En son 14. Yüzyıl'da olmuştu

Modern tarihte ilk defa, küresel nüfusun azalacağına şahit olacağımız tahmin ediliyor ve buna bağlı olarak da "insanlık uygarlığımızın hikayesinde bir devrim" ve insanların yaşama şekillerinde köklü değişiklikler yaşanabilir. Şu anda Dünya'nın nüfusu yaklaşık olarak 7,8.

En son 14. Yüzyıl'da olmuştu

Modern tarihte ilk defa, küresel nüfusun azalacağına şahit olacağımız tahmin ediliyor ve buna bağlı olarak da "insanlık uygarlığımızın hikayesinde bir devrim" ve insanların yaşama şekillerinde köklü değişiklikler yaşanabilir.

Şu anda Dünya'nın nüfusu yaklaşık olarak 7,8 milyar kişi olarak biliniyor. The Lancet'te yayımlanan yeni bir araştırmaya göre bu sayının önümüzdeki birkaç on yıl boyunca yükselmeye devam etmesi ve 2064 yılında zirveye ulaşarak 9,7 milyar olması bekleniyor. Ancak daha sonra, 2100 yılında nüfus 8,8 milyara düşecek.

Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirmesi Enstitüsü'nde (IHME) Küresel Sağlık profesörü ve araştırmanın baş yazarı Stein Emil Vollset'in IFLScience'a söylediğine göre "küresel nüfusun en son gerilediği zaman 14'üncü yüzyılın ortalarında, Kara Veba sebebiyleydi. Eğer tahminimiz doğru ise, nüfus düşüşü ilk defa salgın veya kuraklık gibi olaylar sebebiyle değil, doğurganlık azalması sebebiyle gerçekleşmiş olacak."

Aralarında Japonya, Tayland, İtalya, İspanya, Portekiz, Güney Kore ve düşük doğum oranı ve yaşlanan nüfuslarla öne çıkan bazı ülkelerden bulunduğu 23 ülkenin nüfusu, %50'den daha fazla azalabilir. Hatta genellikle kontrolsüz nüfus büyümesi ile ilişkilendirilen Çin'in nüfusunun bile 2017 yılındaki 1,4 milyar kişiden 2100 yılında 732 milyona gerilemesi bekleniyor.

Küresel akım Dünya nüfusunun gerilemesi olsa da, Dünya'nın bazı kısımlarında nüfusun artması da bekleniyor. Bu kısımların arasında ise Kuzey Afrika, Orta Doğu ve en öne çıkan şekilde 2017'deki 1,03 milyarlık nüfusunun üçe katlanarak 2100'de 3,07 milyara ulaşması beklenen Sahra-altı Afrika gözüküyor.

Bu yeni araştırmada, küresel nüfus gerilemesi için pek çok karmaşık ve dikkat gerektiren sebep bulunuyor ancak en öne çıkan sebep, kadınların eğitim alması ve doğum kontrolüne erişim ile azalan doğum oranlarına doğru yönelen genel akım olarak gözüküyor.

Vollset'in söylediğine göre: "İki kilit etken bulunuyor: modern doğum kontrolüne erişimde iyileştirilmeler ve kızların ve kadınların eğitimi. Bu etkenler, nüfusun en büyük belirleyicisi olan doğurganlık oranının – bir kadının hayatı boyunca kaç çocuk doğurduğunun ortalama sayısı – arkasında bulunuyor... Küresel toplam doğurganlık oranının düzenli bir şekilde azalarak, 2017 yılında 2,37'den 2100 yılında 1,66'ya düşmesini bekliyoruz."

Araştırmada belirtilene göre yeni süper güçlerin kimler olacağı belli değil ancak Çin'in ABD'yi geçerek 2035 yılında en büyük ekonomi olması, daha sonra da 2098 yılında ABD'nin birinci sırayı geri kazanması bekleniyor. Tahminlere göre Afrika ve Arap dünyası geleceği şekillendirecekken Avrupa ve Asya'nın etkisi azalacak. Yüzyılın sonlarına doğru dünyada çok kutuplu bir güç durumu olacak ve Hindistan, Nijerya, Çin ve ABD baskın güçler olacak.

Ayrıca yeni araştırma, ülkelerin göçe bakış açısının da değişeceğini söylüyor. Her ne kadar son yıllarda pek çok ülkede ulusalcı yöneticiler başa geçmiş ve göçmenlere karşı bir tutum hakim olmaya başlamış olsa da, raporda belirtilene göre pek çok ülke sadece nüfus boyutlarını aynı tutmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek için daha liberal göçmenlik poliçelerine geçmeyi tercih edecek.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER