Sabahleyin Gazetesi'nden Bülent Cankurt'un yazısı...

İlk öncelikle hamile bir şekilde karantinaya girmek Aslıhan Hanım'ın moralini bozsa da kendini anında toparlamış.

Peki karnı burnundaki Aslıhan Doğan Turan'ın karantina günleri nasıl geçiyor ve kendisi gibi hamile olanlara neler nasihat ediyor?

İşte cevabı:

"Bu sürecin hamileliğime denk gelmesi açıkçası başlarda beni epey korkuttu. Fakat sonradan, önce 1.5 yaşındaki oğlumu, daha sonra karnımdaki 7 aylık bebeğimi ve eşimi düşünerek, panik yapmamam gerektiğine karar verdim ve kendimi eğiterek panikten kurtuldum.

Çoğunlukla günümü, oğlumla beraber, gayet fazla ve açıkçası yüksek enerjide geçirmeyi başarabiliyorum. Saat sabahtan 06.30-07.00 civarında uyanıp, Hamza ile kahvaltı edip daha sonra bahçemizde veya yuvamızın içinde farklı aktivitelerle süre geçiriyoruz.

Bu dönemde o kadar spor yapmıyorum; fazla gereklilik duymadım doğrusu. Hamza'nın ardından koşmak ve onunla oyun oynamak benim için gayet doğal ve hoş bir spor oluyor.

Özel bir besin programım katiyen değil. Zaten genellikle dinç besleniyorum. Bu süreçte de daha fazla sebze, daha eksik karbonhidrat yemeye özen gösteriyorum.

Özet Olarak; karnımdaki bebek, Hamza, kendim ve ailem için güzel enerjide kalmaya çalışıyorum. Fena şeyler düşünerek değil, güzel şeylere odaklanarak ve bir an önce bitmesini dileyerek bu süreci tamamlamaktan yanayım. Bütün hamilelere de bunu nasihat ediyorum.

İlk randevuyu alın

Bu süreçteki en büyük endişem hekim kontrollerim olmuştu. Eşimle beraber sabahleyin 08.30'da birincil randevuyu alarak, maskelerimizi ve eldivenlerimizi takıp, zorunlu hijyen kurallarına uyarak hastanemize gittik. Muayene ve testleri oldum ve bir saat içinde hastaneden çıktık. Gördüm ama, bu da çok endişe edilecek bir durum değilmiş. Siz de böyle yapın, doktorunuzdan sabahtan birincil randevuyu alın."

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ!..