NASA, gizemli uydu Triton'a gidiyor

NASA, Neptün'ün en büyük ayı olan Triton'un rastgele gözüken buz püskürtmelerini ve yüklü parçacıklarla doymuş ilginç atmosferini çözümlemek için, yakınından geçecek bir uzay aracı göndermeyi düşünüyor.

NASA, gizemli uydu Triton'a gidiyor

NASA, Neptün'ün en büyük ayı olan Triton'un rastgele gözüken buz püskürtmelerini ve yüklü parçacıklarla doymuş ilginç atmosferini çözümlemek için, yakınından geçecek bir uzay aracı göndermeyi düşünüyor. Trident adını alması önerilen bu Uzay görevi, eğer kabul edilirse, adını Roma deniz tanrısı Neptün'ün mızrağı olan üç çatallı zıpkından almış olacak. Uzay ajansı NASA, 2025 yılında Triton'a bir uzay aracı gönderebilmeyi ümit ediyor.

1989 yılında Voyager 2 Neptün'ün yakınından geçen birincil ve tek keşif arabulucu olmuştu. Triton'dan 40.000km uzaklıktan geçerken kameraları ile çektiği fotoğraflar doğrusu fantastik bir dünyayı ortaya çıkarmıştı. Bazıları 8km yüksekliğe değin meydana çıkan bulut sütunları, nitrojen karı ile örtülü yüzeyinden ince, buzlu, koyu renkli parçacıkları havaya fırlatıyordu.

NASA Jet Propulsion Laboratory (JPL) bilim insanlarının en büyük sorularından biri, Güneş'e Jüpiter'den altı kat daha uzakta olan bir ayın nasıl halen etkin olabildiği. Gayzerleri inceleyen bilim insanları, uydu içerisinde karışık jeolojik süreçlerin yaşandığını düşünüyor.

Ekip, önerdikleri Ekim 2025  fırlatma tarihi ile "13 yılda bir" gelen Dünya'nın Jüpiter ile "uygun" bir şekilde hizalandığı aralığı kullanmayı ümit ediyor.

Bu cazibeli uydunun başka garip özellikleri de bulunuyor. Triton, Güneş sistemindeki en büyük uydu olmasının yanı sıra zıt yönü olan bir yörüngeye de sahip. Yani başlıca gezegeni ile ters yönde ilerliyor. Ayrıca uydu Neptün'ün ekvatorundan 23 derece uzakta bir açıya sahip ve epeyce "dengesiz". Bilim insanları, bu özellikleri ile Triton'un olasılıkla bir zamanlar bir cüce gezegen olduğunu ve Kuiper Kuşağı'ndan uzaklaşırken yakalandığını düşünüyorlar.

Hem bu uydunun atmosferi de muhtemelen Neptün'den taşınmış olan iyonlara sahip. Ancak kimse bu iyonosferi yüklü tutan süreci bilmiyor. Birçok senaryoda iyonosferleri yüklü tutan enerji güneş ışınları ile taşınıyor lakin Triton, yeterli güneş enerjisi alamayacak kadar uzaktan duruyor. Bu yüzden de astronomlar burada ayrı bir esrarengiz süreç olduğunu düşünüyorlar.

Tüm bu özellikleri ile Triton, evrenimizi iyi anlamak için manâlı bir nesne oluyor. JPL'de tahsis üzerinde çalışan bilim insanı Karl Mitchell göre belirtildiği üzere Triton "yalnızca güneş sistemi biliminin bir anahtarı yok, bütün bir anahtarlık: evrim geçiren bir yakalanmış Kuiper Kuşağı nesnesi, aktif duman sütunlarına sahip potansiyel bir okyanus gezegeni, enerji doymuş bir iyonosfer ve genç, benzersiz bir yüzey."

Triton, Güneş Sistemi'nin dış sınırlarında yer alıyor ve uzay aracının geçiş için bu uyduya ulaşması, en azından 13 sene sürecek.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER