Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından 5G teknolojisinin sıhhat üzerindeki kaygıları ve haberleşme altyapısının tartışıldığı bir videolu konferans düzenlendi. Konferansta 5G teknolojisinin koronavirüsü tetikleyici bir rol oynamadığı vurgulanırken, düşük kuvvet tüketimi ve yüksek sürat gibi faktörlerden nedeniyle bu teknolojinin önümüzdeki dönemde öncü teknolojilerden olabileceği aktarıldı.
5G'nin kullandığı 60Ghz frekansın oksijen molekülleri kadar emildiği bunun da oksijenin hemoglobin göre alınmasını engellediği ve covid-19 hastalarında nefes darlığı problemini arttırdığı öne sürülüyor. Söylemlere kadar 5G baz istasyonlarının yaydığı frekanslar insan vücudunu negatif etkiliyor ve bu virüsü tetikliyor.
Bu söylentilere ilişkin yapılan açıklamama yapan derneğin üst yöneticilerinden Abdullah Raşit Gülhan dünyada üretilmiş çalışmalarda kimsenin 5G teknolojisini koronavirüsü tetikleyici bir olay olarak görmediğini söyleyerek, "5G teknolojisi, koronavirüs veya sözde bir biyoloji ile ilgili etkiyi tetikleyici bir öğe değil" açıklamalarında bulundu.
Aktepe: "İnsanın içindeki bu doyumsuzluk olduğu sürece bu iş 5G teknolojisiyle sınırlı kalmayacak"
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe yaptığı açıklamada, insanoğlunun tekerleğin bulunuşundan bu yanlamasına süratli olmayı fazlasıyla önemsediğini belirterek, "Bütün alanlardaki hızdan bahsediyorum. Spordan tutun haberleşmeye kadar. İnsanoğlu her zaman bulunduğu noktadan daha ileriye doğru bir çaba içerisinde bulunmuştur. Jurnal hayatın kolaylaşması açısından hıza gereklilik duyulmuştur. İnsanoğlu, haberleşme konusunda da hem sesin hem de görüntünün iletilmesinde her geçen gün belirtilen bir seviyeye ulaşmıştır. İnsanın içindeki bu hırs olduğu sürece bu meslek 5G teknolojisiyle sınırlı kalmayacak" dedi.
Kolat: "Bu teknoloji önümüzdeki dönemde öncü teknolojilerden olabilir"
Derneğin İcra Kurulu Başkanı Kültürlü Kolat da, 5G teknolojisinin 2020'den sonra ticari olarak başlaması öngörüldüğünü söyleyerek, "Bu teknoloji fiilen bazı özellikler getiriyor. Keza düşük zor tüketimi hem de yüksek sürat gibi faktörlerden anlayabiliyoruz. Bu teknoloji önümüzdeki dönemde öncü teknolojilerden olabilir" ifadelerini kullandı.
Gülhan: "5G teknolojisi, koronavirüs veya benzeri bir biyolojik etkiyi tetikleyici bir unsur yok"
Derneğin İcra Kurulu Üyesi Abdullah Raşit Gülhan, Türkiye'nin 5G'de yalnızca kendi üreticileri eliyle kurabileceği altyapısı olduğu takdirde bu teknolojiyi gerçekleştirmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Bu konudaki lisansları şuan oysa mevcut operatörlere verilebilir. Kayıtlı ölçülerde evrensel hizmet fonu kullanılarak böyle bir altyapılar yapılmalıdır.
Bu Nedenle kendi üreticilerimiz canlı bir ağ kurarak eksiklerini tamamlamış olur. 5G teknolojisinin aşağıda fiber altyapılar gerekiyor. Türkiye'nin fiber altyapısı 360 bin kilometredir. Bilgilerimiz çerçevesinde dünyada üretilmiş çalışmalarda hiç kimse 5G teknolojisinin koronavirüsü tetikleyici bir durum olarak görmüyor. 5G teknolojisi, koronavirüs ya da yarı bir biyolojik etkiyi tetikleyici bir unsur yok" açıklamalarında bulundu.
İnceefe: "5G teknolojisi dikkatle incelenmesi gereken önemli bir teknolojidir"
Derneğin İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali İnceefe ise, 5G'nin sağlığa hasar verdiği gibi söylentilerin olduğunu dile getirerek, "Bu geliştirme sürecindeki tüm patentlerin büyük bir kısmı ABD'nin elinde bulunuyor. Prof. Dr. Erdal Arıkan'ın 5G teknolojisinin performansını kayda değer ölçüde geliştiren polar kod çalışması yok edici bir galibiyet elde etti.
BTK'nın geçen senenin son çeyreğinde yayınlanan raporuna göre, Türkiye'de şuana dek ortalama olarak ulaşılan en yüksek indirme hızı 8,4 megabit. 3G'nin 42 megabit olan kapasitesinin beşte biri oluyor. Türkiye şuanda yerli ve ulusal imal aşamasına girmişken, bu teknolojinin artı ve eksi yönlerini anlamalıyız. 5G teknolojisi dikkatle incelenmesi gereken kayda değer bir teknolojidir" diye konuştu.
Muhammed Fırat Aksoy
