlarında iki pilot görevlendirilmesine rağmen ne kadar risklidir? Yorgunluğun pilotlar üzerindeki etkisi nasıldır? Tüm bu soruları konunun bu konuda Türkiye’deki tartışmasız en önemli isimlerinden Psikiyatri Uzmanı Uçuş Hekimi Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç SÖZCÜ’ye anlattı.

Ses getiren yorgunluk anketini yapan Havacılık Tıbbı Derneği’nin de başkanlığını yürüten Prof. Dr. Çetingüç’ün dikkat çeken tespit ve değerlendirmeleri şöyle:

“KARAR VERME BECERİSİNİ AZALTIR”

Yorgunluk ve uykusuzluk; dikkat, bellek, problem çözme, muhakeme, farkındalık ve karar verme becerilerini azaltır. Pilotun uyanıklık hali, durumsal farkındalığı, psikomotor performansı ve sonuçta uçak üzerindeki kumanda / kontrolü bozulur; hata artışları olabilir.

Yorgunluğun doğrudan ve dolaylı biçimde etkilediği kazalar, sadece uçuş ekiplerinin değil milyonlarca uçak yolcusunun da can güvenliğini ilgilendirir.

“İNGİLTERE AYAĞA KALKTI”

İngiliz havayolu şirketlerinden Wizz Air’in CEO’su Jozsef Varadi, 8 Haziran 2022 günü şirket içi yayınlanan bir videoda pilotlara seslenerek; her 5 pilottan 1’i yorgun olduğunu ve uçamayacağını bildirdiğinde bu işi yürütemeyeceklerini; uçuş iptallerinin büyük zarara yol açtığını söylemişti. Yani yorgun uçulmasında beis görmüyordu, kar-zarar rakamları daha önemliydi…

SARHOŞ SÜRÜCÜYE ANAHTAR VERMEK”

İngiliz Hava Yolları Pilotlar Birliği (BALPA) tepkisini, “Bir havayolu CEO’sunun uçuş emniyet kültürüne bu kadar aykırı düşünceleri karşısında şok oldukları” sözleriyle dile getirdi. Avrupa Kokpit Birliği (ECA) ise, “Yorgun pilotları uçmaya teşvik etmek, sarhoş bir sürücüye anahtar vermek gibidir” benzetmesi yaptı.

“HAVACILIĞI KÂR ODAKLI GÖRENLERİN ORTAK GÖRÜŞÜ”

WizzAir CEO’sunun pilotların yorgunluk söylemlerini abartılı bulması söylemi ilk değildir. Bu, havacılığı kâr rakamlarına odaklı bir ticari şirket gibi gören kişilerin ortak görüşüdür ve zaman zaman başkalarınca da söylenmiştir.

“UYUŞTURUCU GİBİ”

Yorgunluk ve uykusuzluk, performansı uyuşturucu bir ilaç kadar bozan bir insan unsurudur. Biz uçuş doktorları olarak böyle görüyoruz. Uçuş emniyet bilinci yüksek yöneticileri kesinlikle tenzih ederiz; ama pilot, hava trafik kontrolörü, kabin ve teknik ekiplerin yorgunluklarını ciddiye almayan kişiler, uçuş kazalarına zemin hazırladıklarını bilmelidir...

“ÖLÇÜLMESİ ÇOK ZOR”

Yorgunluğun bazı objektif parametreleri olsa da büyük ölçüde sübjektiftir. Bu nedenle ölçülmesi zordur; kan tahlillerinde olduğu gibi sayısal verilerle gösterilemez. Kişiye özel yorgunluk seviyelerini anket yöntemiyle (self report) değerlendirmekten başka yol yoktur.

“TEHLİKELİ PİLOT”

Yüzlerce insanın canını emanet ettiğimiz pilotların algılarına ve söylemlerine inanmak ve bunları önemsemek gerekir. Fiziksel ve psikolojik yorgunluk onları “tehlikeli pilot” haline getirebilir…

“AVRUPALIYLA BENZER DÜZEYDE”

Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç, 1975’te GATA’da uçuş hekimi oldu. Uzun yıllar askeri pilotlarla çalıştı. Havacılık tıbbı konusunda onlarca kitap ve uluslararası makalesi yayımlandı. Birçok üniversitede görev yaptı. Havacılık Akademisi Koordinatörlüğü üstlendi.

Elektronik ortamda yaptığımız anonim nitelikteki anketimizde katılımcılara isim ve çalıştığı şirket gibi bilgiler sorulmamıştır. Yorgunluk algısının derecelendirilmesinin istendiği sorunun yanıtlarında; hafif (makul) düzeyde yorgunluk algısının %20, orta ve ileri derecede yorgunluk algısının %80 olması, her 5 pilottan 4’ünün yorgun uçtuğu anlamına gelmekteydi. Bu oranlar, 2012 yılında ECA’nın ‘Pilot Yorgunluk Barometresi’ anketinde İsveç, Norveç, Danimarka ve Almanya’dan gelen oranlarla neredeyse tamamen aynıydı. Uçuşta uyuklama ve yorgunluğa bağlı hatalar yapma oranları da Avrupalı pilotlarla benzer düzeyde bulundu…

 

“YÜZDE 50 DE OLSA ALARM İŞARETİ”

Esasen orta-üst düzey yorgunluk %80 değil %50 olsaydı, bunu da alarm işareti saymak gerektiğini düşünüyoruz. Keza her 5 pilottan 4’ü değil de 2’si yorgun uçuyor gibi bir sonuç elde etseydik, bu da ciddiye alınması gereken bir bulguydu…

“OTORİTEYE SİTEM”

İlginç olan husus; aylar süren titiz bir çalışmayla hazırladığımız anket sonuçlarına; havayolu şirketlerinden, sivil havacılık otoritelerinden ya da pilot derneklerinden bir geri bildirim almamış olmamızdır… Bu bir sitemdir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER