Kendinizden bahseder misiniz? Bu mesleğe başlama fikri nereden geldi?
İnsanların mutluluğundan mutlu olan birisiyim, iyileştirdiğim hastaları gördükçe mutlu oluyorum. Mesleğimin karakterime tam olarak uyduğunu düşünüyorum, bu yüzden mesleğimi severek yapıyorum. Bu da beraberinde mesleki başarıyı getiriyor. Başarılarımın altında yatan sebeplerden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Tabii ki tek sebebi bu değil. Başarı her zaman çok çalışmak ve araştırmak gerektirir.
Bugüne kadar kaç kişiyi tedavi ettiniz?
Sayısını vermek çok zor, istanbukun dört bir yanında yürürken hastalarımla karşılaşıp sohbet etmek hoşuma gidiyor. Nereye gitsem mutlaka bir hastamı görürüm. Her yerde her semtte hastalarım var, hatta her şehirde diyebilirim.
Size gelen hastalar da tedirginlikle geliyor öyle değilmisonrasın daki süreç nasıl ilerliyor
Hastalar özellikle ilk gelişi ise tedirgin ve ne olacağınınbelirsiz ve endişeli bakışlarla gelebiliyor. Ama içeri girdikten sonra dakikalar içinde samimi bir sohbet başlar, hastalar muayeneden çıkarken kendi hastalıkları ile ilgili birçok bilgiye sahip ve emin bir şekilde rahatlıyorlar ve evet biz doktorumuzu bulduk, bundan sonra hep sizinleyiz diyorlar. Birkaç gün sonra da başka bir hastayı kolundan tutup muayeneye getiriyorlar. Bu benim için gurur verici bir durum. İşte ı zaman mealeki tatminim tam oluyor.
Peki Türkiye’de sağlık sektörünü nerede görüyorsunuz? Sizce başarılı mıyız?
Başarılı değil, çok başarılıyız. Dünyada en iyi sağlık hizmeti veren ilk ülkelerden biriyiz. Dünyanın dört bir yanından hastalar iyileşmek için geliyorlar. Bu hastalardan ülkelerindeki tetkiklerden ve hastaların kendinden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda diğer ülkelerin ne kadar ilerisinde olduğumuzu görmek gurur verici.
Sizin geliştirdiğiniz ve uyguladığınız yöntemlerin bir kaçını anlatır mısınız?
Özellikle kalp anjiyosu konusunda bilekten anjiyo ile ilgili kendi geliştirdiğim yöntemler sayesinde her kalp hastasına, bayoaslı dahi olsa bilekten anjiyo yapılabiliyor, hem de belkteki damarın tıkanma olasılığı çok aza indirgeniyor. Bu tekniklerin sayesinde bilekten anjiyo yapamayacağımız hasta nerdeyse yok gibi bir şey. Bacak damar tıkanıklığı olan hastaya birkaç tedavi yöntemini beraber uygulayarak kangrene gitmekten hastaları kurtarıyorum. Ayağı kesilmekten kurtulan o kadar çok hastamız var ki, hepsi benim için gurur kaynağıdır.
Şuan neler yapıyorsunuz? Bundan sonraki projelerinizden bahseder misiniz?
Şu an hastalarıma daha iyi hizmet vermek için florya'dakendi sağlık merkezimi “Elit İstanbul Tıp Merkezi” açmış bulunmaktayım. Beş yıldır oturan sistemimiz sayesinde hastalarımızdan çok iyi geri dönüşler almanın sevincini yaşıyoruz. Sağlık merkezimizde tamamıyla mesleğinde benim gibi profesyonelerden oluşmuş meslektaşlarımla hemen hemen tüm branşlarda hizmet vermekteyiz. Bundan sonraki projelerimiz tüm dünyaya sağlık turizmi hizmeti verebilmek için kolları sıvadık. Şimdilik yolun yarısını geçmiş bulunmaktayız, işerideçok güzel gelişmeler bizi bekliyor.
Kalp Anjiyosu eskisi kadar zor mu? Bu konuda yenilikler veya teknolojik yeni gelişmeler var mı?
Teknoloji her alanda geliştiği gibi tıp alanında da gelişiyor, biz de bu nimetlerden yararlanıyoruz. Anjiyo işlemini eskide kasıktan yapıyorduk, işlem sırasında ve sonrasında ciddi problemler yaşadığımızve hatta iç kanamalarına neden olduğu için halk arasında da korkulacak bir operasyon oalrak görülürdü. Fakat son 10 yıldır teknolojinin gelişimi sayesinde el bileğinden her türlü anjyo ve stent işleminş rahatlıkla yapabilmekteyiz. Bu sayede iç kanama riskini de bertaraf ettiğimiz için artık anjiyo eskiai gibi korkulacak bir operasyon olmaktan çıktı. Bilekten anjiyo güvenli olmasının yanında oldukça konforlu bir yöntemdir. Hastalar işlemden hemen sonra normal hayatlarına dönebilirler.
Yaşadığımız bu Covid-19 süresince hastaneniz de etkili tedavi yöntemleri neler?
Bu zor ve belirsiz süreçte benim en büyük dayanağım ozon tedavisi ve yüksek doz c vitamini tedavisi idi. Covid-19 öncesi, sırası veya sonrasında tümmhastalarauyguladığımız bu tedavilerin gerçekten umut verici sonuçlarını gördük ve bu tedavilerle ilgili bilimsel çalışmalara da başladık. Ama bu süreçte şunu gördük bu tedavileri alan hastalar en kısa zamanda yakınlarını da tedaviye getiriryorlar. Bu tedaviyi alan hasta sayısı çığ gibi büyüyor. Şu an Türkiye’ de en çok ozon tedavisi uygulayan merkez haline geldik. Tabii ki bilgi ve tecrübelerimizi diğer meslektaşlarımızla da paylaşıyoruz.
Ozon tedavisini başka hastalıklarda da kullanıyor musunuz?
Ozon tedavisi birçok hastalığa iyi gelmektedir. Özellikle her türlü enfeksiyon tedavisinde etkili bir tedavidir. Alerji astım gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Migren ve fibromiyaljiye iyi gelmektedir. Özellikle kalp ve damar hastalıkları tedavisinde etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Kas ve kemik hastalıkları tedavisinde kullanılmaktadır. Ozon tedavisi ile bağışıklık güçlenir, vücuttaki toksik maddeler yok edilir ve hücreler yenilenir. Bu sayede vücut mikroplarla daha rahat savaşır hale gelir. Ozon, anti aging tedavi olarak kullanılır. Ozon tedavisi alan hastalar kendini daha dinç ve zinde hisseder.
Uyguladığınız bir çok covid-19 hastaları için ozon tedaviniz var, peki nasıl bir faydası var? Hastalarınız bu uygulamadan memnun mu?
Hastalarımızı Covid-19 geçirmeden ozon tedavisi vermek istiyoruz, dolayısıyla hastalığı daha rahat geçiriyorlar. Aktif hastalık sırasında ıyguladığımız ozon tedavisinin hemen sonrasında hastada dramatik bir iyileşme gözlemliyoruz. Daha hasta yataktan kalkmadan iyileştiğini söylüyor, hastalara bu süreçte düzenli olarak ozon tedavisi vererek hastalığı rahat atlatmasını sağlıyoruz. Hastalarımız tedaviden gördüğü faydalar nedeniyle çevresindeki her hastaya tavsiye ediyorlar. Gerçekten ozon tedavisi almadan önce ve aldıktan sora o kadar bariz fark oluyor ki sadece hastalar değil, bunu gören hasta yakınları da ozon tedavisi almak istiyorlar. Jasta olarak bitkin yorgun gelen hastalar tedavinşnhemen sonrasında bençok iyiyim iyileştim diyerek gidiyorlar. Bu da bizim için çok motive edici ve mutluluk verici bir süreç haline geliyor.
